Alper
Okula Tuna'yla konuşmak için erken gelmiştim ama görünürde yok. Çoğunlukla ya sınıfta ya da dışardaki çam ağacının altımda oturan çocuğu hiçbir yerde bulamıyorum. Şimdiye kadar okula gelmemezlik yapmaması neden olduğunu bilmediğim bir şekilde beni geriyor. O ne olursa olsun hep okula gelir eğer bir şey olursa okuldan erken çıkardı. Nedensizce başına bir şey gelmiş gibi hissediyorum ve nedensizce bu his beni rahatsız ediyor. Daha düne kadar yüzüne bile bakmazken bir anda onun için endişelenmem komik geliyor ve kendi kendime sırıtıyorum. "Aga iyi misin?" diyor Timur karşıdan. Sorun yok diyorum ve konu kapanıyor."Alper Melisa seni çağırıyor." adını hatırlamadığım sınıf arkadaşım bana seslendikten sonra arkadaşıyla olan sohbetine geri dönüyor. Ayağa kalkıp kapının önünde bekleyen Melisa'nın yanına gidiyorum. "Dün konuşmamız gereken her şeyi konuştuğumuzu düşünüyorum?" Melisa üzgün üzgün bana baktı. "Aşkım, lütfen beni bırakma yemin ederim düzelirim benden ayrılmaman için her şeyi yaparım Doğukan'dan özür bile dilerim ama lütfen benden ayrılma." dedi. "Senden çok iyi oyuncu olur Melisa. Ben senden de aptal yalanlarından da çok yoruldum. Sana onlarca şans tanıdım ama her seferinde güvenimi boşa çıkardın. İlişkimizde güvene bile sahip olamayacaksak nasıl buna bir ilişki diyebiliriz ki?" dedim bir an önce anlayıp gitmesini umarak. "Ya Alper biz bu kadar mıyız ya? Sırf Doğukan'ın arkasından bir iki laf ettim diye kız arkadaşından mı ayrılacaksın cidden!" dedi hafif sesini yükselterek. "O sesini indir yoksa ben indirmesini iyi bilirim Melisa! Senin o bir iki laf dediğin şey çocuğun özeli lan, çocuk sana güvenmiş sırrını anlatmış sende gidip o orospunun evladı Oğuz'a anlatmışsın senin yüzünden o çocuk neler çekti farkında mısın ya ben senin iyi birisi olduğunu sanmıştım. Beni çok iyi kandırmışsın seni tebrik ederim. Ben kendi doğrumdan senin gibi bir yalancı yüzünden çıkmayacağım Melisa sana olan tüm sevgim yerini iğrenme duygusuna bıraktı şimdi sınıfına git ve bir daha da karşıma çıkma." Melisa gözlerinde yaşlarla uzaklaştı.
Sınıfa geri girdiğimde herkesin gözleri benim üzerimdeydi. Hiçkimseyle konuşmadan yerime geçtim. Kafamı sıramın üstüne koydum ve gözlerimi kapattım.
Karanlık bir odadayım. Odanın ortasında bir ışık hüzmesi var. Işığa yaklaşıyorum,yaklaşıyorum ve tam olarak önünde duruyorum. İçimden bir ses ışığa dokunmamı söylüyor ve bende ışığa elimi uzatıyorum. Tam ışığa dokunacakken arkamdan bir erkek sesi geliyor. "Yapma." arkamı dönüyorum ve benim yaşlarımda bir erkek görüyorum. "Neden ışığa dokunmamı istemiyorsun?" diyorum karşımdaki oğlana. "Onun ışığını söndürmene izin veremem." diyor. "Kimin ışığı?" diyorum. "Ruhun onu çok önceden tanıyor fakat sen daha onu tam olarak tanımıyorsun. Buraya çağırılma nedenin sana ihtiyacı olması. Ona yalnızca sen yardım edebilirsin." ona tam detayları soracakken oda sallanmaya başlıyor ve ışık yavaş yavaş parlaklığını kaybetmeye başlıyor. "Çok fazla zamanın yok sana ayakların yolu gösterecek ve ben bir ipucu vereceğim. Hızlı ol." diyor ve ortadan kayboluyor.
Titreyerek uyandım. Etrafıma baktığımda ya öğle arasında ya da teneffüste olduğumuzu anladım. Çantamı aldım ve okulun arkasına geldim. Arka duvara tırmandım ve kendimi duvardan aşağı attım. Sadece içimdeki sese göre ilerlemeye başladım. Gerçektende sanki daha önce bu yoldan gitmişim gibi hissediyorum. Daha önce hiç görmediğim sokaklardan kendimden emin bir şekilde geçtim. Etrafımdaki apartmanlara baktım gerçekten nereye gidiyordum?
Adım attıkça hızlanmaya başladım yolun başında yürürken şu anda koşuyordum. Geçen her saniye içimdeki sıkıntı büyüyordu. Birazcık ileride kapısı açık bir apartman gördüm. Apartmanın içinde bir anlık bir ışık gördüm. Sanki beni içeri çağırıyordu. İşarete güvenerek içeri girdim. Merdivenlerden çıktım ve üçüncü kattan dördüncü kata çıkan merdivene ilerlerken karşımdaki ayakkabılıktan bir ayakkabı düştü ve içinden bir anahtar çıktı. Bir anda durdum ve yerde duran anahtara baktım. Nedensizce bir anda içimde bir korku oluştu. Sanki bedenimin kontrolü bir anlığına benden gitmişti. Etrafıma baktım ve bu yabancı apartmanın benim için neden bu kadar önemli olduğunu düşündüm. Etrafta birileri var mı diye baktım ve görünürde kimse olmayınca eğilip yerde duran anahtarı aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışın oğlan bxb
RomanceSarı saçlarıyla her kızın hayallerini süslüyordu Alper. O kızlardan bile az şansı olsada sarışın oğlandan vazgeçemiyordu Tuna. Bxb