DİLDÂR

12

Alarmın çalmasıyla tam dokuzda gözlerimi açtım. Bir süre tavanı izledikten sonra susadığımı fark edip diklendim. Tam elime bardağı alacakken oruç olduğum aklıma geldi. Hay aksi neredeyse unutuyordum güldüm halime. Dün gece sahura kalkmış ramazana girmiştik. Sevdiğim çok sevdiğim bir aydı. Kim sevmezdi ki on bir ayın sultanını. Özlediğim çok anı vardı eski ramazanlara dair. Eskiler gibi olmasa da hâlâ bir coşku oluyordu içimde. Teravih, iftar, pide kuyruğu çok güzeldi özellikle kalabalık iftar sofraları. Anam şimdi neler döktürür kim bilir. Geleli yaklaşık bir buçuk ay olmasına rağmen çok özlemiştim. Aynı şekilde onlar da, sık sık konuşuyorduk. Hatta Ramazan'a gel demişlerdi ama henüz dönmeye hazır değildim. Düşüncelerin çıkmaza gireceğini fark edince yataktan kalktım. Etrafı toplayıp kitap köşeme oturdum ve Kur'an'ı Kerim'i elime alıp ilk cüze başladım.

~~~~~~~~~~~

Beş cüzü bitirip ayağa kalktım. Belim ağrımıştı oturmaktan. Biraz spor yapsam iyi olacak. Kazağımı çıkarıp ısınma hareketleriyle başladım. Devamında şınav, mekik ve son olarak dambıllarla birkaç hareket yapıp nefes nefese oturdum. Yoruldum ama iyi gelmişti. Buraya geleli hiç yapmadığım için bu kadar zorlanmıştım sanırım. Terim soğumadan duşa girdim abdestimi de alıp çıktım. Namazı mahalledeki camide kılmak geldi içimden. Montumu giyip yola koyuldum.

~~~~~~~~~

Namaz bittikten sonra bir köşeye geçip sessizce tesbih çekmeye başladım. Bir bey amca yanıma yaklaşınca diklenip oturuşumu düzelttim.

"Rahatsız olma evlat. Selamünaleyküm."

"Ve aleykümselam amca buyur gel" diyerek yanımı gösterdim. Eğilip oturdu ve bana döndü.

"Seni buralarda yeni görüyorum. Yeni mi taşındın?"

Başımı salladım, "evet yeni sayılır iki ay oldu neredeyse."

"Oo maşaAllah. Genel olarak tüm mahalle birbirimizi tanırız seni görünce bir selam vereyim hem de hoşgeldin diyeyim dedim."

Elimi kalbime götürüp tebessüm ettim.

"Allah razı olsun hoşbuldum. Pek kimseyle tanışmadım henüz ama sevdim sıcak bir mahalle."

"Öyledir öyledir. Hele ramazan ayı geldi daha iyi anlarsın çok güzel geçer bizim burada ramazan" dedi keyifle. Heyecanı bana da sirayet etmiş içten tebessümle karşılık vermiştim.

"Öyle mi epey merak ettim şimdi."

Daha çok keyiflenerek elini dizime vurdu. Çok tatlı yav amcam benim.

"Neler var neler ama bahsetmeyeceğim kendin görürsün. Bugün ilk iftar tüm mahalle hep beraber açarız sen de mutlaka geliyorsun itiraz istemem. Hem mahalleyle de tanışırsın iyice."

"Valla yok diyemeceğim severim kalabalık sofraları."

"Hay yaşa tamam o zaman senin evin nerede tam bir de adın neydi evladım?"

"Adım Asaf. Şu anaokulu var ya caminin aşağısında onun karşısında iki katlı ev."

"Bak sen benim oğlum da orada oturuyor senin üst katta demişti yeni kiracı geldi diye. Memnun oldum oğlum ben de Metin."

Tonton.

"Memnun oldum Metin amcam. Tevafuk işte birkaç defa konuşmuşluğumuz var sağolsun taşımada da yardım etmişti."

"İyi iyi komşuluk bunu gerektirir. Ben şimdilik müsadeni isteyeyim evlat" dedi ayağa kalkarak. Ben de ardından kalktım.

"Müsade senin Metin amcam. Ben de sana eşlik edeyim."