Attention

On Sekiz

"Kardeşimin minik kız arkadaşı tüm grubumuzu birbirine düşürdüğü için buradayım Kugisaki." Bir büyük adımda Nobaranın dibine girdi ve işaret parmağıyla kızın çenesini tutarak yukarı kaldırdı. "Arkadaşınızın nasıl bir seks tanrıçası olduğunu merak etmemek elde değil," aç gözlü bakışları anında sana döndü ve bedeninde gezindi.

"Ne var ki ben bu oyuna dahil olmak için gelmedim, bu oyuna son vermek için buradayım." Gözleri yeniden Nobara'ya döndü ve parmaklarının arasında kavradığı çenesini biraz sıkarak kafasını geriye doğru ittirdi ve kızdan uzaklaşarak sırtını duvara dayadı.

"Dakikalardır dikiliyorum fakat hâlâ senden bir hoşgeldin duyamadım," derin bir sesle mırıldanarak sana baktı. "Bana kibar davranmaya alışsan iyi olur, velet."

Karmaşık bir heyecanla geriye doğru adım attığında Nobara kendini tutamayarak önüne geçti ve seni Sukuna'dan sakladı. Dövmeli erkek dişlerini göstererek sırıttı ve ellerini kot pantolunun cebine sıkıştırarak yukarıdan sana baktı. Onun karşısında savunmasız hissetmeden duramamıştın. Halbuki Toji de diğerlerinden daha baskındı fakat yine de rahat hareket edebiliyordun. Sukuna'nın karşısında ise dizlerin titremişti resmen.

"Bu muamelenizin ne kadar aşağılayıcı olduğunun farkında mısın sen?" Sinirle sesini yükseltti Nobara ve işaret parmağını Sukuna'nın göğüsüne bastırdı. "Sizin sikiniz tatmin oluyor diye bu şekilde davranma lüksünü nereden buluyosun? Sen de arkadaşların da siktiğimin beyinsizlerisiniz." 

Nobara dayanamayarak sana döndü ve omuzlarından tutarak seni sarstı. "İzin ver sana yardımcı olayım Y/N! Çok yanlış bir yolda ilerliyorsun, seni kullandıklarının farkında değil misin?" 

Gözlerini hala sırıtan erkekten çekip mahcubiyetle Nobara'ya döndün. Öfkeden yanakları kızaran arkadaşının gözleri dolmuştu. Gözyaşlarını gizlemek için alt dudağını ısırdın ve başını öne eğdin. Biliyordun. Yapmaman gerekiyordu, durman gerekiyordu, sınır koyman gerekiyordu fakat bunu yapamıyordun, istemiyordun. 

"Y/N'ye herhangi bir muamele gösterdikleri yok," Sukuna Nobara'nın üstüne doğru yürüdü yavaşça. "Ondan gerçekten hoşlanıyorlar." başını eğip seni inceledi. "Ben ise yalnızca meraklı bir seyirciyim. Y/N'ye dokunmayacağım bile. Tek istediğim nasıl olur da dört koca adamın gözünü küçücük boyuyla boyadı bilmek istiyorum." 

Gergince ona baktın ve Nobara'yı kolundan tutarak yanına çektin. Şimdi Sukuna ile aranızda yalnızca birkaç adımlık mesafe vardı. "Ben bir şey yapmadım," mırıldandın. "Bir oyun istediler ve kurucusunu ben ilan ettiler. Bana ilk adım atan sizdiniz." Çeneni dikleştirdin. "Zaten heyecan verici oyunumuzun sonlarına yaklaştık Sukuna. Buraya ne amaçla geldiysen de onu unutmalısın. Yakında yollarımız hepinizle ayrılacak."

-----

"Yollar ayrılacak derken?" Gojo hayretle ayaklandı ve yerdeki yastığı tekmeledi. Kendisine ve arkadaşlarına olan öfkesini yastığı parçalayarak çıkarmayı ne kadar da çok istiyordu. Nihayetinde seninle olan şansı arkadaşları yüzünden azalmıştı ve en çok da onlara öfkeleniyordu. Genç erkek çok uzun zaman sonra ilk defa birisinden böylesine hoşlanmıştı ve senin de elinden kayıp gitmene izin veremeyecek kadar çok istiyordu seni.

"Şöyle düşününce kız için en mantıklısı bu aslında." Sukuna mırıldandı. Diğerleri de bunun farkında olmasına rağmen kendilerine yediremiyorlardı. 

"Yine de birimizle birlikte olacağından eminim." Dedi Geto yavaşça ve arkadaşlarına baktı. Hepsi, Sukuna harıç, sevgini hak edecek kişinin kendisi olmasını umut ediyordu elbette. "Y/N ile görüşmemiz gerekiyor." Diyerek herkesin dilinin ucundaki düşünceyi seslendirdi. Erkek yorgunca başını geriye attı ve saçlarını karıştırdı. Gamsız davranıyor gibi görünmesine rağmen içi içini yiyor, diğerlerini seçme ihtimaline karşı kıskançlıktan yüreği yanıyordu. Daha fazla çabalamak istiyordu ama nasıl sana ulaşılır bilemiyordu.

"Üzerine gitmemeliyiz." Dedi Nanami ve sırtını yasladığı duvardan çekilip kanepeye oturdu. Morali oldukça bozulmuş olan erkek, böyle bir oyuna bulaştığı için pişmanlık duymaya başlamıştı. Sarı gözleri Geto'yu bulduğunda kendisine nasıl o gün için izin verdiğini düşündü ve hayret etti. Normalde asla yapmayacağı şeyi anlık bir göz kararmasıyla yapıvermişti işte. Konu sen olunca oldukça pervasız hareket ediyordu fakat yine de senin uğruna sınırlarını hiçe saymaya hazırdı.

"Sikerler, bu böyle olmaz." Toji hızla ayaklandı ve masadaki motorun anahtarını kaptığı gibi cebine attı. "Bu kadar basitçe yolunu benden ayırmasına izin vermeyeceğim. Madem yakında son gelecek buna hemen şimdi karar vermeli." Arkadaşlarının gergin bakışları eşliğinde koridora kadar yürüdü ve omzunun üzerinden dönerek onlara baktı.

"Siz kendinizi nasıl kurtarırsınız sikimde bile değil ama bu kadının beni istemesi için her şeyi yapacağım."

babaaaa paslanmışız babaaa

üniye başladım la çok gericiymiş