War With Zombies High School

2

Bay Seo neye uğradığını şaşırmış halde odasına girmişti. Diğer öğretmenler ise öğretmen odasına girerken öğrenciler ise sınıflarına girmişlerdi. Bay Kim, Hong, Yoon ve bayan Park pencere önüne geçip durdular. Joshua gördüğü yüzü düşünerek pencereden okul bahçesine hazırlanan ekipleri izledi. O kadar asker içinde sadece o siyah tişörtlü adamı buldu gözleri. Değişmişti olanları sanki hatırlamamış gibi burada ona yanlış yapan kişileri korumaya gelmişti. Joshua bu düşüncelere bayan Parkın konuşması ile ayrıldı.

" Değişmiş bizi hatırladı mı acaba?"

" Değişmesi iyi oldu. O küçük çocuğun böyle güçlü olması beni gururlandırdı"

Diye devam etti bay Kim. Bay Yoon ise tekrar onlara dönüp

" çocuklara bakmalıyız "

Bay Hong hala pencereden bakarken bay Yoon onun omzuna dokunup

" hadi"

Demişti. O sadece kafasını salladı. Odadan çıkıp koridorlarda gezmeye başladı. Bu koridorlarda onlar için herşey yaşanmıştı. Aralarında tek kız olarak Bayan Park vardı. Grubun annesi gibiydi. Seokminin her yaralandığında o yaralarını sarardı. Ve Joshualara kızardı. Joshua koridor penceresinden bir daha baktı. Siyahlı beden durmadan emir veriyor ve sert bakıyordu. Önüne dönüp yürümeye devam etti. Aklına Seokminin ona ilk gülümsemesini hatırladı ve yüzünde bir gülumseme belirdi. Fakat kısa sürmüştü. En son yaşanan olaydan sonra kimse birbirini görmedi. Neden kendini üzgün hissediyor bilmiyordu. Sınıfının önüne geldiğinde camdan içeriye baktı. Kız öğrencilerde gelmişti. İçeride bulunan öğrencilerini korkutmamak amacı ile yüzüne hafif bir tebessüm yerleştirip girdi içeriye. Tüm gözler onlara döndü. Bay Hong çağresizce onlara baktı. Burnunu çeken birisi onun yanına gelip konuştu .

" hocam, Bay Hong birşey deyin lütfen çok korkuyorum"

Sınıf sadece o kıza baktı. Hepsi çağresizdi. Bay Hong onun başını okşayıp

" Bayan Yoo merak etme hiç birşey olmayacak size bizler ve onlar sizleri korumak için geldiler"

Kız söylenenler ile kafasını sallamıştı. Sınıf topluca ona bakmıştı. Başkan yardımcısı Bay Chwe ayağa kalkıp

" gerçekten ailelerimiz güvende mi?"

Onlara bakmıştı. Bunlara karşın ne diyeceğini bilmiyordu. Yüzünü yere çevirmişti. Bay Chwe oflayarak oturmuştu. Bay kwon kalkıp ayağa

" sizde bilmiyorsunuz bizde neyin içine düştük ne yapacağız ne diyeceğiz ailelerimiz hiç birinden haber yok ! "

Kapı birden açılmış ve hepsi oraya dönmüştü. Joshua gördüğü bedenden dolayı 1-2 adım geriye atmıştı. İçeriye giren kişi ile hepsi ona ters ters bakmıştı. Sınıfın ortasına geçip

" endişelenmekte haklısın. Merak etmeyin sizi koruyacağım sizin sınıftan ben sorumluyum"

Joshua ona bakmış ve ne diyeceğini bilememişti. Arkadan bir gülme sesi geldi.

" pek fazla inanamıyorum sizin dediğinize."

Derin nefes alıp giren kişi konuştu.

" ben yarbay Lee Seokmin sizi her ne olursa olsun kendi canımdan da olacaksam yinede koruyacağım sizi "

Kimse inanmıyordu. Kapının çalınması ile yarbay oraya bakıp gel işareti yaptı. İçeriye giren uzun ince ve sert bakışlı eleman ilk önce öğretmen önünde eğilip ögrencilere baktı. Elinde ki kutuyu onlara gösterip

" ben yüzbaşı Jeon Wonwoo. Bunlar sizin telefonlarınız"

" okul girişinde de bahsettiğim gibi bugün 5 dakika ailenizle konuşmanıza izin vereceğim"