İskele

379 30 25
                                    

Kapıyı çaldığımda kısa bir süre sonra kapıyı Minho açmıştı. Elindeki Pepsi ile bana iğrenir bakışlar atıyordu.

"Ne bu Yeji? Cenazeye gider gibi giyinmişsin. Siyah gözlükler falan?"

"Çekil şuradan Minho."

Minho'nun sürekli benimle uğraşmasından nefret ediyordum. Çok bilmiş, ukala, egolu ve sürekli boş konuşuyordu. Onu geri de bırakarak salona, Seung'un yanına geçtim. Her zamanki gibi Bilgisayarın da bir şeyler yapıyordu.

" Ooo hoşgeldin prenses."

"Sana da merhaba Seung,."

"Ne oldu, moralin bozuk."

"Anlatıcam ama kızma."

"Duruma bağlı."

Gözümdeki siyah gözlüğü çıkardığım da Minho'da salona, yanımıza gelmişti. Karşımdaki tekli koltuğa oturduğunda endişeli olduğum konu da konuşmaya başladım.

"Ben bir kızla yattım."

"Oha!"

"Ananın amı!"

İkisi birden farklı tepkiler verdiğinde şaşkınca ikisine de baktım. İkisi de benim gibi birbirlerine şaşkınca bakıyorlardı. Açıkçası biraz korkmuştum. O zaman her ne kadar güçlü gibi dursam da ilk kez biriyle yatmıştım.

"Yeji görüşmeyeli iki gün oldu!"

"Ne yapayım? Sarhoştum biraz."

"Lan daha biz Jisung ile yapmadık!"

"Bir sus Minho! Nasıl oldu peki?"

"İşte o benden daha sarhoştu, sorun çıkardı ilk, kavga ettik. Sonra eve bırakmam için rica etti ben de kabul ettim. Sonra da... Oldu işte! Seung, hamile kalmam dimi?"

Minho sesli bir kahkaha attığında endişeli ve çatık kaşlarla ona baktım. Seung ise ona kızarak bakmış ve ardından bana dönmüştü.

" Saçmala Yeji. Kız kaza hamile kalınır mı hiç? "

" Doğru. "

" İlkokulda mısın kızım?"

Sinirle yanımdaki yastığı Minho'nun suratına attığımda elindeki Pepsisi üstüne dökülmüştü.

"Yeji!"

Ona dil çıkararak ayağa kalktım ve acıktığım için mutfağa doğru ilerledim. Ne yapacaktım şimdi? Ya bara bir daha gelirse?

***
-R-

Yeji, yanımdan gittikten sonra canım sıkıldığı için kızların yanına gitmeye karar vererek arabayı çalıştırdım. Hava düne göre biraz daha soğumuştu. Dün çıplak yattığım için büyük ihtimalle hasta olacaktım ancak çok da umrumda değildi. İlaç içer geçerdi.

20 dakikalık bir süreden sonra her zaman buluştuğumuz Chaeryeong'un evine gelmiştim. Arabadan inerek zili çalmıtım. Birkaç saniye sonra evin hizmetlisi kapıyı açmış, çantamı ve beyaz kürkümü alıp askılığa asmıştım. Ona teşekkür edip, üst katta çıktım.

Chaeryeong'un odasından kahkaha sesleri geldiğinde kapıyı hızla açıp yapmacık bir sesle kızdım.

"Bensiz mi eğleniyorsunuz ha?"

"Yok Ryujincim, sensiz olur mu?"

Gülerek Jisu'nun yanına oturup gerindim.

"Ee neden gülüyordunuz?"

"Yuna'nın fakültesinde bir çocuk çiçek ve çikolata ile Yuna'ya çıkma teklifi etmiş."

Sinirle kahkaha attım ancak onlar bunun gerçek bir kahkaha olduğunu sanıyordu. Evet, en yakın arkadaşım Jisu'nun kız arkadaşı aynı zaman da benim arkadaşım olan Yuna'dan hoşlanıyordum.

Bar dansçısı // ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin