Sıradan bir üniversite hayatı yaşayacağına inanıyordun. Katılacağın bir partinin, seni hayatının en önemli erkekleriyle tanıştırabileceğini hiç düşünememiştin.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Harem kurgu
- Cinsellik içerir
- Çoklu ilişki
!! Jjk kurgula...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sukuna galiba yakisikli arkadaslar
sinir: 80 oy 90 yorum
"Sen ciddi olamazsın," boğazından gelen derin hırıltıyla kahkaha attı genç erkek. "Ufak bir velet için değer mi yani?" Alayla sırıttı ve uzandığı yerden kalkarak arkadaşı Toji'nin omzunu sıvazladı.
"Diğer aptalların böyle bir işe düşeceği belliydi fakat kızın seni de kandıracağını hiç düşünmemiştim." Dediğinde Toji sinirle omzundaki eli ittirdi ve yeşil gözlerini büyük bir kararlılıkla arkadaşına çevirdi.
"Beni ya da diğerlerini kimse kandırmadı Sukuna, bunu adın gibi biliyorsun." Başını geriye attı ve çenesini sıvazladı. "Lanet, bu artık hırs bile değil Sukuna."
Sukuna, tek kaşını kaldırarak arkadaşının neredeyse acınacak durumuna baktı. Evet, aylar öncesinde Satoru yüzünden bir kız hakkında konuşulmuştu ve hepsi kızın kendi güzellik algısına uyduğuna karar vermişti fakat Sukuna bu olayın orada kapandığını düşünmüştü.
"Kız gözlerinizi gerçekten kör etmiş yani," homurdandı. "Satoru kızdan gerçekten hoşlanıyor fakat diğer üçünüz sikinize sahip çıkamıyorsunuz zannediyordum." Kendi kendine güldü. Elbette diğer dört arkadaşının kızla yattığını biliyordu fakat asıl amaçlarını umursamadan hayatına devam etmişti.
"Geçtiğimiz iki günü de Y/N ile geçirdin o zaman?" Dediğinde Toji onaylayarak başını salladı ve öfkeyle halıya tekme attı.
"Ama sonra acilen gitti. Birisi çağırdı." Toji, gergince saçlarını karıştırdı ve gözlerini Sukuna'ya çevirdi. "Tek güvendiğim kişi sen kaldın. Bana bir iyilik yapıp Y/N'yi getirmelisin Sukuna."
Sukuna kaşlarını keyifle kaldırdı ve başını omzuna doğru eğdi. En başında Y/N için harekete geçme gibi bir planı olmasa da arkadaşlarının kendi aralarında oynadığı 'oyun' dikkatini epey çekmişti ve Sukuna dışarıda kalmaktan pek hoşlanmamıştı. Arkadaşlarını birer birer düşman haline çeviren ve belli ki bir yatak tanrıçası olan bu kadınla tanışmayı çok istiyordu.
"Merak etme Toji, onunla konuşacağım."
——
"Daha fazla uzatmayalım Nobara." Kafanı yastığına gömerek kız arkadaşının çığlıklıklarından saklandın. Birkaç gününü onlardan tamamen habersiz ve başka yerde geçirdiğin için yakın arkadaşların haklı olarak epey endişelenmişlerdi. Konuyu az çok bilen Nobara; hiçbir şey bilmeyen İtadori ve Megumi'ye göre daha sakin kalmayı başarsa da kafayı yemek üzere olduğu belliydi.
"Ne demek daha fazla uzatmayalım Y/N? Nasıl bir boka bulaştığının farkında mısın sen?!" Başını yastıktan çekip göz ucuyla Nobara'ya baktın. Dehşet içinde dikilerek sana bakmaktan başka bir şey yapmıyordu.
"Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum." Oflayarak uzandığın yerde doğruldun ve alnını dizlerine yasladın. "Ama ne onlara ne de kendime sınır koyabiliyorum Nobara. Beni anlamanı beklemiyorum senden ama en azından seninleyken bu konu hakkında başımı ağrıtmak istemiyorum."
Nobara şaşkınlıkla gülerek yere oturdu ve ellerini bacaklarına koydu. "Seni tanıyamıyorum Y/N. En başından beri olaysız bir okul hayatı isteyen senken şimdi gidip tüm sorunların göbeği olan, elden geçirmedikleri kız kalmayan adamlarla yatıyorsun." Sinirli bir hareketle alt dudağını dişledi ve başını geriye attı. "Ve artık bizimle konuşmuyorsun bile."
Kısa bir sessizliğin ardından saçlarını kulağının arkasına attın ve gerçekten üzgün gözüken arkadaşına baktın. Nobara'nın sonuna kadar haklı olduğunu çok iyi bilsen de bir şekilde kurucusu olduğun bir oyun başlatmıştın ve ne kalbini ele geçiren merak duygusunu terk etmeyi ne de ister istemez alıştığın erkekleri bırakmak istiyordun.
"Yuji ve Megumi'ye söyledin mi?" Fısıldayabildin yalnızca. Nobara, demin söylediği her şeyi görmezden gelmiş olmana alayla güldü.
"Ayrıntıları bilmiyorlar." Kız arkadaşın bir şey hatırlamaya çalışıyormuş gibi kaşlarını çattı. "Bu arada Gojo seninle baş başa görüşmek istediğini söyledi."
İlgiyle doğruldun ve kaşlarını merakla çattın. Gojo ile bir süredir görüşmüyordunuz ayrıca Nanami ve Geto ile yaşadığınız şeylerden sonra onlar dışında kimseyle de pek görüşmemiştim açıkçası. Aklına geçen günün anıları doluştuğunda alt dudağını hafifçe ısırdın. Hayatında belki de bir daha asla yaşayamayacağın bir deneyimi sana yaşattıktan sonra seninle tıpkı bir bebekmişsin gibi davranmışlardı.
Seni sevdiklerini biliyordun ve sen de onları seviyordun.
"Sana ne dedi?" Dedin. Nobara, soruna cevap vermek üzereyken zil sesi tüm kelimeleri ağzına tıkamıştı. Arkadaşın öfkeyle tıslayarak ayaklandı. "Muhtemelen kendisi geldi zaten."
İkiniz de kapıya yürümeye başlamadan önce Nobara omzunun üzerinden sana son bir bakış attı ve bıkkınca iç çekti. Ona karşı hissettiğin mahcubiyeti saklamaya çalışsan da Nobara fark ediyordu. Portmantoda asılı duran ceketini omuzlarına attı ve kısaca omzuna sarıldı.
"Bu işi halledene kadar önüne çıkmayacağım Y/N."
"Nobara-"
Elini kaldırarak seni susturdu. "İkimiz için de en iyi bu. Senin için endişelenmekten kafayı yesem de en sonunda doğru şeyi yapacağını biliyorum." Gülümsedi. Buruk bir gülümsemeyle karşılık verdin ve arkadaşının sırtını sıvazladın. Hafif duygusal sarılmanız sona erdiğinde Nobara burnunu çekti ve yan gözle kapıya baktı.
"Gojo ile size iyi sohbetler." Dedi ve kapıyı açtı fakat kapının eşiğinde duran kişi ikinizin de beklediği birisi değildi. Hatta bu kişi belki de en beklemediğiniz birisiydi.
Ryomen Sukuna.
Yuji'nin abisi, altılı arkadaş grubunun bir parçası olan Sukuna'yı kapınızın önüne neyin getirdiğini ikiniz de delicesine merak etmiştiniz fakat üçünüz de birkaç dakika sessiz kalarak sadece durdunuz.
"Ee, beni içeriye almayacak mısın L/N?" Sukuna direkt olarak seninle konuştuğunda irkildin ve kapıyı sonuna kadar açarak büyük bedeninin geçmesi için alan açtın.
"Senin burada ne işin var?" Nobara sesini mesafeli tutmaya çalışarak sorduğunda Sukuna yavaş hareketlerle üzerine giyindiği ceketi çıkarıyordu. Tam da soruyu duymadığını düşünmeye başladığınız anda yavaşça güldü.
"Kardeşimin minik kız arkadaşı tüm grubumuzu birbirine düşürdüğü için buradayım Kugisaki." Bir büyük adımda Nobaranın dibine girdi ve işaret parmağıyla kızın çenesini tutarak yukarı kaldırdı. "Arkadaşınızın nasıl bir seks tanrıçası olduğunu merak etmemek elde değil," aç gözlü bakışları anında sana döndü ve bedeninde gezindi.
"Ne var ki ben bu oyuna dahil olmak için gelmedim, bu oyuna son vermek için buradayım." Gözleri yeniden Nobara'ya döndü ve parmaklarının arasında kavradığı çenesini biraz sıkarak kafasını geriye doğru ittirdi ve kızdan uzaklaşarak sırtını duvara dayadı.
"Dakikalardır dikiliyorum fakat hâlâ senden bir hoşgeldin duyamadım," derin bir sesle mırıldanarak sana baktı. "Bana kibar davranmaya alışsan iyi olur, velet."