-13- "Hoşgeldin, Kim Jongdae"

85 24 7
                                    

Şubat 2010

Jongdae, bugün okula başlayacaktı. O okula gelmeden önce Baekhyun herkesi tembihlemiş, onun saçı, kilosu, vücudundaki morluklarla ilgili en ufak bir yorum yapanı dövmekle tehdit etmişti. Sınıftakilerse sınıfın güleç çocuğunu özledikleri için bu tembihi gereksiz bulmuşlardı. Her zaman Jongdae'yi merak ediyorlar. Noel'de, Jongdae'nin doğum günü gibi özel günlerde onu topluca ziyarete bile gitmişlerdi. Jongdae ve Baekhyun'un sevmediği Jongki ve tayfası bile bu günlerde her zaman Jongdae'yi ziyaret etmiş. Hatta Baekhyun'un kaçırdığı dersler için kızlardan zorla aldıkları notları onunla paylaşmışlardı. Hatta ve hatta bugün bu parti fikrinin Baekhyun'a soran bile Jongki olmuştu. Baekhyun gülümseyerek bunu kabul etmiş ve hemen planlamaya başlamışlardı.

Her şey kusursuz olmalıydı. Tüm sınıf toplanıp Baekhyun önderliğinde neler yapacaklarına karar vermişlerdi. Okul müdüründen izin alınıp bahçenin kapısına özel günlerde belediye başkanı geldiğinde serilen kırmızı halıyı istemişlerdi. Tam okulun girişine o halı serilmiş. Sınıfın iri yarı çocuğu Joohyuk halıya kimse basmaması için badigart görevini almıştı. Kızlar Baekhyun talimatı üzerine sınıfa ejderha resimleri ve ejderhanın yanına köpecik resimleri yapıştırmışlardı. Jongdae'nin en sevdiği karakter olan Thor'un posterini tahtaya yapıştırdılar. Daha sonra bir duvara sınıfın Jongdae olduğu zamanlardan beri beraber yaptıkları geziler, seminerler,  Jongdae'nin onur belgesi alırken kocaman gülümsemesi, Baekhyun'la özel olarak geçirdikleri her bir zamandan fotoğrafları yapıştırdılar.

Yemek olarak herkesin annesi ne yaparsa onu getirmeyi kararlaştırmışlardı. Jongdae'nin annesine tüm bunları Baekhyun anlatmıştı. O da ağlayarak kocaman Baekhyun'a sarılıp bende pasta yollayacağım demişti. Nöbetçi öğrenci "Byun Baekhyun güvenlik seni çağrıyor" dediğinde Baekhyun, hızlıca koşarak güvenliğe gitti. Tahmininden daha büyük olan kutuyu dikkatlice alarak sınıfa doğru çıktı. Pastayı masanın tam ortasına yerleştirip dikkatlice açtığı anda gözleri doldu. Pastanın üstünde Baekhyun ve Jongdae'nin on yıl önce beraber çekildikleri fotoğraf vardı. Daha doğrusu Baekhyun böyle bir fotoğrafın çekildiğini bilmiyordu ama o günü çok iyi hatırlıyordu. Jongdae için evden kaçışını, korkusunu, sevincini... Fotoğrafta Baekhyun yanakları ve burnu kıpkırmızı bir şekildeyken uyuyordu. Kolunu Jongdae'nin boynuna sarmıştı. Jongdae'de aynı şekilde ona sımsıkı sarılmış ve oda uyuyordu. Gülümseyerek huzurlu uyuyordu. Bir melek gibi.

Baekhyun, Jongdae'nin huzurla uyuyuşuna baktı. Neden daha önce onu uyurken hiç izlemediğini düşündü? O hasta olmadan önce neden, neden kendini bu huzur veren görüntüden mahrum etmişti? Jongdae'yle ne zaman beraber uyusalar Baekhyun ilk uykuya dalan ve geç kalkan oluyordu. Jongdae, hasta olduktan sonra onu defalarca izlemişti ama ağlayarak. Acı çekişi tüm mimiklerinden belli olduğu yetmiyormuş gibi tüm vücuduna takılan tüm o aletler her şeyi dahada zorlaştırıyordu. Baekhyun düşüncelerinden sıyrılıp kendine geldi ve o zaman bir damla yaşın yanaklarından boynuna doğru aktığını hisseti. 

Kyung Mi, resimler yapıştırırken bir yandan da Baekhyun'u izliyordu. Ağladığını fark edince yanına gitmeye karar verdi. 

"İyi misin?" 

Baekhyun, hızlıca gözündeki yaşı sildi ve zoraki gülümsemeyle ona baktı.

"İ-iyiyim." Lanet olsun diye düşündü Baekhyun, şuan en yakın arkadaşı yıllar sonra okula gelecekti ve Kyungmi'nin güzelliğinin farkına varmıştı, yeniden.

"Peki o zaman müzik işini hallettin mi?" 

"Evet tabi ki!"  diyerek gülümsemedi. Çünkü halledilecek bir şey yoktu aklındaki şarkı belliydi. Jongdae'nin ona dinlettiği şarkının tamda zamanıydı. 

Chansub, hızla sınıfa girdi ve arabanın geldiğini haber verdi. Şimdi planı uygulama zamanıydı. Önceden kararlaştırıldığı gibi bir kısım öğrenci öğretmenleri çağırmaya gidecekti. Yan sınıflardan Jongdae'yi seven tüm öğrencilere müdür tarafından izin vardı. Bugün, günlerden Jongdae'ydi ve müdür bunun için çocuklara her türlü kolaylığı sağlamıştı. Baekhyun, tek başına kapıya kadar indi diğer öğrencilerse kapıdan sınıfa kadar insan koridoru oluşturmuşlardı. 

Baekhyun, hiçbir şeyi belli etmemek için arkasına bakmadan hızla indi ve koşarak Jongdae'nin kapısını açtı.

"Hoş geldiniz efendim" Jongdae, Baek'in efendim demesine hafif bir kahkaha attı. Abisi Jong Duk arabadan indi ve bagajdan tekerlikli sandalyeyi almaya yelteneceği sırada Jongdae bağırdı. "HAYIR DEMİŞTİM SİZE BEN YÜRÜRÜM!" Baekhyun, abisine ben hallederim işareti yaptıktan sonra Jongdae'yi elinden tuttu ve arabadan inmesine yardım etti. Jongdae'nin koluna girmesi için biraz mesafe bıraktı. Jongdae'de hemen Baekin koluna girdi. Baekhyun yürümeden önce Jongduk'a "Abi eğer gelmek istersen sınıfa kadar gel" dedi. Jongduk, Jongdae'ye baktıktan sonra "Yok abicim en iyisi siz gidin ama sana emanet ve en ufak bir şey de bizi ara" Baekhyun, kafasını salladı ve Jongdae'yle yürümeye başladılar. 

"Bu kırmızı halıda ne böyle?" 

"Müdür önemli birinin geleceğini söyledi."

"Kim ki o önemli biri Başbakan falan mı geliyor yoksa?"

Baekhyun, muzurca gülümsedi. Jongdae'nin kulağına doğru eğilip fısıldadı. "Aslına bakarsan o çok önemli kişi hemen şuan benim kollarımda" 

Jongdae, tam bir şey diyecekken koridordaki öğrenciler hep birlikte "HOŞGELDİN KİM JONGDAE, KİM JONGDAE, KİM JONGDAE" diye bağırıyorlardı. Baekhyun, Jongdae'ye baktığında onun yüzündeki gerçek mutluluğu gülümsemesini gördü bu sefer acıdan değil mutluluktan ağladığını da biliyordu. Kendisi de göz yaşlarını tutamadı ve ağlamaya başladı. Sınıfın erkekleri, Jongdae'nin zor yürüdüğü fark edip hemen etten bir araba yaparak onu tezahüratlarla sınıfa doğru taşımaya başladılar. 

Jongdae sınıfa girdiği zaman  müzik başladı; 

"Sana seni sevdiğimi söylediğim zaman benden koparılacağını düşünüyorum 
Oh! bebeğim
Çünkü ikimiz de âşık olmak için çok genciz.
Bu nedenle sadece seni arzuladığımı söyleyebilirim.
Kollarımlasarılmak istediğimi 
Ama seni bekliyor olacağım 
Sana seninle olmak istediğimi söylemek için.
Sonsuza kadar aşkınla ve hayalinle yaşacağım.
Ne zaman gözlerimin içine baksan,orada birçok gülümseme ve gözyaşı oluşuyor.
Aşık olmak için doğdum onu derinden hissetmek için"

Müzik çalarken Jongdae, resimlere tek tek bakıyor, herkes onu izliyordu ve herkesin gözlerinde birer damla yaşla susuyorlardı.

Baekhyun, arkadaşının yanına gitti ve ona sarıldı. Onu bir daha burada göremeyecek olmanın verdiği ızdırabı hatırladı. Artık buradaydı tam yanında.

Sıkıca sarıldı ve titreyen sesiyle fısıldadı. "Hoşgeldin  Kim Jongdae!"

Best Friend ForeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin