5

33 3 0
                                    

Uzun zaman sonra ilk kez huzurlu bir uykudan uyandım, sanki üzerimden koskoca bir yükü almışlar gibi. Dün verdiğim karardan sonra tam eve gitmek için hareketlenmişken bir de İkra'yı görmek çifte mutluluk yaşatmıştı. Bir bankta oturmuş denizi seyrediyordu. O denizi ben de bir süre onu seyrettim garip bir duyguydu sanki diğer yarımmış gibi hissediyorum, eksik parçam oymuş gibi.. Verdiğim karardan iyice emin olarak eve döndüm. Ama Atakan efendi daha gelmemişti mesaj atıp nerde olduğunu sordum işi olduğunu geç geleceğini söyleyince bu işin bugün yattığını anladım.
Kalkıp saate baktım 9 olmuştu hemen kalkıp iş için hazırlandım ve aşağı indim. Annemler kahvaltı yapıyordu.

"Günaydınlar kıymetli ailem" deyip oturdum.

Aynı anda "günaydın oğlum" dediler annem devam etti: "hayırdır oğlum geç kaldın bugün yorgunsundur diye uyandırmadım"

"Yok annem çok derin uyumuşum ama baya iyi geldi yenilenmiş gibi hissediyorum."

"Aman oğlum bak çok yorma kendini aklım sende kalıyor doğru düzgün birşey de yemiyorsun..." babam annemin sözünü kesip,

"Ne kıymetli oğlunuz varmış Kıymet hanım eşek kadar oğlan hiçbir şey olmaz buna" diye sitemvari konuştu. Ufak bir kahkaha atıp "aşk olsun baba oğlunu mu kıskandın teessüf ederim" dedim.

"Höst eşek sıpası almiyim ayağımın altına" gülerek başımı salladım.

Annem "Aa oğluma laf söyletmem Ahmet bey kuzum o benim" deyip yanağımı sıktı. Babam cık cık ederek kahvaltısına döndü ben de son bir kahkaha atıp anneme döndüm,
"Atakan nerede anne dünden beri görünmüyor kerata?"

"Erkenden çıktı oğlum okulda işleri varmış."

"Bizim sığıra bak sen" iki lokma daha yiyip ayaklandım.

"Hadi ben çıkıyorum geç kalmayayım daha fazla Allahaısmarladık."

"Hayırlı işler oğlum Allah'a emanet ol" diyen anne babama el sallayıp çıktım.
~~~~~~~
Şirkete gelir gelmez işlere koyulmuştum,  saat 4'e geliyordu nasıl geçti anlamamışım bile. Masadan kalkıp pencereye yöneldim. Atakan'ı aramak için telefonumu cebimden çıkarırken çalmaya başladı. Mert arıyordu. Aynı okuldan ve bölümden mezun olmuş, o zamandan beri sıkı bir dostluğumuz olmuştu. Şirketimde birlikte çalışma düşüncemiz vardı nasipse şu an Balıkesir'de yaşıyordu hemen açtım:

"Efendim kardeşim"

"Kankam ocağına düştüm yardım et"

"Hayırdır oğlum noldu?"

"Elimde bir proje vardı ya teslim edip Bursa'ya dönecektim (bizim memleket) onunla ilgili ciddi bir sıkıntı çıktı son iki günüm var oğlum hayrına bir gel el at şu kardeşine yoksa bizim planlar yatacak. Gelcen mi he he gelcen mi?"

"Ne uzattın lan tamam gelirim hallederiz. Neyse ki bugün çok işim yoktu çıkarım birazdan."

"Hay Allah razı olsun kardeşim bekliyorum."

"Senden de kardeşim hadi Allah'a emanet" deyip kapattık telefonu.
Hay Allah ya engeller üst üste geldi vardır bir hayır diyerek çıktım.
~~~~~~~~~
Üç saatin sonunda nihayet yetişmiş şimdiyse Mert'in yanında projeyle ilgili konuşuyorduk. Büyük bir hesap hatası vardı ve anlaşılan kolay hallolmayacaktı.
~~~~~~
Tam bir haftadır Balıkesir'deydim. Problem sandığımızdan daha çok zorlamıştı bizi. Neyseki proje sahipleri arayıp teslim tarihini iki gün uzatmışlardı da zar zor bitirmiştik. Çok şükür ki sağ salim teslim etti Mert efendi son işini. Şimdiyse dönüş yolundayım şükür, Mert de işlerini toparlayıp sonra gelecek Bursa'ya. Resmen bir haftadan fazladır niyetlendiğim şeyi bir türlü yapamıyorum hayırlı mı değil acaba diye düşünmekten de kendimi alamıyorum ama hemen gönderdim bu düşünceleri o konuşma bugün yapılacak..
~~~~~~~~
Akşam üzeri eve yetişmiş hasret gidermiş şimdiyse yemek yiyorduk. Çok şükür kadro tamamdı Atakan evdeydi. Yemeğini bitirdiğini görünce,

"Abicim bir gelsene" deyip yukarıyı işaret ettim. Ağzı dolu olduğu için garip sesler çıkararak ayağa kalktı. Annem,

"Oğlum doydunuz mu?"

"Doyduk annem ellerine sağlık Atakan'la bir işimiz var geliriz birazdan" deyip merdivenlere yöneldim. Odama girdim Atakan da ardımdan:

"Abi hayırdır ne işimiz var hem ben bir tabak daha yiyecektim niye kaldırdın beni?" diye otomotiğe bağlayınca ensesine bir tane yapıştırdım.

"Üç tabak yedin oğlum daha ne yiyeceksin gel otur şuraya birşey diyeceğim sana."

"Aşk olsun abi lokmalarımı mı sayıyorsun öyle olsun. Hayır olsun ne diyeceksin?"

Söze nasıl nereden başlayacağımı bilemiyorum biraz düşünüp mırın kırın ettikten sonra lafa girdim.

"Atakan beni bilirsin öyle duygularımı çok yansıtamam ama bu konu ciddi ve birine açmam gerekiyordu" deyip yüzüne baktım.

"Evet devam et" dedi ciddileşmişti. Bundan cesaret alarak bir kerede söyledim.

"Ben birini seviyorum."
~~~~~~
Bitti.. iz bırakırsanız sevinirim yıldızlara dokunalım🌸

DİLDÂR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin