Ve bazen hayattır sevmek,
birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek.
Özdemir ASAF
~Alparslan Yüreğir'den,
"Atış Serbest." Telsizi dudaklarına yaklaştırarak kısık sesle emrini verdi Yüzbaşı.
Hakkari-Irak sınır hattında Tim nöbetteydi.
Sınırdan giriş sağlayacak, askeri araçlardan inecek CMA STE iş birlikçi teröristlerin silah mühimmatları için sınırda beklettikleri adamlarla buluşmalarını bekliyorlardı.
Uzun süre beklemenin ardından STE iş birlikçileri birkaç saniye önce araçlarından inmişlerdi. Uzun süredir yakalamayı bekledikleri enselerinde bir nefes kadar yakın oldukları bir süreç içerisindelerdi.
İlk atış dağın tepesine kamuflaj ile saklanmış Karadul ve Tim'in keskin nişancısı Sağdıç'tan gelmiş böylece iki taraf arasında çatışma çıkmıştı. Beklenenin aksine gelen 1 araba değil 3 arabaydı. Buna hazırlıksız yakalansalar da iş birlikçilerin sınırdan çıkmalarına izin vermeyeceklerdi. Daha iki gün önce sınır hattında görevli dört askerin canlarını videoya çekerek kalleşce almışlardı bunun üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerine bu video'yu ulaştırmışlardı. Şehitlerin naaşları Türkiye'ye verilmemişti.
"Birini canlı istiyorum." Dedi Yüzbaşı keskin itiraz istemez ses tonuyla.
"Emredersiniz Komutanım!" İlk konuşan Köse ardından Şahin olmuştu.
Atmaca askerlerinden ayrı tek konumda kayanın arkasından atış yapıyordu. Amaç odaklarını şaşırtmak, hareketsiz bırakmaktı.
Fark edilmişti. Arkasına yaslandığı kayaya mermiler isabet etmeye başlamıştı. Merminin ara verdiği süreçte kafasını kayanın diğer tarafından çıkarmış, iki teröriste biri başından birini göğüs kafesinden olmak üzere üçer atış yaptı.
Kayanın arkasından görebildiği kadarıyla sınıra giren 12 teröristten, son 4 tane kalmış çatışma sesleri devam ediyordu.
"Son durum ne bana bilgi ver Şahin!" Bu sırada arkasına yaslandığı kayada silahının şarjörlerini dolduruyordu.
"4 tane kaldı, bilginize Komutanım!" Dedi Şahin nefes nefese.
Biri daha olmalıydı görünen 4'tü. Ama sınıra ikinci araba'da şoför olarak giren iş birlikçi'nin vurulduğunu görmemişti.
"Sınıra giren ikinci araba'nın şoförü vurduldu mu asker!" Dedi hiddetle birşeyler dönüyordu sınıra girdikleri ilk andan beri içinde kötü bir his kolgeziyordu.
Tim üyeleri kendi aralarında telsizlerinden istişâre etmeye başladı, en sonunda komutanlarına bilgi verdiler.
"Hayır komutanım, tilki görmüş ilk çatışma başladığında işbirlikçi teröristler bize atış yaparken o arabanın arkasına doğru kaçmış." Diyerek bilgi verdi Şahin.
Haber verecekti. İşbirlikçilere haber vermek için kaçmıştı. Maskesinin üzerinden yeni çıkmaya başlayan sakallarını sertçe sıvazladı. Eğer CMA üyesi STE'nin işbirlikçileri gelirse ellerinde bulunan mühimmatlar yetmeyecekti. Teröristler için getirilen askeri mühimmatlara inmeleri gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHEYYA
Action"Siz..." dedim durakladım, bakışlarını kolyemden ayırarak yüzüme kaldırdı devamını bekler gibi. "Yani adınız, size nasıl hitap edebilirim?" Dedim gergin ses tonumla, rezil olmaktan korkuyordum. "Yüzbaşı, Yüzbaşı Alparslan Yüreğir." Dedi kendini tanı...
