Yapacak bir şey bulamadığımız için sanki iki dakika önce dondurma yememişiz gibi cafeye geldik ve pasta söyledik. "Ya şimdi buraya gelmişkende pasta yemeseydik olmazdı." dedi Uğur. Uğur midesizin teki olduğu için günde 8 öğün yiyor. Ona ne ailesi ne de biz yetişebiliyoruz o yüzden arada kaybolup karnını doyurup geri geliyor. "Dürüst ol tüm paranı yemeğe mi harcıyorusun?" dedi Engin. Uğur, Engin sanki garip bir şey söylemiş gibi baktı ve "Nerden anladın?" dedi. Engin, Uğur'u süzdü ve "Anlaması iki saat falan sürdü." dedi ve salak salak gülmeye başladı. Eğer bir gün elime Engin'in telefonu geçerse yapacağım ilk şey instagram ve youtube tarzı uygulamaları silmek olacak. Nerdeyse bir yıllık şakayı daha yeni görmüştü ve sürekli aynı şakayı yapıyor.
"Ya aslında yemek yemeyi sevmiyorum sadece açlığımı gidermek için yiyorum ama her zaman aç olduğum için yemeyi sevdiğimi sanıyorusunuz." Uğur yaklaşık yatım saattir 'yemeyi sevmediği sadece zorunda olduğu için yediğini' anlatmaya çalışıyordu. "Yalanını sikeyim Uğur o pastayı yerken nasıl bir zevkle yediğini görmedim mi sence?" dedim. Uğur gözlerini bana dikti ve kaşlarını çattı "Lokmamda gözün mü var lavuk?" dedi hafif şiveyle.
Ne şivesi olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Şivelerin nereye ait olduğunu asla çözemiyorum.
Önündeki telefondan başını kaldırıp "Ne kadar boş adamlarsınız." dedi Engin ve önündeki sıcak çikolatadan bir yudum daha aldı. "Ayıpsın aşkım." dedi Uğur. Engin, Uğur'u duymazdan geldi ve telefonuna bakmaya devam etti. Telefonuna bakarken aniden gözleri kocaman açıldı ve telefonu bana uzattı.
"Lan Melisa seninkini takipten çıkmış." dedi. "Ee neye getirmeye çalışıyorsun?" dedim. Engin bana mala bakar gibi baktı "Melisa saniye başı 'aşkıyla' saniye başı hikaye atan Melisa, Alper'i takipten çıkarmış ve birlikte oldukları tüm fotoğrafları silmiş bu ne demek biliyor musun?" dedi Engin hızlı hızlı. "Ne demek?" dedim, "Gerizekalı, Melisa Alper'den ayrılmış!" dedi. "Ne ayrılmış mı?" dedim hafif yüksek çıkan sesimle. "Bence çok sevinme ayrılmış olsalar bile Alper'in bir erkekle çıkma olasılığı çok yüksek değil." dedi bir süredir sessiz duran Uğur. "Ona bakarsak Melisa ve Alper'in ayrılma olasılığı da çok yüksek değildi." dedi Engin, Uğur'un sözlerine karşı. "Ama Alper'in bir erkekle çıkma olasılığından her türlü daha yüksekti." dedi Uğur. Bazen çok mantıklı konuşması beni ürkütüyor. "Bence bu konuda Uğur haklı. Kendi kendime umutlanıp kırılmak istemiyorum." dedim. Engin gözlerini kaçırdı ve telefonunu önümden aldı.
"Bence sizin sorununuz fazla düşünmeniz. İnsanlardan belli bir tutum bekliyorsunuz ve bence insanlardan bir şey beklemek kadar saçma çok az şey var." dedi Uğur. Engin "Neyse ne konu daha fazla depresifleşmesin." dedi ve konuyu kapattı. "Ee Tuna, ikinci dönemde ne yapmayı düşünüyorsun?" dedi Engin. "Ya konu nasıl oldu da benim ikinci dönemde ne yapacağıma geldi?" dedim. "Soruya soruyla cevap verme gevşek, dile geçecek misin?" dedi Uğur. "Planlarım o yönde. Zaten sözele geçtim ortalamam düştü. 100 olan ortalamam 93'e düştü ya inanabiliyor musunuz?" Engin güldü. "Demedim mi demedim mi?"
"İstersen çalışabilmen için notları sana veririm." dedi Uğur. "Bu arada yavaştan kalkalım biraz daha gecikirsem annem eve almayacak." dedi Engin. "Olur zaten saçmalamaya başlamıştık." dedim. Kalktık ve kasaya ilerledik bu sefer herkes kendi hesabını ödemişti. "Otobüsle mi gidiyoruz?" dedi Uğur. "Sizi bilmem ama ben otobüse bineceğim." dedim. "O zaman otobüs."
Otobüse bindiğimizde aramızda bir konuşma geçmedi. Sessiz sessiz ineceğimiz durağa kadar ilerledik. İneceğimiz durağa varınca kapıya yaklaştık ve otobüs durunca indik. "O zaman yarın görüşürüz." dedim ve herkes kendi yoluna gitti. Eve üstümde bunlar varken girersem annem çok kızar. Ama yanımda başka kıyafet yok o yüzden fazla seçeneğim yok. Birkaç söz zarar vermez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışın oğlan bxb
RomanceSarı saçlarıyla her kızın hayallerini süslüyordu Alper. O kızlardan bile az şansı olsada sarışın oğlandan vazgeçemiyordu Tuna. Bxb