Ryujin
Çatık kaşlarla, öfkeyle soluyarak açtım kapının odasını Roseanne yatağında oturmuş, kitap okuyordu. Odaya girdiğimde kitabını kapatıp bana dik dik bakmaya başladı.
"Ne var Ryujin?"
"Yeji'den uzak dur!"
"Neden? Yoksa aynı anda iki kişiden mi hoşlanıyorsun?"
"Saçmalama! Sadece değer verdiğim bir arkadaşım. Senin oyunlarına kapılmasını istemiyorum."
"Ne oyunu tam olarak?"
"Hepimiz Mina ve Chaeyong'a ne yaptığını biliyoruz."
"Sen şizofren olduğunu psikoloğuna söyledin mi?"
"Sadece Yeji'den uzak dur!"
Bir şey demesine izin vermeden odasından çıkıp, kendimi evin bahçesine attım. Yeji gideli neredeyse iki saat olmuştu ve ben tam iki saattir dediklerini anlamaya çalışıyordum. Ateş ve su da neydi? Biraz kafamı toplamaya çalışmam gerekti. Bu yüzden telefonumu çıkarıp Yuna'yı aradım. İkinci çalışta açtı.
"Efendim Ryu?"
"Acaba müsait misin?"
"Evet, neden ki?"
"Buluşalım mı?"
"Tamam on dakikaya sendeyim!"
"Tamamdır."
Telefonu kapatıp arabaya bindim. Emniyet kemerimi takarak gaza bastım ve eve doğru sürmeye başladım. Bu eve sadece kızlar gelmişti, zaten başkasını da almazdım. Eve geldiğimde kapının önünde Yuna'yı gördüm. Hızla arabadan inip yanına gittim.
" Yuna! "
Bana o tatlı ve kocaman gülümsemesi ile güldüğünde kalbim yerimden çıkacaktı neredeyse. Ona sıkıca sarılıp evin kapısını açtım. İçeri beraber girdiğimizde o çoktan oturma odasına geçmişti. Ben de ceketimi askılığa asarak yanına gittim.
"Ee n'apıyorsun?"
"İyi, sen?"
"Ben dse iyi. Hata çok iyi! Önümüzdeki hafta Jisu ile beraber Yurt dışına çıkıyoruz!"
"Ne, nereye?"
"Japonya!"
"Çok iyi!"
"Evet hatta bunun için iki gün sonraya parti düzenliyoruz, sana da davetiye getirdim."
"Çağırmasam beni çağırmayacaktın bile."
"Yok ondan değil, Jisu sürpriz yapalım dedi."
"Tamam tamam, ben de seni takılırız diye çağırmıştım."
Onu kendi konularımla üzemezdim. Çok mutlu görünüyordu ve onu üzmek istemiyordum. Sevgilisi ile birlikte en sevdiği ülke olan Japonya'ya gideceklerdi, onu üzemezdim.
***
Yeji
Günlerden yine iş günüydü ancak bu sefer sabah sekiz değil, akşam üstüne doğru gelmiştim. Bar, yavaş yavaş kalabalıklaşırken ben de son hazırlığım olan kırmızı ruju dudağıma sürerek hazırlandım.
Ardından derin bir nefes alarak sahneye çıktım. Bar, saat altı olmasına rağmen gereğinden fazla kalabalıktı. Heyecan yapmayarak müzik başladığı gibi dans etmeye başladım. Eğer müşteriler fazladan alkışlar ya da benimle fazladan ilgilenirlerse müdürüm fazladan maaş veriyordu.
Dansın ortasında o tanıdık gözlerle göz göze geldim. Her zamanki yerinde oturmuş, zengin ve şımarık arkadaşları ile içiyordu. Olduğundan o kadar fazla sarhoştu ki içki bardağını ağzına götüreceğine burnuna götürüyordu.
Beni gördüğünde içki bardağını bırakıp kocaman gülümsedi ve oturduğu yerden kalktığı gibi yanıma geldi. Sahnede dans ederken sarılacağını düşünmüyordum.
"Hanımefendi iner misiniz?"
"Al şu 100 doları siktir git!"
Güvenlik aldığı 100 dolarla Ryujin'i serbest bırakmıştı. Rezil olduğumuz için onu elinden tutup kulise götürdüm. Odaya girer girmez kapıyı kapatıp, kilitledim.
"Ne yapıyorsun?"
"Özledim seni."
"Şakanın sırası değil."
"Şaka yapmıyorum ki!"
Makyaj sandalyesine oturup beni de yanına çekiştirdi. Önünde durup ona çatık kaşlarla baktım.
"Benimle oynama!"
"Sen de ablamla görüşme!"
"Ya sana ne!? Umurunda bile değilim ki!"
"Öyle olsaydı şu an burada olmazdım. Sana değer veriyorum, görmüyor musun?"
"Pek anlaşılmıyor."
Sıkıntıyla nefes verip, tek eliyle önüne gelen saçlarını geri attı. Ardından beni kendine sertçe çekip, kucağına oturmamı sağladı. Hızlıca kalkıcaktım ancak izin vermedi.
"Bırak beni!"
"Olmaz, yanlışlarını düzeltmem lazım."
"Ne gibi?"
"Sana değer vermediğimi düşünüyorsun. Sence davet gecesi sana haber vermesem ölürdün ama sana değer verdim, ölmeni istemedim."
"Sen lanet olası pis bir katilsin!"
"Hayır, hayır. Katil değilim sadece bana zarar veren kişilere ders veriyorum."
"Umrumda değil, ben gidiyorum."
"Nereye?"
"Biriyle randevum var."
Çatık kaşlarını umursamadan kucağından kalktım ve askılıkta olan çantamı alarak odadan çıktım. Hala şaşkındı sanırım, gerçi o da haklı beni bir fahişe gibi görüyordu.
Bardan çıktığımda barın önünde beyaz arabasıyla beni bekleyen kıza baktım. Sarı saçlarını yine düzleştirmiş, yüzüne gereğinden fazla koyu bir makyaj yapmıştı.
"Hoşgeldin Yeji."
"Sana da merhaba Roseanne."
Yeni bölümmm
Kaooos
Cok severim bu yüzden fic biraz kaoslu olucakkOy vermeyi unitmayınn 🌟🌟🌟🌟🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bar dansçısı // ryeji
Mystery / ThrillerÜniversite öğrencisi olan Hwang yeji kendi parasını kazanmak için Seul'deki bir barda dansçı olarak işe başlar. Başladığı hafta tesadüfen ünlü iş adamının zengin ve şımarık kızı o gün o bara gelir... Yeji o günden sonra Ryujin ile tanışır ama bilmed...