7

161 20 11
                                    

Neredeyse 3-4 saat geçmişti. Seokmin öğrencilere eğitim vermeye devam ederken, öğretmenlere gözü kaymıştı. Jihyo ve joshua hariç herkes oradaydı.  Binbaşı öğretmenlerin başından Seokminin yanına gelip

" komutanım bir 10 dakika ara verelim "

Seokmin ona bakmış ve kafa sallamıştı. Binbaşı ve birkaç asker aynı anda düdük çalmışlardı. Herkes onlara bakarken bir sessizlik oluşmuştu. Binbaşı bu sessizliği

" 10 DAKİKA MOLADAN SONRA DEVAM EDECEĞİZ"

Demişti. Seokmin birşey düşünmüş ve hissetmişti. Evet yanlış düşünebilirdi fakat konu joshua olunca yanlış hissedemezdi. Hızla adımlarını öğretmenlere çevirip sert mizaçıyla konuştu.

" eksik var, neden gelmediler?"

Mingyu duydukları ile oturduğu yerden kalkarken jeonghan ise oflayarak mingyu yu tutmaya kalkmıştı. Seokmin onlara dikkatle bakarken mingyu kendini sakin tutmaya çalışıyordu. Seokmin

" ben herkesin aşağıya inmesini söylemedim mi!?"

Diye binbaşına bağırmıştı. Binbaşı hızla hazirola geçip susmuştu.  Mingyu zorla jeonghan dan kurtulup

" sesini yukseltme!"

Tüm öğrenciler onlara bakarken soonyoung ve vernon yanlarına gelmişti.  Jeonghan yinede öne geçip mingyu yu oturtmaya çalışıyordu. Seokmin ona bakarak

" düzgün bir soru sordum benim sinirlerimle oynamayın.Diğer 2 öğretmen nerede neden geç kaldılar ?"

Mingyu duyduklari ile ilk önce güldü sonra seokmini dövmek için yeltendi.
'hocam' diyerek soonyoung ve vernon beraberinde ' mingyu' diyerek tutmaya çalışan jeonghan vardı. Fakat onlar da engel olamayacak gibiydi bu yüzden  koşarak gelip onu tutan yüzbaşı ile durdurulmaya çalışıyordu. Mingyu yıllar önceki gibi joshua nın çok incilmesini istemiyordu. 

" hah, sinirmiş ne o yıllar önce ki gibi geç geldi diye onu mu doveceksin. Ne hoş değil mi önüne geleni dövmek ?"

Jeonghan sesi kısıkca 'mingyu' demişti. Ancak hiç bir etkisi olmamıştı. Jeonghan a yardım olarak vernon ve soonyoung da mingyuyu tutmaya çalışıyordu. Yüzbaşı ise yarbayına bakarak tutuyordu. Seokmin mingyu ya bakarak

" yıllar önceki olayı hatırlamak zorunda mısın mingyu? O zaman tamamen yanlışlık olmuştu. Ama siz bunu kabullenemediniz"

Demiş ve yere bakarak gülmüştü. Mingyu buna daha da sinirlenip

" joshua bugün ki ona bakıp bağırmandan dolayı hastalandı. Jihyo da onun başında bekliyor oldu mu ?"

Demiş ve durmuştu. Seokmin şaşırarak kalmıştı. Sonra sakin bir şekilde

" benim yüzümden mi?"

Mingyu bunla beraber daha da sinirlenip herkesi itmisti. Fakat yüzbaşı hariç yüzbaşı artık sinirlerine hakim olamayip

" ögretmen kim Mingyu sakin ol içeriye gir yoksa çok kötü şeyler olacak !"

Diye bağırarak onu iteklemişti. Mingyu hala sinirliyken onu zorla içeriye çadıra sokmuştu. Jeonghan ilk mingyu ya sonra hızla içeriye koşan seokmine bakıp yere çöktü. Wonwoo mingyu yu içeriye sokmasinin nedeni eğer biraz daha zorluk çıkarırsa orada ki askerler tarafından vurulacaktı. Mingyu çadırda bulunan masanın üzerindeki bardağı almış ve yere atmıştı. Diğerlerini de atacakken yüzbaşı onun elini tutmuştu. Mingyu ne olduğunu anlamamıştı. Ancak sinirliydi. Elini çekmek istedi. Yüzbaşı buna izin vermedi, elini sertçe çekti ama aynı anda yüzbaşı ona sarılmıştı. Mingyu bir kez itti ama sanki buna ihtiyacı varmışçasına durdu. Sonra ellerini yüzbaşının beline sardı. Yüzbaşı gülümseyip mingyu nun saçlarını okşamaya başladı.

War With Zombies High SchoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin