Bar dansçısı // ryeji

Japonya'dan Dönüş

-Y-

Bugün yeni bir iş aramak için dışarıya çıkmıştım. Hastalığım geçmiş, nihayet kendime gelebilmiştim. Şimdi ise üniversite harçlığımı çıkarmak için iş bulmam gerekiyordu. İnternetten baktığıma göre bir iki yerde dansçı olarak işe başlayabilirdim. Bunlardan biri de dans öğretmeniydi. Artık barlarda dans etmek istemiyordum, tıpkı bir fahişe gibi gözüküyordum.

İlk durağım olan dans öğretmenliği başvurusu yaptığım yere gelmiştim. Oldukça şık bir stüdyoydu. Danışmaya geldiğimde benden biraz yaşlı, kırmızı gözlük takan bir kadın bana tatlı bir ifadeyle bakmıştı.

"Merhabalar, ben iş başvurusu için gelmiştim de."

"Ah, Hoşgeldiniz. Shin hanım yukarıda, sizi bekliyor."

Gülümseyip eliyle gösterdiği merdivenlerden üst kata doğru çıktım. Katta, birden fazla oda vardı. Büyük ihtimalle çoğu dans stüdyosuydu. Müdür yazan odanın önüne geçip kapıyı çaldım. İçeriden olumlu bir ses geldiğinde kapıyı açıp içeriye girdim. Girmemle ağzımın açılması bir olmuştu. Danışmadaki kadının bahsettiği Shin hanım Yuna mıydı? İyi de o daha küçük değil miydi? Tabii zenginlik farklıydı.

"Yeji? Yeni dansçımız sen misin?"

"Evet, ben de senin kadar şaşkınım."

"Bence çok iyi olmuş! Tanıdığım birinin burada çalışması çok iyi!"

Masasının karşısındaki sandalyeye oturduğumda Yuna hala gülümsüyordu. Açıkçası karşılaşmamız gerçekten iyi oldu, ben de tanıdığım biriyle çalışmayı istiyordum.

"Ben kabulum!"

"Daha konuşmadık bile Yuna."

"Olsun ben kabulum. Ryujin senin bazı dans videolarını gösterdi bana, gerçekten fazla iyisin. Hem Chaeryeong'da burada, yabancılık çekmezsin."

Biraz düşündükten sonra Yuna'nın dediği şeyler mantıklı gelmişti. Zaten burada çalışmayı istiyordum. Düzgün bir yerdi, tanıdığım insanlar vardı ve maaşı oldukça iyiydi. Yuna'ya kocaman bir gülümsemeyle döndüm.

" Peki o zaman, ne zaman başlayabilirim?"

"Bu pazartesiye ne dersin?"

"Olur tabi."

Heyecanla ayağa kalkıp Yuna'ya sarıldım. Ardından çıkışa ilerleyecektim ki Yuna'nın ne ara Japonya'dan döndüğünü unuttum! Arkama tekrar dönüp sordum.

"Siz ne ara Japonya'dan döndünüz?"

"Dün gece geldik, Jisu burayı özlemiş de."

"Anladım, Hoşgeldiniz o zaman."

"Oldukça hoş geldik, emin olabilirsin."

Gülerek odasından çıkıp, merdivenleri indim ve stüdyodan çıktım. Heyecanla hemen telefonumu çıkarıp, Seung'u aradım. Hemen açtı salak.

"Alo?"

"Seung! İşi kaptım!"

"Ne işi ya? Ne diyorsun?"

"Ya ben bu bardan ayrıldım ya hani."

"Ee?"

"Ya gerizekalı mal! Yeni işe başvurdum ve işi kaptım! Ryujin'in arkadaşı Yuna'nın yanında hem de!"

"Şu Ryujin... Ondan uzak mı dursan?"

"Biliyorum Sung, onu iyi tanımadın ama tanısan iyi biri aslında."

"Bipolar amına koyayım!"

"Off, kapa, kapa."

Telefonu kapattıp cebime koydum. Ardından heyecanla motoruma binip eve gittim.