2

58 5 3
                                    

Şirkete gelir gelmez çalışmaya başlamıştım yetişmesi gereken bir proje vardı. Nişanlı olan bir arkadaşım için dubleks müstakil tarzı bir çizim üzerinde çalışıyorum sevdiğim bir dostum olması sebebiyle de biraz daha özeniyordum. Boynum ağrıyınca başımı kaldırdım ve saate baktım tam 4 saattir soluksuz çalışmışım vay be, annem haklıymış işe dalınca dalıyorum. Gidip bir kahve alsam iyi olacak.
~~~~~~~~
Yazar'dan
Akşam olmuş Asaf vakitlice evinin yolunu tutmuştu. Yaklaştıkça kalbinde bir sızı hissetti ama önem vermedi pek. Arabasını park edip kapıya doğru yürürken sızı kendini iyice belli etmeye başladı hayır olsun diye geçirdi içinden ve zili çaldı. Birkaç saniye içinde kapı annesi tarafından açıldı.

"Hoşgeldin oğlum gel"

"Hoşbuldum annem" deyip her zaman yaptığı gibi pamuk yanaklarını öpüp kokusunu içine çekti annesinin aynı anda şükrediyordu Allah'a anne çok başka bir şeydi.

"Dur deli oğlan dur boğdun hem misafimiz var" deyip gülerek geri çekildi.

Asaf "kim?" diye sordu.

"Ahiretliğim. Öğle kapı çaldı bir baktım Ayten teyzen sürpriz yapmış dün gelmişler İzmir'den bırakmadım ben de"

İlk anda anlayamadı Asaf kulakları uğuldamaya başladı sanki. Kalbinde oluşan sızının sebebini anlamıştı, yürek yangını buradaydı. İkra.. İnanamıyordu ne yapacaktı şimdi koskoca adamın eli ayağına dolanmıştı. Ancak dışı buz dağı gibiydi duygularını içinde tutmaya alışmıştı. Kimseye anlatmamıştı onu, en kıymetlisi annesine bile dökememişti içini en derinlerinde saklamıştı yıllarca. Çocukken tanımıştı onu. Eski komşularıydı Ayten teyze. O zamanlar evleri biraz uzaktı ama sonra aynı mahallede bir eve taşınınca iyice aralarından su sızmaz olmuştu. İkrayla da o zaman arkadaş olmuşlar çocuklukları birlikte geçmişti ta ki liseye kadar. Ailesinden aldığı dini eğitim ve öğrendiği bilgiler dahilinde kadın erkek ilişkilerinin bir sınırı olduğunu öğrenmiş ve buna göre davranarak zor da olsa eski samimiyetini çekmişti genç adam. Ama içi aynıydı hatta belki daha fazla ısınmıştı. İkra ise başta bunu uzaklaşma olarak adlandırsa da sonrasında o da bilinçli düşünmüş ve saygı duymuştu. Lise döneminde ise İkra'nın babasının tayini çıkmış İzmir'e taşınmışlardı. Asaf için bu ayrılık çok zor olmuştu ama kabullenmekten başka çaresi yoktu. Annesi Ayten teyzeyle konuşunca adını duyuyor iyi olduğunu bilmek bir nebze iyi geliyordu onun dışında iletişimleri zaten yoktu. Sol tarafındaydı o zaten orada mesafe yoktu. Bu şekilde yıllar geçmiş ve işte şimdi buradaydı birazdan yüz yüze geleceklerdi. Annesi dürtünce kendine geldi ancak.

"Nereye daldın iki dakikada eşek sıpası ayıp oldu insanlara deminden beri buradayız."

'O kadar şeyi bir dakikaya mı sığdırdım uçtum iyice' diye düşünerek annesine döndü:
"Yorgunum biraz anam ondandır hadi geçelim."

Bismillah diyerek yürümeye başladı..
~~~~~
Bitti..;)🍇

DİLDÂR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin