Şubat 2001
Jongdae, masanın üstüne oturmuş ona bir şeyler anlatan çocuğu dinliyor kimi zaman gülüyordu. Arada bir ona sinirli bakan arkadaşına bakıp yanlarına çağrıyordu. Ama ufak çocuk yanlarına gitmeme konusunda çok ısrarcıydı. İçinden 'acaba ne konuşuyorlar?' diye merak etsede trip atma konusunda yemin etmişti. Jongdae, hatasının farkına varmalıydı?
Peki hatası neydi?
Bunu Baekhyun'da tam olarak bilmiyordu.
O çocukla konuşması, gülmesi, her neyse...
Baekhyun böyle hissediyorsa eğer Jongdae suçludur.
O Kwangcha denen çocuğun saçını başını yolup kafasını koparmak istiyordu.
O neydi ya 'Jongdae çok komik bir film izledim sana anlatmamı ister misin?'
Resmen arkadaşını çalıyordu, Baekhyun'un biricik arkadaşını çalıyordu.
Ah, lanet olası sular tekrar gözlerine hücum etmeye başlamışlardı.
Baekhyun dolan gözlerini saklamak için iki elini sıraya koyup kafasınıda onların üstüne koydu. Gözlerinden akan yaşlar defterini ıslatıyordu. İçinden hıçkırırken kalbinin çok acıdığını hissetmeye başlamıştı.
Yoksa, Jongdae artık onu sevmiyor muydu?
Bunun düşüncesi bile hem korkunçtu hemde çok fazla canını acıtıyordu. Biraz sonra Baekhyun, sırtında bir el hissetti.
"Baekkie iyi misin?" gelmişti işte, onu sevmese gelmezdi değil mi?
Burnunu yukarıya çekti ve ağladığını çaktırmamaya çalışarak kafasını kaldırmadan konuştu "Jongdae, burnum akıyor bana peçete bulur musun? Kimsenin sümüklerimi görmesini istemem!" Jongdae, hafif bir kırkırtının ardından tama diyerek oradan uzaklaştı.
Evet Baekhyun bu arada gizlice göz yaşlarını silebilirdi, öyle de yapmıştı. Çocuk gibi ağlamaması gerekliydi. O kocaman bir adam olmuştu.
Koca odam olan Baekhyun varken o küçük çocukla neden konuşuyordu Jongdae?
Baekhyun ona yetmiyor muydu? Baekhyun, kafasını sıradan kaldırıp arkadaki gıcık olduğu arkadaşını elinden çalmaya çalışan çocuğa baktı.
Uzun bir boyu vardı...
J-jongdae Baekhyun kısa diye mi onunla konuşmak istemiyordu yoksa? Ne yapmalıydı ki boyu uzasın? Ah, Tanrım gerçekten arkadaşını kaybetmek istemiyordu.
Jongdae, kantinden aldığı peçeteyi Baekhyun'a verip yanına oturdu.
"Sümüklü- Baek! sümüklü- Baek!" diyerek alay etmeye başladı. Baekhyun, arkadaşına hala kırgındı. Tam olarak neden kırgın olduğunu bilmesede öyleydi. Bu yüzden ona ters bir bakış atarak burnunu büyük bir sesle çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Forever
Fanficİlk kez biriyle arkadaş olunca 'sonsuza' kadar beraber olacaksın sanırsın. Zamanla araya mesafeler girer 'unutulur' onlar ve bir kaç anıda 'çocukluk arkadaşım' diyerek anımsarız. Tüm bildiklerinizi unutun. Ayrılmayan bu arkadaşlara bir kaç dakik...