Sahile vardıktan sonra ilk başta ne olduğunu anlayamasalar da sonradan açığa çıktı ki cömert müdürümüz başarılı öğrencileriyle hem vakit geçirmek hem de biraz kafalarını dağıtmak için buraya getirmişti. Onları bir nevi rahatlatmaya çalışıyordu. Birinci olsalar daha iyi olurdu tabi ,o da isterdi, ama ellerinden geleni yaptıklarını bildiğinden üstlerine gitmiyor, onlarla gurur duyuyordu. Genelde belli etmese de kendisi düşünceli bir insandır aslında.
Fitzgerald ve yarışmacı ekibimiz lüks bir lokantaya geçtiler, Fitzgerald öğrencilerinin en iyisini hak ettiklerini düşündüğü için hiçbir masraftan çekinmiyordu, sahile bakan cam kenarında bir masa seçtiler ve siparişlerini garsona verdikten sonra beklemeye başladılar.
Margaret için bu çok gerici bir ortamdı. Yani düşünsenize okul müdürünüz ve okulun en iyilerinden oluşan kadroyla bir anda hiç ummadığınız bir yerdesiniz. Kendisi zaten kalabalık ortamları pek seven birisi de olmadı hiçbir zaman. Kendini bildi bileli böyleydi bu. Neyse ki arabadan indikten sonra annesine kısaca mesaj atacak vakit bulmuştu da onu merakta bırakmamıştı en azından.
Yemeklerin hazır olmasını beklerken Fitzgerald birden ortaya "Gelecekte ne olmak istiyorsunuz?" diye soru yöneltti ve ekledi "Herhalde bizim gibi, biz derken Louisa Hoca'yı da katıyordu, öğretmen olmayı. düşünmüyorsunuzdur."
Açıkçası liseye geçmeden önce ilkokuldan beri hep öğretmenlik istemişti, birilerine bir şeyler anlatmayı çok severdi, öğretmeyi de. Biraz çabuk sinirlenirdi ama bu mesleğin hep kendine en uyan meslek olduğunu düşünüyordu.
Liseye geçtikten sonra işler biraz değişmişti. Açıkçası okuduğu lise öyle herkesin girebileceği bir lise değildi, puan olarak baya yüksekti ve doğrusu hakkını da veriyordu. İşte o zaman sorgulamaya başladı kendi kendini "Daha iyi , yüksek bir hedef mi koymalıyım kendime? Daha iyi bir gelecek için ne seçmeliyim?" Şuan tam olarak kafasında belirli bir hedef yoktu ama yine de notlarını sıkı tutmaya aşırı özen gösteriyordu.
Fitzgerald'ın sorusuna önce Nathaniel cevap verdi "Pilotaj düşünüyorum , şuan hedefim o ve bunun için çabalıyorum. Gelecekte fikrim değişebilir belki."
Ne kadar da kendinden emin ve hedefleri net bir şekilde konuşmuştu bu konuda. Margaret ister istemez birazcık imrendi. Neden bunu seçmişti acaba diye de düşünmeden edemedi.Kendisi bu konuda tıkanmıştı ve ne yapması gerektiğini hâlâ bilmiyordu.
"İlginç bir seçim , senden bunu beklemiyordum hedef olarak Nathaniel." dedi Fitzgerald biraz şaşırmış bir şekilde.
Sıra Edgar'a geldiğinde "Edebiyata büyük bir ilgim var bu konudan ilerlemek istiyorum , öğretmenlik düşünmüyorum kendimi tanıyorum bunu yapamayacağımdan eminim. Gerisini zaman gösterecek."
"Belli mi olur, belki bir gün yazar olursun ve ülke çapında adını duyurursun diye yanıtlamıştı" müdürümüz. Onun potansiyeli olduğunu biliyordu.
Sıra Margaret'a geldiğinden içinden ne geçiyorsa onu söyledi "Açıkçası kendimi bildim bileli her zaman öğretmen olmak istemişimdir, liseye kadar öyleydi en azından. Bu okula geldikten sonra hedeflerimi biraz daha büyütmeye karar verdim. Bir ara tıp bile düşündüm ama... şuan gerçekten ne seçeceğimi bilmiyorum."
"Hedefin olmamasına rağmen bu kadar sıkı bir şekilde çalışmak seni eninde sonunda çok yıpratacak Margaret." dedi Fitzgerald. "En yakın zamanda bir hedef belirlemen senin için en iyisi olur."
"Bunun için elimden geleni yapıyorum ve çoğu mesleği detaylıca araştırıp kendime en uyacak olanı seçmek istiyorum."
İçindeki ses öyle demiyordu halbuki tam şuanda. "Herkesin bir hedefi var ve peki ya sen neden çabalıyorsun? Kendini yormaktan başka ne yapıyorsun? Sana uygun bir şey var mı orası da şüpheli." diyordu hain bir şekilde. Birdenbire kendi düşüncelerinden korkmaya başladı Margaret ister istemez. Yine de elinden geleni yapıyordu başa çıkabilmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
street lamp | hawmitch
Random"Yıllar sonra yine senle ben bir sokak lambasının altındayız , halimize bir bak. Başka bir şehir ve bambaşka bir biz , Bu işi cidden becerebilecek miyiz ?" margaret mitchell x nathaniel hawthorne academic rivals to lovers bsd