5

174 23 18
                                    

Sınıfta olan gençlerin hepsi uyumuştu. Joshua içeriye girdiğinde uyuyan öğrencileri görünce yerine sessizce geçmişti. İçeriye giren Seokmin ile ayağa kalkıp çocukları uyandırmak için dokunacakken Seokmin joshua nın elini tutmuştu. Sessiz ve huzurlu sesi ile konuştu.

" bırak uyusunlar"

" saat 3 de eğitimleri var"

Elini çekip fısıldamıştı. Seokmin ilk eline bakıp sonra ona baktı.

" iptal ettim. İlk günden zorlamak istemedim"

Joshua kafasını sallayıp yerine geçti. Seokmin konuşmasını bekledi ama joshua konuşmayınca sınıftan çıkmıştı.

Yüzbaşı Jeon onu yine sıkıntılı şekilde çıkarken görmüştü. Yanına gelen bedene bakmıştı. Bu öğretmen Mingyu idi. Ona bakmadan konuşarak giderek uzaklaşan siluete baktı.

" neden geldiniz?"

" yarbayı iyi tanıyorsunuz gibi?"

Yüzbaşı Jeon ona bakmıştı. Ne diyeceğini bilmeden konuştu.

" Onun anlattığından daha çok tanıyorum ancak içinden geçenleri ya da bize anlatmadığı şeylerin bazılarını iyi anlıyorum "

Bay Kim bu konuşmadan etkilenmiş gibiydi. Lise anlarını hatırladı. Seokminin ilk yanlarına gelişini aklından geçirdi. Bunu düşünürken boş yerde duran fayansa gülümsedi. Wonwoo ona bakmış ve şaşırmıştı. Yere baktı ilk hiç birşey görmeyince konuştu. 

" ne o ? Neden öyle gülümsedin?"

" ilk aramıza gelişini hatırladım "

Wonwoo kafasını sallamıştı. Aklına gelenler ile mingyu ya selam verip oradan ayrılmıştı. Rütbelerden dolayı soğuk davranan bu 4 kişi normalde çok yakınlardı.

Jeonghan odasında oturmuş kafasında hala müdürün onun üzerine yürüyüp bağırdığı ile dosyalara bakıyordu. Korkmuştu. Lisedeyken müdürden 1-2 kere dayak yemişliği vardı. Kapının çalınması ile gir demişti. Elinde 2 kahve ile binbaşını gördüğünde gülümsemişti. Elindeki kahvenin birini ona vermişti.

" ah , neden zahmet ettiniz?"

" ne demek , size birşey de sormam lazım "

Jeonghan sorun manasında kafasını salladı. Binbaşı Choi boğazını temizleyip ne diyeceğini düşündü. İlk önce onun halini sormak istedi. Nedeni ise jeonghanin düşünceli tavrıydı.

" sen iyi misin ?"

Jeonghan affallamış gibi ona baktı. Sonra ne olduğunu anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

" iyiyim evet "

" Emin misin? Dalgın görünüyorsun"

" müdürün yaptığı aklımda o yüzden "

Binbaşı Choi artık sorusuna geçmeyi planlıyordu. Öğrenmesi gereken şeyler vardı.

" siz liseyi burada okudunuz değil mi?"

" evet "

" müdürünüz nasıldı ?"

Jeonghan sıkıntılı bir şekilde nefes verip binbaşı Choi ye baktı.

" neden sordunuz ?"

" bugün ki tavrı ve yarbay Lee ye bakışlarından "

Jeonghan seokmini duyunca daha hızlı nefes alıp vermişti. Seokmin de dahil aslında bu okuldan mezun olan herkesin korkulu rüyası Müdür Seo idi.

"Müdür genellikle şiddete meğilli birisi gözü kimseyi görmez yani"

" yarbay Lee ye neden öyle davranıyor ?"

Binbaşı Choi nın sorma nedeni bu konuyu öğrenmek istemesiydi. Yarbay Lee onlara bir kaç lise anısını ve genellikle arkadaşlarını anlatmıştı. Onun az şey anlatmasına rağmen yanında olan Binbaşı , yüzbaşı ve üsteğmenin herşeyini öğrenmişti. Jeonghan iç çekerek başladı

" seokmin bu okulda zorbalık gören bir kişiydi. Her zaman müdüre gitsede müdür de ona zorbalık ve şiddette bulunmuştu. Bu yüzden bir kaç defa polis gelmişti. Ama müdürün yalan açıklamaları yüzünden geri gitmişlerdi. Ve son olaydan..."

Dedi ve sustu. Binbaşı Choi son olayı merak etmişti. Ne olmuştu ? Yarbayının karanlık geçmişinde neler vardı? Hepsini merak ediyordu. Kapının çalınması ile binbaşı kalkmış ve

" anlattığınız için teşekkür ederim ben gideyim"

" kahve için teşekkür ederim "

Binbaşı Choi yi uğurlamak için ayağa kalkmış ve kapı önüne gitmişti. Binbaşı çıkınca içeriye mingyu girmişti. Jeonghan yerine geçerken mingyu ellerini cebine sokmuş paytak paytak yürüyerek ıslık çalıyordu. Jeonghan ona bakmış ve

" ne var?"

Mingyu koltuğa oturmuş ve sırıtarak konuşmaya başlamıştı.

" hayırdır binbaşı Choi ile ne ayak?"

" adam halımi sormaya gelmiş gelirken de kahve getirmiş "

Mingyu kahveye bakıp tekrar sırıttı. Jeonghan mingyunun hallerini anlıyordu. Liseden beri böyle yapardı.

" bugün kahve getiren yarın yüzük de getirir benden söylemesi "

Jeonghan duyduğu ile saniyelik duraksamış ve eline ilk gelen boş dosyayı firlatmıştı. Mingyu ondan korunmak için ellerini yüzüne çekmişti. Sonra jeonghan a bakıp

" neden üzgünsun ?"

" seokmin için gelmiş "

Mingyu jeonghana bakarak dalmıştı. Tabi hepsinin içinde ki yara seokmindi. Onun yaşadıkları hepsininde yaşamış gibi olmuştu.

Suskunluk tüm okulda hakimdi. Kim ne yapacağını bilmiyordu. Eğitimin ilk günüydü ama herkes yorgundu. Seokmin oturduğu yerden koskoca okulu nasıl kurtarabilir diye düşünüyordu. Dışarıda bir yere oturmuş eğitim sahasını izliyordu. Devam eden sınıflar vardı. Binbaşı ve üsteğmen yarbayın bu haline çok üzülüyordu.

Seokmin dışarıyı izlerken içeriye koşarak gelen bedene baktı. Bu olamazdı...

Burada kestim. Yazacak birşey gelmedi ama bundan sonra gelir hehehhe. Okul başladı yks öğrencisi olduk neyse ama yinede bölümleri yazarım

War With Zombies High SchoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin