DİLDÂR

1

Okuduğum kitaptan çalan alarmın sesiyle ayrılabildim. Öyle dalmışım ki boynumun tutulduğunu bile yeni fark ediyorum. Sabah namazından sonra uyumayıp yarım bıraktığım kitabı okumaya koyulmuştum. Yan odadan 'Canım kardeşim' Atakan'ın böğürmesiyle kendime geldim.

"Lan abi kapatsana şunu bee uyuyoruz burada"

"Anırma lan hayvan herif" deyip 3. kez çalan alarmı kapattım. Bitirdiğim kitabı kitaplığa koyup neşeyle iş için hazırlanmaya başladım. Mimarım ve uzun çabalar sonucu kendime ait bir mimarlık şirketi kurdum, hayallerimin mesleği ve her sabah zevkle gidiyorum. Az evvel beni kibarca(!) uyaran kardeşim Atakan ise beden öğretmeni. Haftada olan ders saati iki elin parmağını geçmediği için böyle öğleye kadar dana gibi zıbarır kendisi.

Daha fazla oyalanmadan aşağı indim, yine şaşırtmayan manzarayı görünce otuz iki diş sırıttım canım anam yine yapmış yapacağını. Bir gün kahvaltısız çıktığımı hatırlamıyorum. Ben öyle dikilirken annem elinde demlikle mutfaktan çıktı.

"Uyandın mı oğlum niye dikiliyorsun öyle otur çabuk"
"Ne yapayım anam dilim tutuldu bu sofra karşısında. Niye bu saatte kalkıp zahmet ediyorsun şirkette yerdim birşeyler?"
"Olmaz öyle, bilirim ben o yerimleri işten kafanı mı kaldırıyorsun akşama kadar hergele gel bakim şöyle otur"
"Emir büyük yerden sultanım sustum" deyip oturdum. Gülerek 'deli oğlan' diye homurdandı. Yaşam enerjim bu kadın ya çok şükür 😊
~~~~~~~

Ve ilk bölüm bitti. İlk izlenimler neler iyidir umarım ;)