Kasım 2008
Bir insanın saçları nasıl bu kadar güzel olabilir? Siyah, gür ve kısa saçları. Birde gülünce gözlerinin içinin ışıldaması... Baekhyun, Kyung Mi'ye bakarken yine bunları düşünüyordu. Kimisine göre o çirkin bile olsa Baekhyun için öyle değildi, çok başka ve özeldi ve ona bakmaktan hiçbir zaman bıkmayacaktı sanırım.
"Baekkie, baekkieeeğğ, BAEKKİEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE!" Jongdae, sesini git gide arttırarak konuşuyordu.
Baekhyun bakışlarını Kyung Mi'de alıp Jongdae'ye döndü. Ah birde arkadaşına bu durumu belli etmemesi lazımdı.
"Efendim Jongdae"
"Luna parka diyorum geleceksin değil mi benimle?" Baekhyun gülümseyerek kafasını salladı.
"Tabikide geleceğim, vuhuy lunapark Baek demek Baek demek eğlence demek ve Jongdae demek en şanslı insan demek peki neden böyle demek çünkü Baek gibi bir arkadaşı var demek." Jongdae tip tip baktıktan sonra gülerek Baek'in omzuna vurdu. "Evet, evet kesinlikle çok şanslıyım!"
---
"Hadi Baekkie, gondol senin işin değil miydi?" Baekhyun, gondolun daha yeni hareket etmesiyle birlikte Jongdae'ye sokulmuştu. Az önce gondola binmeden önce Jongdae'ye hava atan çocuk nereye gitmişti? Baekhyun, ölecek gibi hissediyordu. Tüm organlarının yerlerinin değiştiğini düşünüyordu. Yüzü de bembeyaz olmuştu. Gerçi bunları anlatmaya ne gerek vardı ki? Baekhyun hala konuşmuyorsa durum gerçekten ciddidir. Jongdae, arkadaşının gereğinden fazla korktuğunu anlayıp kolunun Baekhyun'un omzuna atıp kendine doğru çekti. Diğer boşta kalan eliyle de Baekhyun'un korkudan titreyen ellerini tuttu.
"Korkma Baekkie az kaldı, ben burdayım." Baekhyun, sımsıkı kapattığı gözlerinin açmadan arkadaşına iyice sokuldu. Bir şey olmazdı değil mi? Hem Jongdae şuan onu koruyordu. "Ç-çok ko-korkuyorum Jongdae, beni tut!" Jongdae, gülümseyerek ellerini sıkılaştırdı. Zayıf olan tombul olanı koruyordu. Jongdae, Baekhyun'un korkusunu biraz daha hafifletmek için ona komik komik şarkılar bil söylemişti ve bu gerçekten işe yaramıştı. Çünkü Baekhyun, Jongdae'ye güveniyordu şuan onun kollarında kesinlikle güvendeydi.
Gondol durdu ve herkes inmeye başlarken Jongdae, hiç pozisyonunu bozmadan arkadaşına sarılmaya devam ediyordu. Kafasını, gözleri kapalı olan arkadaşına yaklaştırıp mırıldandı. "Bitti Baekhyun" Baekhyun, organlarının durmasından anlamıştı bittiğini ama nedense olduğu durumdan kalkmak istememişti. İçi rahattı ve huzurluydu şuanda başka bir şeye gerek var mıydı? Biraz daha böyle kalamazlar mıydı? Hem yaşları büyüdüğü için Jongdae'yle eskisi gibi yanyana yatıp sürekli sarılamıyorlardı. Ama kalkma vakti gelmişti, öylede yaptı Baekhyun yavaşça sığınağından çıktı.
"Yah! Seni dinozor çocuk! Neden beni buna bindiriyorsun."
Jongdae gülümseyerek Baekhyun bir kaç dakika önceki taklitini yaptı. "Hey, fıstık olurda gondoldan falan korkuyorsan bana sarılabilirsin?" hatta taklitin bu kadarıyla kalmayıp Baekhyun'un yaptığı gibi yanağını da sıkmıştı. Baekhyun, her nekadar sinirli kalmaya çalışsa da bir işe yaramamıştı. İkiside aynı anda kahkahayı patlatmışlardı.
---
Dönme dolap en yukarıya gelene kadar bir sürü şaka yapmışlardı birbirlerine ama dönme dolap tam olarak en yukarıya geldiğinde içlerinden biri ciddileşmişti. Ve o kişi Jongdae'ydi.
"Baekhyun, ne olursa olsun sonsuza kadar arkadaşız değil mi?" gülen çocuğun gülümsemesi, kendisine yöneltilen soruyla dondu. Nereden çıkmıştı bu? Tabiki de sonsuza kadar arkadaşlardı.
"Evet, J-jongdae tabiki de. Neden sordun bunu?"
Jongdae, Baekhyun'a döndü. "Çünkü seninle sonsuza kadar arkadaş olmak istiyorum." Baekhyun'un o hain gözleri doldu. Küçükken midesinde ki suyun fazla gelmesinden sandığı bu şeyin artık sevgisinin fazla geldiğinden olduğunu biliyordu. "Bende bunu istiyorum Jongdae, ve yapacağız." sesi kısık çıkmıştı. Sesi git gide alçalırken içinden geleni yapıp arkadaşına sarıldı. Jongdae'de ona karşılık verdi. Şimdi neden ikisi de ağlıyordu? Jongdae, kafası Baekhyun omzuna gömülüyken boğuk sesiyle konuştu. "İyi ki arkadaşımsın Baekhyun, ne yaparsam yapayım ne olursa olsun bana küsme olur mu?" Baekhyun'un göz yaşları arkadaşının omzunu tamamen ıslatmıştı. "Sende iyi ki varsın, ah... aptal neden senin gibi bir arkadaştan vazgeçeyim ki?" Jongdae, kafasını geriye alarak arkadaşının yüzüne baktı. Akan burnunu durdurmak için yukarıya çekti. "Bilmiyorum Baekkie, ah şu halimize bak" gülmeye çalıştı. Baekhyun'da toparlanma vakitlerinin geldiğini anlayarak arkadaşının gülmesine eşlik etti. Bazı anlar olurdu içinden geçenleri söylersin ve sonra gerçek hayata dönme vaktin gelirdi. İşte şuan yaşadıkları da o anlardan biriydi. Birbirlerine hakaret eden, bağıran, ağlayan, gülen ve seven hepsi onlardı. Ve bu kadar yıldır tam 'dokuz' yıldır birbirlerine küsmeyen ve asla ayrılmayan da bu iki çocuktu.
---
"Bugün çok güzeldi arkadaşım teşekkür ederim." Baekhyun'un korkmayacağı bütün aletlere bindikten sonra Jongdae'nin babası ikisini de almaya gelmişti. Baekhyunların evinde durduklarında arkadaşıyla birlikte Jongdae'de arabadan inmişti. Kapının önündeyken konuşmuştu. "Asıl ben teşekkür ederim benimle geldiğin için Baekkie bugün çok eğlendim." Jongdae biraz duraksadıktan sonra bir soru sordu. "Neyin olmasını isterdin Baekhyun? Yani hemen söyle şuan aklına ilk gelen." Baekhyun düşünürken sesli sesli 'hmmm' sesi çıkarıyordu. "Aslında Jongdae, hmm şey istiyorum ben" sesini kısarak arkadaşına yaklaştı. "Seninle bir gün bara gidip yetişkinler gibi dans etmek" Jongdae, kıkırdarken arkadaşının omzuna vurdu. "Daha reşit bile değiliz!" Baekhyun göz kırparak yanıtladı. "İşin eğlencesi de bence burada hem sen ne isterdin?" Jongdae'de düşünüyormuş gibi yaparken babası kornaya bastı, gitme vakti gelmişti. "Ben sanırım Baekkie biraz daha zamanımız olsun isterdim." gülerek el salladı ve arabaya bitti.
Baekhyun'da arkadaşına el sallarken bu söylediğiyle gondolda ona sarıldığı zaman geldi aklına, evet Baekhyun'da biraz daha zaman olması istediğini hatırladı. Eğer biraz daha zamanları olsaydı ve Jongdae'yle konuşmaya devam etseydi bunu söylerdi. Yine, yeniden ve bir kez daha biraz daha zaman olmasını istedi Baekhyun.
Yorum, ve beğeniler için teşekkürler :*
Tüm duygu ve düşüncelerinizi bekliyorum bu bölüm.
BaekChen'e sevgi gösteriiin <3 [hikayeyi yayabilirsiniz :P ]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Forever
Fanfictionİlk kez biriyle arkadaş olunca 'sonsuza' kadar beraber olacaksın sanırsın. Zamanla araya mesafeler girer 'unutulur' onlar ve bir kaç anıda 'çocukluk arkadaşım' diyerek anımsarız. Tüm bildiklerinizi unutun. Ayrılmayan bu arkadaşlara bir kaç dakik...