Ocak 2000
Baekhyun, dışarıya baktığında heyecanlanmıştı. Çünkü dışarısı bembeyaz karlarla kaplıydı. Dışarıya bakarken aklından hain planlar geçiyordu. Mesela Jongdae'ye gizlice kar fırlatmak, Jongdae'yi kara saplamak gibi... Jongdae demişken Baekhyun gerçekten Jongdae'yi çok özlemişti. Okulu sevmiyordu ama Jongdae olduğu için okulu bile sevmeye başlamıştı. Hatta matematik dersi Jongdae'nin en sevdiği ders diye onu bile seviyordu, yapamasa da seviyordu işte. İki gündür hafta sonu tatilinden ötürü Jongdae'siz kalmıştı Baekhyun. Pazartesi sabahı bu kadar erken kalkmasıda bu yüzdendi. Çünkü bugün onu görecek ve sonra kar topu savaşı yapacaklardı.
"Anneğ, uyansana okula geç kalacağız!" Baekhyun, annesini kaldırmak için zilyon kez bağırmıştı. Annesi sonunda uyandı. "Ne oldu oğlum bu saatte?" Baekhyun, suratını astı normalde annesinin onu zorla kaldırması gerekirken neden tam tersi oluyordu? "ANNE OKULA GEÇ KALACAĞIM!"
"Baekkie, bugün okul tatil oğlum."
"Değil anne bugün pazartesi"
"Oğlum dışarıyı görmedin mi? Kardan ötürü okul tatil." Baekhyun şuan gerçekten mutsuz hissediyordu. Ağlayabilirdi. Ne yani Jongdae'yi yine mi göremeyecekti?
"Anne ama ben gitmek istiyorum..." annesi hayretle oğluna baktı. Bazen oğlunu gerçekten tanıyamıyordu. Ana sınıfınfayken tüm okulu kandırıp okuldan kaça Baekhyun, okula gitmek istiyordu. "Oğlum okulda kimse yok, Jongdae'de yok." Baekhyun son lafla beraber dolan gözleriyle odasına gitti. Neden okul yok? Lanet olası kar artık senden nefret ediyorum.!
--
Baekhyun soğuktan kıpkırmızı olan burnunu tuttu. Soğuktan ölemezdi değil mi? Keşke Jongdae'nin içindeki ısıtıcılardan ondada olsaydı. Ellerini montunun cebine iyice sokup kara bata bata yürümeye devam etti.
Nerdeysi bu Jongdaelerin evi...
Sağa baktı, sola baktı.
Annesi kesinlikle onu dövecekti. Ama ne yapsaydı arkadaşının yanına gitmesemiydi? Ama şuanda daha büyük bir sorunumuz vardı.
Baekhyun bu sokağı hiç bilmiyordu. Daha önce Baekhyunlara gelmişti ama... bu sokak gerçekten yabancıydı.
Baekhyun, korka korka yürümeye devam etti. Şuan mucizevi periler ona yardıma gelebilir miydi acaba?Baekhyun, artık gerçekten kaybolduğunu düşünerek ağlamaya başladı. Ağlaya ağlaya yürümeye devam etti. Jongdae'nin diş perileri siz gelin bari?
Bilmediği bir kaç sokak daha geçtikten sonra bir ses duydu. "Baekhyun, Byunnie!" tanıdık sese karşı heyecanla döndü. "Oo Kim amca benim!" bu Jongdae'nin babasından başkası değildi.
--
Jongdae, elindeki battaniyeleri Baekhyun'un üstüne güzelce örttü. Baekhyun, bacaklarını karnına çekerek küçücük olan bedenini iyice küçülterek ısınmaya çalışıyordu. Dişleri birbirine çakıyordu. Hala ısınamamıştı.
Annesi onu çok merak etmiş ve Jongdae'nin ailesine haber vermişti. Uzunca aramalar sonuncunda niyahet Jongdae'nin babası onu bulmuştu.
"Baekkie, kalk ye şunu!" Jongade getirdiği tepsiyi sertçe masaya bıraktı. Baekhyun'a gerçekten çok kızdındı. Salak çocuk ya başına bir şey gelseydi?
"Jongdae, ben baharatlı yiyemem!" Baekhyun, tabaktaki acı duran ramene bakıp konuştu.
"Hayır kalk yiyeceksin, baharat odun gibidir." Baekhyun ilginç benzetmeler yapan arkadaşına baktı. Bu çocuk neden her şeyi her şeye benzetiyordu böyle?
"Ne saçmalıyorsun ya!Yemeyeceğim."
Jondae, iç çekti daha sonra kaşığa ramenin bol bahartlı suyunu doldurarak Baekhyun'un ağzına getirdi. Baekhyun, başta diretsede sonunda arkadaşına teslim olmuştu.
"İçinde bir ateş olduğunu düşün Baekkie, ateşe odun attığımızda yayılır ve bizi ısıtır değil mi? Bu da senin içindeki ateşi harekete geçirecek ve üşemeyeceksin." Baekhyun, zeki arkadaşına gülümsedi. Ramen acı ve dilini yakıyor olabilirdi ama şuan Jongdae ona yemek yediyordu. Bu ramendan daha önemli bir ayrıntıydı. Ve Baekhyun bunun tadını çıkarmak istedi.
--
"Yah, köpekcik nedenbu sopukta dışarı çıktın? Ya sana bir şey olsaydı?" Jongdae, hala üşüyen ve yorgun olan arkadaşının yanında yatıp onu ısıtmaya çalışırken sormuştu. Baekhyun, yorgunluktan yavaş yavaş kapanan göz kapaklarını açık tutmaya çalışarak konuştu.
"S-sadece seni özlemiştim." Jongdae, kızmayı beklerken aldıüı cevaba gülümseyerek iyice arkadaşına sarıldı. Baekhyun, uykuya dalmadan önce en son şunları duymuştu.
"Beni özlesende kendine zarar vercek şeyler yapma, sensiz olmak istemiyorum Baekkie"
Uzun zaman ama kısa bir bölüm değil mi? Bundan sonra daha seri yazacağım ve bu bölümleri giriş olarak düşünebilirsiniz. Asıl hikayemiz beşinci bölümde başlayacak. Yorumlarınız ve voteler için teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Forever
Fanficİlk kez biriyle arkadaş olunca 'sonsuza' kadar beraber olacaksın sanırsın. Zamanla araya mesafeler girer 'unutulur' onlar ve bir kaç anıda 'çocukluk arkadaşım' diyerek anımsarız. Tüm bildiklerinizi unutun. Ayrılmayan bu arkadaşlara bir kaç dakik...