just like you

48 10 52
                                    

Yarın olduğunda teneffüs gelmeden önce ''Acaba hiç bu işe bulaşmamalı mıydım?'' diye aklından geçiriyordu. Bir anlık en fazla ne olabilir ki diyerekten mesajı atmıştı atmasına ama şuan atmamış olmayı dilerdi Margaret. İçinde gereksiz bir şekilde bir endişe vardı şuan. Tamam, genel olarak her zaman en kötü olasılığı düşünürdü zaten. Kendini böylece önceden her türlü duruma hazırlamış olurdu. Bir nevi savunma mekanizması diyebiliriz yani.

'Neyse, zaten bu yarışmadan sonra pek de karşılaşacağımızı zannetmem.' diyerekten kendini sakinleştirmeye çalışıyordu Margaret. Hatta bir ara en iyisi hiç sormamak , uzun sıra olsa da beklemek geçti aklından ama laf ağızdan çıkmıştı işte bir kere. Kafasını derse tam olarak verememişti sırf düşüneceğim diye. Neyse ki konu olarak ileride olduklarından tekrar yapıyorlardı da çok büyük bir şey kaçırmamıştı.

En sonunda ikinci teneffüs geldiğinde tüm kararlılığıyla Nathaniel'ın sınıfının kapısına vardı , yavaşça baktı ve orada görmemeyi umdu ama nafile. Sırasında oturuyordu ve tam da aksilik gibi göz göze gelmişlerdi. Artık kaçmasına olanak bile kalmamıştı. Nathaniel sanki ' En sonunda bana gelmek zorunda kaldın işte' der gibi mi bakıyordu yoksa hepsi Margaret'ın hayal gücü müydü bilemedi o anda. Biraz fazla mı kafasında kuruyordu acaba ?

Her neyse,sanki başından beri hiç endişelenmemiş gibi Nathaniel'ın yanına geçti ve soruyu gösterdi.

''İşte bu soru , aslında bir yere kadar geldim ama şuradan sonrasında tıkandım kaldım.''

Nathaniel yavasça soruyu incelemeye başladı. İlk önce Margaret'ın yaptığı kısımlara baktı , bir sorun yoktu cidden. Ondan da bu beklenirdi zaten. Sonuçta iki numara olan kişiden bahsediyoruz burada. Margaret'a iki numara diyerek onu sinir etmek hobilerinden biri dersek belki biraz abartmış olabiliriz ama Margaret'ın çabuk sinirlenen ve her zaman büyük bir ciddiyetle cevap veren yapısını bilen biri olarak onu sinirlendirmekten ufak bir zevk aldığını inkar etmeyecekti. Gerçi böyle düşünen tek kendisi değildi zaten.

'Soruyu incelediğimde yaptığın kısma kadar bir sorun yok ama şu kısımda aslında soruda bir tuzak var iki numara . Soruda aslında verilmeyen ama ince hesap yapmanı gerektiren kısmı fark etmemişsin. '

Margaret, Nathaniel'ın sorunun devamını anlatmasını dinledi , tabi ki iki numara lakabına karşı verecek bir cevabı vardı ama şuan çözüm yolunu öğrenmek onun başlıca önceliğiydi. Nathaneil'ın kasıtlı olarak sinirlendirmeye çalıştığını biliyordu tabi. Bunu nasıl bilmez ? Sadece bugünlük ona istediği tepkiyi vermeme konusunda daha da fazla inat etmişti Margaret .Bu lakap olayı da Nathaniel'ın geçen sene ikinci dönem sınıfa gelmesiyle başlamıştı zaten.

***

9. sınıfın ikinci dönemi başlayalı sadece iki hafta falan olmuştu diye hatırlıyordu Margaret. Daha yeni sınıfa gelmiş ve çantasından işlenecek olan dersin kitap ve defterini çıkarıyordu. Bir anda sınıftan sesler yükselmeye başladı.

'Sınıfa yeni bir öğrenci gelecekmiş duydunuz mu ?'

'Bende duydum ama ikinci dönem gelmesi sizce de biraz garip değil mi sanki ?'

'Bence o kadar da anormal bir durum değil. İşin dahası duyduğuma göre geldiği okulda da ilk dönem birinciymiş.'

Yeni gelecek birinin olması her zaman insanlara bir dedikodu malzemesi olmuştur, biraz merak da bunun temel etkenlerinden biri tabi ki. Margaret ister istemez sınıfta o kadar yüksek sesle konuşulduktan sonra her şeyi duymuştu ama ilgisini sonuncu duyduğu çekmişti sadece.

'Başka bildiğin bir şey var mı peki ?' diye lafa girdi Margaret o kızla. Başka da bir şey bilmediğini duyunca geri önüne döndü. Açıkçası böyle şeylere alışkandı. Önceden de rakipleri olmuştu. Kimisine rakip demek bile bir saçmalıktı sadece fazla abartılmış kişilerdi. Kendisini zorlayan kişiler de olmamış değildi ama onları da en sonunda geçmişti hep. Başkalarını yenme ve başarma hissi onun için paha biçilemezdi bile. Hırslıydı evet , bunu her zaman kabul etmişti. Zamanında sırf hırslı olduğu için bile sınıftakilerden laf işittiğini hatırlıyordu ama sonunda liseye geçiş sınavında kendi okullarından o dönem sadece kendisi nitelikli bir okulu kazandığında diğerlerinden bir ses seda çıkmamıştı.

street lamp | hawmitch Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin