SEMRA

Bölüm5

DÖRT YAPRAKLI YONCALARIM BİR YILDIZA BASMAK BU KADAR ZOR OLMASIN LÜTFEN. BEN EMEK VERİYORUM SİZDEN TEK İSTEDİĞİM YILDIZA BASMANIZ BU KADAR LÜTFEN BENİ KIRMAYIN :)

BÖLÜMÜ KONTROL ETTİM AMA BAZEN GÖZDEN KAÇAN HATALAR OLUYOR, HATAM VARSA BELİRTİRSENİZ SEVİNİRİM :)

SİZLERİ SEVİYORUM,

İYİ OKUMALAR😊

Bilmediğim soruların cevabını ben nasıl verebilirdim ki?

Safça sorduğum sorunun neyi vardı ki bu kadar sert tepki almıştım?

Titrememe engel olamamak bir kenara dursun korkudan başımın üzerindeki elleri indiremiyordum.

Hıçkırıklarım, göz yaşlarım, burun akıntılarım birbirine karışırken ben kolumu indirip nefes almaya korkuyordum.

Onur'un sert soluğu kulaklarıma dolarken, elimin üzerine kapanan eller korkumu daha da harlarken Onur'un daha sakin sesi kulaklarıma doldu. "Semra, hadi indir ellerini de konuşalım." Onur'un ellerinden kurtulmak için hafif geriye çekildim hıçkırıklarım sakinlese de göz yaşlarım durmuyordu. "İstemiyorum Onur!" Sert solukları tekrar kulağıma dolarken onu tekrar sinirlendirmekten korkar olmuştum.

"Semra bak sert tepkim için üzgünüm, bir an kendimi tutamadım hadi aç yüzünü nefes al!" Sözlerinin ardından ellerimi tekrar çekiştirmeye başladı. Ellerimi indirip yüzümü açtım, kendimi geriye çektim. Onur rahatlamış gibi derin nefes alırken yüzümün kıpkırmızı olduğuna adımın Semra olduğu kadar emindim. İçime derin nefesler çekerken gözlerimi Onur'un koyu kahve gözlerine diktim.

"Aha açtım yüzümü Onur! Nefes aldım da ne oldu şimdi hayatım düzene mi bindi?" Onur'un gözleri söylediklerim ile kısılırken derin nefes alıp devam ettim;

"Keşke öls-" Sözümü ve nefesimi kesen dudaklarımın üzerinde hissettiğim dudaklar oldu.

Dudaklarımın üzerindeki dudaklar hareketsiz bir şekilde beklerken ne olduğunu kavramamla geriye çekilip Onur'a tokat atmam beraberinde olmuştu.

"Sen, sen ne yaptığını zannediyorsun, s- sen nasıl beni ÖPERSİN!" Onur anın şokundan çıkamazken ben sözlerimi söyleyip, hızla arabadan indim. Arkada duran Melih'in arabasına doğru hızlı adımlarla ilerlerken aniden kolumdan tutulması adımlarımı durdurmuştu.

"Semra bak ben ..."

"Sen ne Onur sen ne? Sen beni iznim olmadan öptün, sen neeee?" Sözlerimden sonra arkadan gelen bizden bağımsız ses, söyleyeceğimiz sözleri yutmamıza sebep olmuştu.

"Neee! Ne diyorsun Semra sen?" Hıçkırıklarım ve göz yaşlarım birbirine karışırken bakışlarım arkamdaki Melih'e çevrildi.

"M-Melihh!" Hıçkırıklarım konuşmama engel olurken Melih yanıma gelip ellerimi sakinleşmem için tuttu. "Ştttt sakin ol bir derin nefes al ver sakin ol!" Melih beni telkin ederken arkadaki Onur'un sert solukları kulaklarıma doluyordu."Melihhhhh! Onur beni öptü iznim yoktu öptü!" Bir çocuk gibi Onur'u, Melih'e şikayet ediyordum.

Melih'in bakışları Onur'un üzerindeyken sert bir soluk alıp bana döndü; "Hadi sen arabaya geç!" Başımı yerden kaldırıp Melih'in gözlerine baktım. "Seninle gelsem olur mu?" Kafası ile onay verip arabaya geçmem için işaret verdiğinde Melih'in arabasına gitmiş, binmiştim.

Dışarıya baktığımda iki adam hararetli hararetli konuşuyordu. Onur beni neden öpmüştü ki? Ben göz yaşlarım ve aklımdaki soru ile beklerken çok sürmeden, Melih kendini yan koltuğa atmış derin derin nefesler alıyordu. Gözlerim benden bağımsız karşıdaki adamı bulunca boş, duygusuz bakışlarla, yumruk sıkmış elleri ile bizden tarafa bakıyordu. Çok sürmeyen bakışlarımızı ayıran, Onur'un arabasına binip, arabaların çalışmasıyla son bulmuştu. Ben dolmuş gözlerle dışarıyı izlerken Melih sessizce araba kullanıyordu.