kpop one shot (İstek Alınıyor)

21 ~° Rosé - Luhan - Chanyeol

"Film çok güzeldi!" Sinemadan çıkarken Luhan bağırdı. Başımı salladım ve rüya gibi cevap verdim: "Evet, Kim Soo Hyun çok yakışıklıydı!"

Luhan'dan bir bakış aldım ve hemen bir gülümsemeyle tatlılaştım ve "Oppa, tabii ki sen daha yakışıklısın!" dedim. Saçımı okşadı ve sırıttı, "Aferin kızım!"

"Hey ben köpek değilim!" diye bağırdım, benden uzun olan adama bakarken. "Çok tatlısın!" Gülümsedi,

Tam o anda midem utanç verici bir şekilde guruldadı ve suçluluk duygusuyla aşağıya baktım. "Hadi akşam yemeği yiyelim, ikramım!" Luhan önerdi. Bedava yemek teklifini kabul ettim ve Luhan beni bir fast food restoranına götürdü. Kahkahalar eşliğinde yemeğimizi afiyetle yedik.

"Chanyeol hakkında ne düşünüyorsun?" Birdenbire sordu ve mutlu atmosferi bozdu. Chanyeol'ün bahsi geçtiğinde midem anında kelebeklerle doldu.

"N... Neden?" diye kekeledim.

"Hiçbir şey, sadece soruyordum. O iyi bir adam." Luhan ellerine baktı ve içkisinden bir yudum aldı.Gergin bir şekilde hamburgerimden bir ısırık aldım ve Chanyeol'ün yakışıklı gülümsemesini, derin ve büyüleyici sesini, yakışıklı yüzünü düşünerek aşağıya baktım. Luhan'la randevuya çıkarken başka bir adamı düşünmemeliydim. Başımı salladım ve konuşmamızın konusunu değiştirdim ve hiçbir şey olmamış gibi devam ettik.

Luhan aslında gerçekten iyi bir adamdı. Onun etrafta olması eğlenceliydi. Daha sonra beni evime kadar bıraktı.

Elleri pantolonunun ceplerinde, "Bugün çok eğlenceliydi" dedi. "Evet öyleydi." Yanına yürüdüm.

"Seninle ilk ve son randevumdan keyif aldım" dedi.

"Neden son randevu?" Sadece gülümsedi ve ileri doğru yürüdü. O derin düşüncelere dalmışken ben sessizlikte rahatsızca kıvrandım. Aniden adımlarını durdurdu ve ben "Sorun ne?" diye sordum.

" sana bir şey söylemek istiyorum" diye başladı. Ona merakla baktım. Daha önce hiç bu kadar ciddi olmamıştı. Ne oluyordu?

"Senden hoşlanıyorum." Gözlerimin içine içtenlikle bakarken konuştu. Ona sanki bir yabancıymış ve onu daha önce hiç görmemiş gibi baktım. Az önce benden hoşlandığını mı söyledi? Ona verecek bir yanıt aklıma gelmiyordu.

"Ama Chanyeol'u sevdiğini biliyorum." Bir sonraki cümlesi yere bakmamı, yüzümün kızarmasını sağladı.

"Seni Chanyeol'e teslim etmeden önce seninle bir randevunun tadını çıkarmak istedim." O devam etti.. Bununla ne demek istedi?

"Chanyeol da senden hoşlanıyor"  Luhan sustu, yüzünde sahte bir gülümseme vardı ama onun da incindiğini görebiliyordum.

"Gerçekten mi?" Diye sordum. Kalbim anında hızlı atmaya başladı. Chanyeol da beni seviyordu. Gerçekten ayağa fırlayıp sokakta dans edebilirdim ama yapmadım. Bunu kabullenip kabulleninceye kadar aklımda birkaç kez tekrarlandı.

"Evet, git ve onu bul." dedi Luhan nazikçe ve bana cesaret verici bir gülümseme daha verdi.

"Teşekkür ederim oppa. Sen her zaman benim en iyi arkadaşım olacaksın." Dönüp gitmeden önce ona sıkıca sarıldım.

Telefonumu çıkarıp Chanyeol'ü aradım.

"Merhaba Chanyeol oppa, boş musun?" Heyecanla sordum.

"Evet neden?" Aklımı heyecanla döndüren derin sesiyle cevap verdi.

Ne olacağını düşünerek kocaman bir gülümsemeyle "10 dakika sonra evinizin dışındaki parkta buluşalım" dedim. Telefonu kapattım ve onun evinin olduğu yöne doğru ilerledim.