"Nasıl yani?" dedim şaşkınca. "Benim hakkımdaki söylentileri duymuşsundur. Eşcinsel olmamı yani." dedi. Belli belirsiz kafamı salladım "Oğuz bunu önceki sene şans eseri öğrenmişti. O zamanlar arkadaşımdı bende ağzımdan kaçırmıştım. Bana yemin etmişti ve ona güvenmiştim, zaten başka bir seçeceğim yoktu. Bu yıl bir bölüm toplantısında onun yerinin çokta sağlam olmadığını, o yüzden kendisini çok üstün görmemesini söyledim ve bir anda tüm okul ikimiz arasında olan sırrı öğrendi." dedi buruk bir gülümsemeyle.
"Muhtemelen arkadaşlarından şüphelendin. Melisa'nın konuşması zaten seni yalnız bırakmak amaçlıydı. Senin eşcinsel olduğunu arkadaşlarının yaydığını düşünmeni istedi. Bana aynısını yapmıştı tek fark ben ona inanmıştım. Her şey için çok geç olmadan bir plan yapmanı öneririm." dedi ve benim cevap vermeme izin vermeden gitti. Biraz garip biriydi. Söylemek istediklerini söyleyip bir anda kayboluyordu. Hiç değilse bana yardım etmeye çalışıyordu. Onu düşmanım olarak görmek istemezdim.
Sessizce sınıfa gittim. İçeri girdiğimde Alper'in benim sıramda oturmuş beni beklediğini gördüm. Buradan bakınca sevimli bir köpeğe benziyordu. Kıkırdadım ve yanına gittim. "Tekrardan teşekkür ederim sen olmasan ne yapardım bilmiyorum." dedim. Bir süre boyunca bakakaldı. "Sorun değil." dedi gözlerini benden çekmeyerek. Bir süre daha bana baktıktan sonra gözlerini kaçırmıştı "Pardon, çok uzun baktım." dedi utanarak. "Sorun değil." dedim büyük bir gülümsemeyle.
İlk derste yazı yazmak dışında bir şey yapmadık. Sonraki derste aynı ders olduğu için sıkıntıyla nefes aldım. Yazmayı pek sevmiyorum. Sıkıcı ve zaman kaybı gibi geliyor. Sıramda mutsuz bir şekilde otururken Alper yanıma geldi ve bana şeftali suyu uzattı "Sana aldım." dedi ve elime tutuşturdu ardından ben hiçbir şey diyemeden hızlıca gitti. Son zamanlarda garip davranmaya başladı. Neden olduğunu anlamamamda bana karşı daha kibar. Bana sürekli içecek, yiyecek alıyor onun aldığı ya da getirdiği şeyleri yerken pür dikkat bana bakıyor. Benim o şeyi sevdiğimi görünce küçük bir deftere gülümseyerek bir şey yazıyor, tepkisiz olduğumda ise somurtarak defterinde bir şeyler karalıyor.
Alper'in verdiği şeftali suyunu içtim. Ardından yerimden kalktım ve boş kutuyu atıp sınıftan çıktım. Dolu bir kafa, hızlı adımlarla Engin ve Uğur'un sınıfına gittim. İçeri baktığımda onları görünce bir süre kapıda durdum. Bir anda onlarla konuşmak için topladığım cesaret ortadan kaybolmuştu. Tam sınıfa geri döneceksen Uğur'la göz göze geldim. Beni görünce hemen ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Tuna!" dedi ve bana sarıldı. "Aptal, bizi endişelendirdin.yanlış bir şey yaptım sandım. Bizimle bir daha konuşmayacaksın, bizi bırakıp gideceksin sandım." dedi titreyen sesiyle. "Özür dilerim." diyebildim sadece. "Niye gittin?" Dedi kırgın bir tonla. Engin Uğur'un arkasından gelmişti. Yüzüme bakamıyordu. "Kalmaktan korktum." dedim kısık sesimle.
"Ne olduğunu başından anlat." dedi Engin sonunda konuşarak. "Biraz uzun bir olay. İsterseniz boş sınıflardan birine geçelim orada size olayı anlatırım." dedim birbirlerine baktılar ardından beni onayladılar. "Yukarıdaki resim atölyesine gidelim." dedi Engin.
Resim atölyesine geldiğimizde kapıyı kapattım. "Şimdi en başından başlayalım. Neredeydin?" dedi Uğur azarlayan bir anne gibi. "Çok fazla yer değiştirdim." dedim sorusuna yanıt olarak. "Neden gittin?" dedi Engin. "Melisa Alper'den hoşlandığımı öğrenmiş. Bana bu durumu sizin yazdığınızı ima etti. Biliyorum size güvenmem gerekirdi ama o an istesem bile zihnimdeki o sesleri susturamadım. Elimde olsa yemin ederim sizi üzecek bir şey yapmazdım." dedim onlara kendimi inandırmaya çalışarak.
"Senin gözümde biz böyle şeyler yapacak insanlar mıyız?" dedi Uğur hayal kırıklığıyla.
"Sizden başka kimse bilmiyordu. O anda aklıma başka bir seçenek gelmedi." dedim, ağlamak üzereydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışın oğlan bxb
RomanceSarı saçlarıyla her kızın hayallerini süslüyordu Alper. O kızlardan bile az şansı olsada sarışın oğlandan vazgeçemiyordu Tuna. Bxb