7

37 4 3
                                    

3 saat.. Tam 3 saattir bir uçurumun kıyısında öylece oturuyorum. Hareketsiz, ruh gibi. Ne düşünebiliyor ne birşeyleri algılayabiliyorum dedim ya ruh gibi..
Saatler önce olanlardan sonra bu işime geliyor aslında keşke düşünemesem, unutabilsem gördüklerimi sonsuza kadar ama mümkün olmadığını telefonumun on kez çalmasıyla fark ediyorum. Arayan 5.kez Atakan. Buz tutmuşum da yavaş yavaş eriyormuşum gibi elim telefona doğru gidiyor ve elime alıyorum birkaç saniye ekrana baktıktan sonra gerçekler bir anda tüm acısıyla önce aklıma sonra kalbime düşüyor ve ayağa fırlıyorum.

'Bu nasıl olur! Sevdiğim kadın ve kardeşim.. ben neler düşünmüş neler hayal etmiştim. Olamaz, bunlar gerçek olamaz rüya görüyorum kötü bir rüya ama gerçek değil olamaz olmasın..' kendimden geçmiş gibi bir o tarafa bir bu tarafa yürürken durup yüzüme bir tokat çarptım kendime gelmem gerekiyordu. İşe yaramıştı. Dizlerim beni daha fazla taşıyamayınca yere çöktüm gözümden iki damla yaş düştü derin bir nefes alıp gökyüzüne kaldırdım başımı.

'Allah'ım inanamıyorum inanmak istemiyorum yardım et çok acıyor. Ben yıllarca sadece Sana anlattım onu Senden istedim neden, neden Allah'ım neden. Canımı en çok acıtan en yakınımı canım kanım olan kardeşimi seviyor oluşu ve Atakan'ın da onu, ben nasıl dayanacağım. Ailelere söyleme kararı aldıklarına göre epey ilerlemiş. Bunca zaman içimde tuttum zaten tekrar nasıl dayanır, içim yanarken nasıl sakin kalırım. Yardım et Allahım yol göster hep hayırlısını diledim yine hayırlısını istiyorum Senden..'

∆∆∆∆∆∆

2 saat daha orada oturduktan sonra kalktım eve şu an gidemezdim, aramamaları için Atakan'a acil toplantı çıktığını bu yüzden cevap veremediğime dair kısa bir mesaj atmıştım. Mert'e gitmeye karar verdim beni bir nebze olsun anlayacak tek kişi oydu kardeşim gibiydi. Arabaya atlayıp hızla Mert'in evine sürdüm.

∆∆∆∆∆∆∆∆

"...........böyle işte kendimi nasıl evden attım bilmiyorum." Mert'e bütün olan biteni anlatıp ardıma yaslandım ve konuşmasını bekledim.
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı:

"Kardeşim anlıyorum desem yalan olur ama zor çok zor bir durum, ben de çok şaşkınım. Ne dersem diyim yüreğindeki acı geçmeyecek belki ama hayırlısı buymuş demek ki. O senin nasibin değilmiş. Senin nasibin senindir asla ıskalamaz sen de biliyorsun bunu. Acıyor ve acıyacak evet ama geçecek mutlaka geçecek şimdi sana düşen sabretmek. Allah vakti geldiğinde senin nasibini şifa diye gönderecek sana ve o zaman şükredeceksin kardeşim.."

DİLDÂR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin