•6• KOBAY

2 0 0
                                    

Bu karanlık, tozlu ve rutubetli yerde kafayı yemek üzereydim. Saatlerce bağırarak ağladıktan sonra Salih'in dediği gibi duvarları yumruklamıştım. Sonra pes edip tavanı izlemeye başlamıştım. Kaç saat geçti tahmin edemiyorum. Öyle ki bir ara etrafta yiyecek bile aradım.

Hayat artık böyle mi olacaktı? Dünya artık böyle miydi?

Sokakta birbirini öldüren insanlar...

Tek derdi kazanmak olan devletler...

Nereye düşeceği belli olmayan bombalar...

Silahlardan köşe bucak kaçan aileler...

Gözünü kırpmadan katliam yapan ordular...

Kaosu fırsat bilip dünyayı ele geçirme hayallerine kapılan insanlar...

Ve benim gibi bunların dışında ailesini isteyen, hayatta kalmaya çalışan kişiler, çocuklar...

Daha bir çok saçmalık...

Hep böyle mi olacaktı?

Artık babaannemin yemyeşil bahçesinde abimle top oynayamayacak mıydım?

Artık annemi mutlu etmek için bir şeyler yapamayacak mıydım?

Sinir bozucu derslere yada ödevlere saatlerimi harcamayacak mıydım?

Üniversite hayallerim?

Abimle kavgalarım?

Nereye kadar böyle gidecektik?

Artık boş durmaktan uykum gelmişti ki kapıdan sesler gelmeye başladı. Yattığım yerden doğruldum. Bu sefer neden gelmişti? Kapının açılması uzun sürdü. Sırtımı arkamdaki tahtalara verip cenin pozisyonuna geçtim. Yine gözlerim dolmaya başlamıştı. İçeriye giren kişi, kucağındaki iki tane araba lastiğini bir kenara koydu. Bu Salih değil dedim içimden.

"Kimsin? " Dedim duyduğuna emin olmadığım bir sesle.

Yavaşça başını çevirdi. Sanırım irkilmişti. Beni görünce savunma pozisyonuna geçti.

"Asıl sen kimsin? "

Heyecanla ayağa kalkıp ona doğru ilerledim.

"Dur! Yerinde kal! " Dedi bağırarak.

Ayaklarımdaki ve tek bileğimdeki ipleri gösterip nefes nefese konuştum.

"Beni buraya Salih kapattı! Ne olur çıkmama yardım et! "

"Salih mi? "

Yavaşça yaklaştı. Yüzünü net görmeye başlamıştım. Askeri üniformasını da. Otuzlu yaşlarında görünüyordu. Dikkatle yüzüme baktı.

"Sen o kız mısın? "

"Hangi kız? "

"Çavuşla gelen? "

"Evet. Salih bir hain. Beni buraya o kapattı. Ne olur yardım et! "

Ona doğru gittim. Yine ağlamaya başlamıştım.

Elimdeki ipi çakısıyla kesti.

"Tamam sakin ol. Çavuşa götüreceğim seni. "

"Acele et. "

Eğilip ayak bileklerimdeki ipleri de kesmeye başladı. Bitince ayağa kalktı. Bir anda düşünmeden beline sarıldım.

"Teşekkür ederim. Acele etmemiz lazım. "

"Tamam, sakin olun lütfen. "

Beni zorla kendinden ayırdı.

"Gel."

𝔼𝕍𝕊𝕀̇ℤ     (🅺🅰🅾🆂) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin