6

163 20 19
                                    

İnsanlar değişir... Kırıldıklarında, Kandırıldıklarında, Çok şey öğrendiklerinde.

Joshua saatlerce öğretmenler odasında oturmuş kalkmamıştı. Jihyo ve jeonghan her seferinde yanına geliyorlardı. 1-2 kere konuşmuslardı. Seokminin koridorlarda bağırarak koşması ile hepsi ayaklanmıştı. Joshua ayaklanmış ve hemen dışarıya çıkmıştı. Seokmin sınıfların kapılarına vurarak öğretmenler odasına gelmişti. Joshua ya bakıp elindeki bir cihazı ona vermiş ve içeriye girmişti. Herkes ayaklanmış ona bakıyordu. Seokmin nefes nefese bağırarak konuştu.

" ŞİMDİ HEPİNİZ EGİTİM ALACAKSINIZ KAÇ SAAT SÜRER BİLMEM AMA İYİCE OGRENENE KADAR SİZLERİ BİRAKMAYACAGİM"

Dedi. Joshua içeri girdiğinde onun gözlerine baktı. Anlıyordu bu bakışları biliyordu bu bağırmaları ve biliyordu bu el sıkmalarını. Seokmin gözlerini joshua ya dikmişti. Mingyu bu olayın aynısını hatırladığı da seokmini çekmiş ve yakasına yapışıp

" ne istiyorsun ha ! Ne demek ne kadar bilmem öğrencilere zarar mı vereceksin ? Bugün bir öğrencinin neredeyse ayağını kaybetmesine kadar yol açacaktın?"

Seokmin mingyu ya bakarak yakasındaki elleri tutmuştu. Tam o anda yüzbaşı içeriye girerek mingyuyu çekip tutmuş

" sakin ol ve önce dinlemeyi öğren !"

Diye bağırmıştı. Jihyo mingyuyu tutarken jeonghan ise joshua yı tutuyordu. İçeriye koşarak binbaşı ve üsteğmen gelmişti. Binbaşı yarbay a bakmıştı. Üsteğmen ise hemen

" şuan kavganın sırası değil. Bugün okulun çevresine enfekte olan çoğu kişi geldi hatta birisi içeriye girdi. Gozetimimiz sıkı olduğu için hemen engelledik "

Demesi ile Joshua üsteğmen e bakmıştı. Mingyu ise sakinlesmis ve wonwoo nun ellerinden kurtulup onlara bakmıştı. Yarbay hafif gülerek devam etti.

" benim öğrencilere zarar vereceğimi nasıl düşünürsünüz?  Sizleri incitmeye değil korumaya geldim. "

Mingyu bu sözler ile yere bakarken, jihyo Seokminin yanına gelip

" anlıyorum seni. Bize biraz ani oldu"

Seokmin herkese bakarak konuştu.

" öğrenciler ile birlikte silah eğitimi alacaksınız tabi bana güvenirseniz  "

Demiş ve hızla oradan ayrılmıştı. Mingyu kafasını pencereye çevirirken jihyo ise oturmuştu. Jeonghan yavaş yavaş ellerini Joshua dan çekiyordu. Yarbayın arkasından diğer askerlerde gitmişti.Joshua duyduğu ağır olmuştu. Sabahtan beri hiç birşeyde yememisti.  Ayakları artık bedenini taşıyamayacak hale gelmişti. Yıllar sonra Seokmin ile karşılaşması değiştiğini görmesi, davranışları ve en çokta sevdiği ve hatırladığı gözlerin değişimi onu bayağı etkilemişti.
Birden dizleri bükülünce jeonghan korku ile onu tutarak bağırmıştı.

" joshua iyi misin?"

Demişti. Mingyu hemen ona dönmüş ve diğer kolundanda onu tutmuştu. Bayan park hızla su getirmişti. Joshua gözlerini kapattığında jihyo onu ayık tutmak için yüzünü okşayıp konuşuyordu.

" meleğim kendine gelmen lazım hadi noldu sana ?"

Joshua sıktığı gözleri yavaşça açtı. Sonra kendine bakan endişeli 3 gözü gördü. Onları böyle görmek içini burkuyordu.

" gözüm karardı sadece."

Jihyo anne edası ile Joshua nın ateşine bakmıştı. Elini çekip yüzünde ki ifade kızgın bir ifadeye dönmüştü. Joshua şuan sadece yere izliyordu. Suçlu olduğunu biliyordu.

War With Zombies High SchoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin