kpop one shot (İstek Alınıyor)

12 ~° Jennie - Jongin

Kai'nin Bakış Açısı

Kız, kendisinden daha uzun büyük bir kutu taşıyordu ve kalabalık koridorda koşuyordu. EXO'nun bekleme odasının girişinde durdum. yol boyunca insan kalabalığını yararak 'özür dilerim' diye mırıldanıyordu.

Gülümsedim. Ne sevimli bir kız. Saçları atkuyruğuydu ve yüzünü kaplayan o büyük kutuyla bile gerçekten güzel olduğunu şimdiden anlayabiliyordum.

Aniden bir şeye takıldı ve düştü. Kutunun içindekilerin şov için sahne dekoru olduğunu gördüm, Yerdeki sayısız şeyi hızla toplarken kendini azarladığını duyabiliyordum.

Aceleyle ilerledim ve eşyalarını toplamasına yardım ettim. Kendisinden başka birinin daha olduğunu hissederek başını kaldırdı ve gözlerimle buluştu. Ona gülümsedim ve yardımımı kabul ederek utangaç bir şekilde gülümsedi. Sonuçta, daha fazla el, daha hızlı çalışma anlamına gelir.

Yüzünü ilk kez görüyordum ve hiç de hayal kırıklığı yaratmıyordu. O kadar güzeldi ki onu tam olarak kelimelerle anlatamazdım.  "Teşekkür ederim," dedi.

"Sorun değil," diye sırıttım. Kutuyu bir kez daha aldı ve kalabalığın arasından sıyrılmaya çalıştı. Ama kutuyu elleri arasından aldım.

"Bunu nereye koyacaksın?" Bana şaşkınca baktığını hissettiğimde ona sordum. Kutu kesinlikle ağırdı ve minyon yapısıyla bu kadar ağırlığı taşıyabilmesi inanılmazdı.Sonunda yardımımı kabul ediyormuş gibi baktı, "Şuradaki depoya," diye işaret etti. Başımı salladım ve ona gülümsedim. O çok tatlıydı.

Konuşmak için ağzımı açmadan önce biraz yürüdük. "Ben Jongin, senin adın ne?"

"Senin Jongin olduğunu biliyorum, ben Jennie." Parlak bir gülümsemeyle cevap verdi. Kalbimin daha hızlı attığını hissettim ve kızaran yüzümü fark etmemesi için bakışlarını kaçırmak zorunda kaldım.

"Burada ne yapıyorsun?" Sözcükler ağzımdan çıkar çıkmaz pişman oldum. Tabi kadro olarak buradaydı, içimden kendime hayali bir tokat attım.

"Bugün rahatsız olan arkadaşımın yerine geçiyorum" diye yanıtladı.

Onu daha önce görmemiş olmama şaşmamalı, yoksa böyle bir güzelliği fark ederdim. Burada kalıcı bir personel olmadığı ve muhtemelen onu ilk ve son görüşüm olacağı için hayal kırıklığına uğradım.

kafamın içinde bir ses çınladı. sırıttım.

"Bu taraftan," üzerinde "Saklama Malzemeleri" yazan bir kapıyı tuttu ve içeri girdim. Ağır kutuyu bir masanın üzerine koydum.

"Teşekkür ederim Jongin." dedi gülümseyerek. Adımı söylemesi hoşuma gitti  "Bir şey değil."

O giderken cesaretimi topladım ve ona "jennie, yarın gece boş musun?" diye sordum."Üzgünüm yarın meşgulüm" diye yanıtladı. Kalbim büyük bir gümbürtüyle yere düştü.

Hâlâ orada durduğunu fark ederek, "Boş ver, önemli bir şey değil" dedim. Ayrılmadan önce bana son bir gülümseme verdi.

Masanın üzerindeki kutuya baktım ve tekrar onu düşündüm. Yüzü beynimden çıkmıyordu.

Neden ondan numarasını istemedin? Onun yanında aklımı kaybedecek kadar gergin olduğum için kendimi azarladım.

Ertesi gün gece...

"Ne yemeliyiz?" Biz pratik odasında kurtlar kadar aç otururken üyeler düşündü.

"Bugün benim ikramım!" Suho aniden yüzünde çok büyük bir gülümsemeyle konuştu.

Bir Çin restoranına gittik ve 9 yer sorduk. Aniden Suho, "Hayır, bugün 10 kişi var" dedi. Yine genişçe sırıttı.

Chanyeol, "Bugün neyin var hyung? Bütün gün aptal gibi gülümsüyorsun," diye dalga geçti.

Koltuklarımıza gösterildi ve çok geçmeden yemekler geldi.

Suho, beceriksizce arkamızda duran bir kıza "Oh, buradasın, gel otur," dedi ve kolunu çekti.

Gözlerimiz ona çevrildi. "O kim?" Baekhyun'un Suho'ya yüksek sesle sorduğunu duyabiliyordum. Ama ağzım bir karış açık ona bakarken zihnim boştu.

"Arkadaşlar, bu benim kız arkadaşım Jennie Ona iyi davranın," dedi Suho, onun elini tutarak.

"Hyung, ne zaman kız arkadaşın oldu? Nasıl oldu?

"bilmiyorduk?"

"O çok güzel, onu nasıl buldun?"

Hemen gevezelikler başladı ama hiçbirini dinleyemedim. Kalbim parçalara ayrıldı.

"Oh Jongin, buradasın," diye beni selamladı.

şu anda bunu kabul edemiyordum.

Yemek çubuklarımı masaya vurdum ve geri gelmem için tüm bağırışları görmezden gelerek restorandan ayrıldım.

Ona itiraf bile edemedim. Böyle güzel bir kızın çoktan alınacağını bilmeliydim. Neden ona aşık oldum ve kalbim kırıldı?

Gözüm yaşlarla doldu.