Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"...bende dilerim..."
...
Nal sesleri kesildiğinde arkasını dönerek gülümsedi Yoongi. "Hoş geldiniz Kral Park." Kral Park'da aynı şekilde gülümseyerek Yoongi'ye yaklaştı. "Hoş buldum Kral Min." Yoongi'nin karşısında durduğunda yeniden konuştu. "Konuşmak istediğiniz husus neydi?" dedi. "Aslında bunu çok fazla düşündüm. Ne diyeceğinizi bilmediğim için bir süre kendime hakim olabildim lakin Kral Lee savaş halini kesin olarak ilan ettikten sonra daha fazla dayanamayacağımı anladım ve sizinle konuşmaya karar verdim." Kral Park'ın çehresindeki tebessüm yerini korurken konuşmaya devam etti. "O nedenle de sizi buraya buyur ettim lakin umuyorum ki sizin için bir maruzatı yoktur."
"Benim için bir maruzatı yoktur lakin hangi sebeple Jimin'i bu görüşmede istemediniz merak ederim."
"Bu mevzuyu önce sizinle konuşmak isterim." dedi Yoongi, Jimin'in adını duyar duymaz harelerinde artan ışıltılarla. "Konuşmak istediğiniz mevzuyu az çok tahmin ederim lakin yine de sizin dile getirmenizi isterim elbet."
"Konuşmak istediğim husus tahmin ettiğiniz midir bilemem lakin beni yanlış anlamanızı istememem size söyleyeceğim ilk şeydir."
"Lendinizi doğru bir biçimde ifade ettiğiniz sürece, emin olun sorun yoktur." Yoongi işittiği cümle ile gülümsedi. "Ona ne şüphe." Dudaklarını, diliyle ıslattıktan sonra devam etti. "Öncelikle bilmenizi isterim ki yaptığım şey kesinlikle güç ve yahut başka bir şey için değildir. Bilirsiniz krallığımın güç ve kuvvete ihtiyacı yoktur." Kral Park başını sallayarak onu onayladı. "Bu vaziyetin sebebi yalnızca hislerimin, arzularımın, isteklerimin ve düşüncelerimin sonucudur. Bu husus hakkında sizinle konuşmak benim için zordur lakin konuşmamak da yüreğimdeki hasretin ateşlerini harlamaktadır."
"Ne demeye getiriyorsunuz?"
"Ben... Prens Jimin ile evlenmek isterim." Yoongi'nin dudaklarından, Kral Park'ın beklediği şeyler dökülsede bir an için afalladı. Yoongi derin bir nefes solurken Kral Park konuştu. "Lakin Kral Min-"
"Bilirim." diyerek araya girdi Yoongi. "Bana bir veliaht bahşedemeyeceğini, erkek olduğunu yahut güç için yaptığımı söyleyeceksiniz ancak inanın bana bunların hiçbiri benim için bir önem teşkil etmez." Kral Park bunları zaten biliyordu. Yoongi'yi sandığından daha fazla tanıyordu ancak yine de endişeleniyordu. Jimin onun biriciğiydi, her şeyiydi. Söz konusu oğlu olduğunda hiç şüphesiz hep daha temkinliydi. "Sizin nasıl biri olduğunuzu bilirim lakin Jimin benim için çok değerlidir, bilirsiniz. Karşımdaki kim olursa olsun onu gözlerim kapalı ve yahut açık öylece teslim edemem." Yoongi hemen ardından devam etti. "Endişelerinizi anlıyorum, Prens Jimin'in sizin için çok önemli olduğunu da bilirim lakin siz de beni anlayın lütfen. Bu hasret içimi yakmaktadır. Uzak kalmak içimde bilmediğim bir hasret yaratmaktadır." Kral Park gülümsedi. "Sevdiğine hasret kalmak zordur bilirim lakin yine de müsaade et düşüneyim." Saygı eklerini ortadan kaldırdığında gülümsedi Yoongi. İşte şimdi ona yine oğlu gözü ile bakıyordu Kral Park. Bir süre yalnızca düşündü Kral Park.
