-5- "Seninle bir yerler keşfetmek istiyorum..."

237 39 9
                                    

KASIM 2008


"Yine çalışmadın mı Baekkie?" 

Baekhyun, kafasını sırasına koyup yatarken arkadaşının sorduğu soruyu yanıtlıyordu."Hadi ama Jongdae-ya yeni aldığımın mangayı okumak varken benden Korece çalışma mı bekleme." 

 Jongdae, onaylamayan şekilde kafasını salladı."Tabi bir de senin yerine sınavı çözen mükemmel bir arkadaşın olmasının verdiği rahatlıkta var."

 Baekhyun, sıradan kalkara arkadaşına gülümsedi. "Ah... evet harika bir arkadaşım var!" Arkadaşının omzuna dokunarak aegyo yapmaya başlamıştı. Jongdae, ciddi tavrını bozmadan konuştu. "Ne oldu biliyor musun Baekkie?" "Ne oldu?" Jongdae, ellerini göğsünde birleştirerek tek kaşını kaldırdı. 

"Yalnızca bir kez benden mükemmel arkadaşıma ders konusunda güvenmek istedim" Jongdae, nefes almak için duraklarken Baekhyun "eee" diye mırıldandı. "Yani eesi Baekhyun bende çalışmadım." Baekhyun küçük gözleri kocaman açılmıştı. Hangisine şaşırmalı ve üzülmeliydi. Jongdae ve çalışmamak kelimelerine mi yoksa Korece'den geçemeyecek oluşuna mı?"B-boku yediğimizin farkında mısın Jongdae?"

 Baekhyun beyninde dönen düşünceler arasında sordu. Jongdae, gülümsedi. "Biliyor musun Baekkie umrumda değil. Sen kalmayı son bir kaç yıldır hakediyorsun zaten."

 Baekhyun trip atma iç güdüsüne karşı direnmeye çalışıyordu. Ve ona zor gelen şeyi yaptı. Sustu. Jongdae ısrarla konuşması için bekledi ama o yinede sustu. 

 Sınav sırasında Jongdae tüm soruları hararetli bir şekilde çözerken Baekhyun hayallere dalmıştı. O kadar uzaktı ki ona bu isimler. Nam-Son? Kimsin sen Nam-Son? Baekhyun'a ne senden? Ne istiyorsun bu çocukcağızdan. Hayır birde ders çalışmamış arkadaşına bak birde iyi ki çalışmamış kağıdın her yerini doldurdu.Jongdae hızlı hızlı doldurduktan sonra ağrıyan sırtını esnetmek için kollarını iki yana açtı. 

Baekhyun hala ona bakmıyordu. Jongdae, cebine koyduğu küçük kağıdı çıkararak Baekhyun'un kucağına bıraktı. Baekhyun kağıdı farkedip çaktırmadan okumaya başladı. 

"Baekkie, bu bir kopya değil köpecik. 

Bugün seni bir yere götürmek istiyorum :)" 

Baekhyun, kopya olmasını beklerken bu kağıdın çıkmasına şaşırmıştı. Öğretmenin durumu yanlış anlamaması için boş kağıdına geri dönmesi gerekiyordu. Ve öylede yaptı. Ama oda neydi? Az önce ben beyaz olan kağıt kimdi Baekhyun'un anlayamayacağı insan isimleriyle doluydu. Öğrenci isminde de 'Byun Baekhyun' yazıyordu.

 Baekhyun durumu algılamak istercesine arkadaşına döndüğünde boş kağıdı doldurmakta olan Jongdae'yi gördü. Yeniden bir kez daha böyle bir şey için arkadaşına alındığından dolayı kendine kızdı. O Jongdae'ydi onu üzmezdi. Baekhyun arkadaşına bakıp gülümsedi. Bir kez daha 'iyi ki arkadaşım' demekten alı koyamadı kendini.

 --- 

Jongdae ve Baekhyun, Jongdae'nin komutasıyla bir otobüse bindiler. Baekhyun, ısrarla nereye gittiklerini sorsada Jongdae süpriz olacağını söylüyordu. Baekhyun'da kabullenip konuşma güdüsünü daha gereksiz konular konuşarak gidermeye çalıştı. 

Jongdae, çantasından cd çalarını çıkararak en sevdiği şarkılardan olan Hug'u açarak kulaklığın bir ucunu kendi takarken diğerini Baekhyun'a uzattı. Şarkı başlayınca ikiside sessizleşmişti. Şarkıyı mırıldanarak ilerliyorlardı. 

"Ne zaman gözlerimin içine baksan,sana aşkımı göstermek istiyorum 

Tüm hayallerini gerçekleştirmek istiyorum" 

[Y/N: TVXQ- Hug] 

Şarkının sözleri okadar güzeldi ki Baekhyun, adeta birine aşıkmış gibi hissediyordu. Bir süre sonra Jongdae ineceklerini haber vermek için Baekhyun'un koluna dokundu ve kulaklıklarını çıkarıp ayaklandılar. 

10-15 dakikalık bir yürüyüşün ardından sonunda durmuşlardı. Baekhyun gibi az hareket eden biri için bu yürüyüş fazla gelmişti. En anlamadığıysa -ki bunu yıllarıdr anlamıyordu- Jongdae o çubuk bacaklarıyla nasıl yorulmadan yürüyordu. Geldikleri yer bir parktı. Sonbahar olduğundan yapraklar sararmış ve yere dökülmüştü. 

Görüntü çok güzeldi. Baekhyun adeta büyülenmiş gibi etrafa bakıyordu. "Wooaw Jongdae burayı bilirken daha yeni mi getirdin buraya" Jongdae, çantasından evden getirdiği örtüyü çıkarıp yere sererken konuştu "Hayır ilk defa geliyorum." dedi. Baekhyuni sırt çantasını çıkarıp kendini örtünün üstüne atarken konuştu "Nasıl yani?" Jongdae gülümseyerek Baekhyun'un yanına geçti. "Burayı internette gördüm Baekkie ve seninle birlikte gelmek istedim. Beğendin mi?" Baekhyun hayretle etrafı incelerken kıkırdadı. "Beğenmek mi burası harika Jongdae, wouw bu görüntüyü yalnız windows masaüstü ekranı olorak görebileceği sanırdım ama Tanrım bu gerçek."Jongdae bir kez daha gülümsedi. 

Kaç saat olmuştu, ne kadardır konuşuyorlardı. İkiside bilmiyordu. Haftanın her günü birlikte olmalarına rağmen yine konuşacak bir şeyler buluyorlar ve bu durumdan ciddi anlamda hoşlanıyorlardı.

 Hava kararmaya başlayınca kalkıp eşylarını topladılar.

 Gitmeden önce Jongdae, Baekhyun'un beklemediği bir anda ona sarıldı.

 "Biliyor musun Baekkie? Seninle bir yerler keşfetmek istiyorum, bugün gibi." Baekhyun, arkadaşına gülümseyerek karşılık verdi. Bugün ona kızmış olduğu aklına geldikçe vicdan azabı çekiyordu. Ve evet Baekhyun'da sonsuza kadar Jongdae'yle bir yerler keşfedebilirdi. Daha doğrusu o Jongdae'yle her şeyi yapardı.


Hatam varsa affola, kısa ama yeni bölüm erken gelicek inşallah bir şey olmazsa :) Yorumlarınızı bekliyorum :)

Best Friend ForeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin