kpop one shot (İstek Alınıyor)

25~° Jihyo - Namjoon - Yoongi

Bardağı sert bir şekilde masaya koydu. Ona baktım, kalbim parçalanıyordu. Öyle bir durumdaydı ki. "Bir tane daha!" Barmene bağırdı. Daha fazla dayanamadım, onu durdurmam gerekiyordu. Yanına gittim ve el sallayıp barmene servis yapmamasını söyledim.

"Yoongi, hadi eve gidelim." Ağır vücudunu kulüpten eve taşımaya çalışırken ağırlığını sırtıma verdim. Alkol kokuyordu.

"Çık git!" Bağırıp beni yere itti. Ayağa kalktım ve onu tekrar sürüklemeye çalıştım. Benden daha uzun bir adamdan bekleneceği gibi çok ağırdı.

"Hadi Yoongi, sarhoşsun." Onu ikna etmeye çalıştım ama o benden ayrılıp dışarı fırladı ve tökezleyerek yere düştü.

Onu kaldırıp ağır kolunu omuzlarıma koymaya çalışırken mücadele ettim ama o bana karşı mücadele etti. "Seni kaltak! Git buradan sana ihtiyacım yok!"

"Sarhoşsun!," dedim, defalarca tekrar denediğimde. Aniden ağırlığı üzerimden kalktı. Başımı kaldırdığımda Namjoon'un Yoongi'yi aldığını gördüm. Yoongi'nin kolunu omzuna atmasına yardım ettim ve Yoongi'yi ikimizin arasına sürükledik."Seni çok seviyorum Sooyeon..." Yoongi bilinçsizliği içinde mırıldandı. Kalbim battı. Onun için yaptığım onca şeye rağmen o hala Sooyeon'u seviyordu. Ama değiştiremediğim bir gerçekti. Ben sessizce ona yardım ederken yapabileceğim tek şey onun tarafından fark edilmeden bir köşede durmaktı. Neden sadece erkeklerle oynayan ve onlarla hiçbir zaman ciddileşmeyen o kızı sevmek zorundaydı ki?

Sarhoş ve baygın Yoongi'yi yatağına yatırdık. "Sooyeon, bunu neden yaptın?" Uykusunda tekrar tekrar söyledi. Gözümde bir yaş oluştuğunu hissettim ve kapıyı kapatıp Namjoon'la oturma odasına girmeden önce ona son kez bakarken bunu saklamaya çalıştım.

neden beni göremiyorsun?

"Gülümsemekten çok ağlarken buna nasıl aşk diyebilirsin?" Namjoon bana sordu. Aslında cevabı ben de bilmiyordum. Ama onu o kadar çok sevdim ki, bütün gözyaşlarıma değdi. Keşke ona karşı ne hissettiğimi görebilseydi.

"Ondan çok hoşlanıyorsun, değil mi?" sessizce gülümsedim. "Ama Sooyeon'u seviyor, beni hiç görmüyor." Yanağımdan tek bir gözyaşı düştü. Namjoon onu havada yakaladı. Farkında olmadan gözyaşlarım akmaya başladı.

"bu duyguyu anlıyorum." mırıldandı. "Beni hiç görmedin." Ona baktım. Sahte bir kahkaha attı, "Çok safım. Her zaman senin yanında olursam beni görürsün diye düşündüm.  yanılıyorum?"

"Üzgünüm Namjoon. Benim için ne hissettiğini biliyorum ama buna karşılık veremem." Özrüm ancak bir fısıltı kadardı.  Bunun onu inciteceğini biliyordum ama benim de canım yanıyordu. Bir süre sessizce oturduk, ikimiz de karşılıksız aşkımızı iyileştirmeye çalışıyorduk.

"Seni bekleyeceğim Jisoo. Bebeğim, ağlama." Gözyaşlarımı kurulayıp gözlerime baktı.

"Namjoon, teşekkür ederim." Ona sıkıca sarıldım ve Yoongi'ye olan tüm duygularımı kenara ittim.

"Biraz daha, söz veriyorum onu ​​unutacağım."

kulaklarına mırıldandı .

"Yıllarca bekledim, biraz daha bekleyeceğim"  gülümsedi.