0.5

423 22 4
                                    

Kapı pat diye açıldı. Hayır hayır, PATTT diye.
Gelen abimdi arkasında da tüm ekip vardı. Üzerleri kan olmuştu?
Abim gelip bana sıkıca sarıldı.
"Manişim benim" ağlıyor muydu o?
"Abi ağlıyor musun?"
"Evet abicim ağlıyorum..."
"Neden ki?"
"Seni bulduğumuz için"
"Beni bulmak istemiyor muydun?"
"Mutluyum ondan ağlıyorum manişim.."
"Özür dilerim abicim..."
"Ne için?"
"Kaçırıldığım için..."
"Bu senin suçun değildi ki"
"Ama hiç birşey yapamamam benim suçumdu.."
"Hahaahahaha bu kadar kolay olmayacak küçük hanım!" Derken elindeki silahı jimmye doğrulttu. Ve ateş etti..
"Abi çekil!" Kendimi abimin önüne attım. Mermi Karnıma isabet etti. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.
Kendimi huzura mi teslim ediyordum?
Sesler buğulaştı... Sonra tamamen kesildi..

***İlahi bakış açısı***

Jimmy kardeşinin başından bir an bile ayrılmak istemiyordu. Ambulans gelmişti ve onunla gitmişlerdi hastaneye. Ekip de arkalarından arabayla geliyordu. Karl yıkılmıştı. Sürekli ağlıyordu. Gözlerinden kan gelinceye kadar ağladı. Sonunda hastaneye varmışlardı. Maniayi ameliyathaneye aldılar. Tüm ekip maniayi bekliyordu. Jimmy yerde oturmuş hem ağlıyor hem bekliyordu.
"Karl ağlama artık sende! İyi olacak!"
"Sevdiğim ellerimden kayıp gidiyor abi nasıl ağlamam?" Kris karla sıkıca sarıldı.
"Tamam bak iyi olacak.. üzme artık kendini..."
"Jimmy nasıl?"
"Hâlâ aynı bak..."
"Maniaya sizi şikayet edeceğim! Hele bir uyansın da!!" Demişti chandler.
"Neden şikayet edeceksin ki?"
"Hepiniz ağlıyorsunuz diye! O ağlamanızı ister miydi?"
"İstemezdi değil mi?"
"İstemezdi tabi.." derken krisin telefonu çaldı. Arayan karısı Katie idi.

-alo efendim Katie?
+Tucker çok ağlıyor kris... Ne yapacağımı bilmiyorum. Sanki birşeyler olacağını sezmiş gibi? Birşey mi oldu yoksa?! Kris?
-h-hic birşey olmadı.
+Mania nerede? Telefonu versene bir sesini duyayım?
-Şimdi veremem..
+Neden ki yoksa... Yoksa maniaya birşey mi oldu? KRİS SÖYLESENE!?
-sakin ol Katie.. şu an ameliyatta...
+N-ne?
-gelince anlatacağım hepsini. Şu an çıkmasını bekliyoru- çıktı kapatıyorum.
Kris telefonu karısının yüzüne kapatmıştı. Çünkü mania çıkmıştı özel odaya alınacaktı.
"Mania somi donaldson'ın yakınları siz misiniz?"
"Evet ben abisiyim?" Jimmy yerden fırlayıp doktorun yanına gitti.
"Ameliyat beklediğimden iyi geçti.. fakat birkaç gün gözlem altında tutacağız."
"Yeterki iyi olsun..." Doktor cevap vermeden gitti. Maniayi götürdüler. Eli sedyeden aşağıya düştü o an... Karl bunu görünce daha da yıkıldı. Bir harabe gibi olmuştu...
"Mania?.." Karl sedyenin arkasından gitmeye başladı. Odaya getirdiler. Yatağa koydular ve çıktılar. Karl kapıda bekliyordu sevdiğini. Sevdiğinin de onu beklediğinden bir haber...

Tüm ekip kapıya dolmuştu. Karl dayanamayıp içeriye girdi. Sevdiğinin saçlarını okşadı.. yüzünü sevdi. Ellerini tuttu. İlk ve son kez görüyormuş gibi. Sanki bir daha göremeyecekmis gibi... O sırada karlın ağzından bir fısıltı çıktı..
"seni seviyorum..."
Mania yavaşça gözlerini araladı...

****Maniadan****

Uyandığımda başımda biri vardı. Gözlerimi açmayıp uyuyor numarası yapmaya devam ettim. Saçlarımı sevdi. Yüzüme dokundu. Bir bebeği sever gibiydi. Nazikçe dokunuyordu.
"Seni seviyorum..." Dedi fısıldayarak. B-bu karlın sesi... Beni mi seviyordu? Yoksa ben halüsinasyon mu görüyordum?
Emin olmak için yavaşça gözlerimi araladım.
"Jimmy! Kris! Chandler! Uyandııı!!" Karl bunu der demez abim odaya daldı.
"Güzel kardeşim benim... Nasıl hissediyorsun? Canın acıyor mu?"
"Karnım acıyor abi..."
"Neresi acıyor?"
"Bilmiyorum.."
"Nasıl bilmiyorsun?"
"Neresi acıyor bilmiyorum abi.."
"Bekle doktor çağıracağım." Diyip gitti. Geldiğinde yanında bir doktor vardı. Doktor yanıma geldi. Karıma dokundu..
"Burası acıyor mu?"
"Hayır"
"Burası peki?"
"Hayır "
"Buras-"
"Ahhh"
"Anladım... Dikişler biraz acılabilir. Bir süre acıtacak ama bir kaç haftaya çıkaracağız. Merak etme.."
"Peki..." Doktor gitmişti.
Odada abim ve Karl ile kalmıştım. Kris sanırım eve gitmişti.
"Abi ben biraz susadım.." yandaki sürahiden şu koydu ve bana verdi.
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim... Acıktıysan kafeteryadan birşeyler alıp geleyim? İster misin?"
"Aslında birazcık olabilir. Yani yiyebilirim sanırım..."
"Ben hemen alıp geliyorum. Yaramazlık yapmayın ha"
"Tamam tamam hadi sen al gel Jimmy" Karl gülüyordu.
"Neden gülüyorsun karlll?"
"Aklıma birşey geldi güzelim ondan gülüyorum."
"Merak ettim şimdi. Seni mutlu edebilecek o şey neymiş diye?"
"Onu söyleyemem güzelim"
"Ama yaa.. söylesen ne olur ki? Ölür müsün?"
"Bir gün söyleyeceğim güzelim... Elbet bir gün.."
"Peki Karl..." Dudaklarımı büzdüm.
"Yaa üzülme hemen tamam söylüyorum..." Doğrulmaya çalışırken canım acıdı.
"Ahh"
"Güzelim? İyi misin?"
"E-evet.. şimdi söyler misin?"
"Tamam tamam... Aklıma gelen şey sen ve tucker dı. Biliyor musun tucker hiç susmuyormuş. Kris onu almaya gitti az önce. Seni görmek istemiş "
"Gerçekten mi? Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum"
"Seni seven tek kişi tucker değil ama..."
"Yaa kimmiş beni başka seven?"
"Tüm ekip seni çok seviyor mania?"
"Öyle mi?" Yüzüm biraz düşmüştü.
"Noldu neden yüzün düştü senin?"
"Hiç canım acıdı biraz da ondandır.."
"Doktor çağırmamı ister misin?"
"Hayır gerek yok. Abim nerede kaldı acaba?"
"Geliyordur ya..."
"Umarım hemen gelir ona söylemek istediğim birşey var..."
"İstersen bana söyle ben iletirim?"
"Abime ben söylesem daha iyi olur.."
"Peki güzelim sen bilirsin.." 5-6 dakika kadar sonra abim içeriye elinde tepsiyle girdi. İçinde sanırım çorba vardı ve bir parça ekmek?
"Bunları bulabildim anca. Başka yemek yemene izin vermedi doktor. Bu günlük sadece çorba içeceksin."
"Mecbur katlanıcaz artık."
"Neden sevmiyor musun çorba?"
"Sevdiğim pek söylenemez. Ama sevmiyor da değilim"
"Tamam ben içireyim mi?"
"Ben içerim ya"
"Sen otur Jimmy ben içireceğim!" Karl jimmynin elinden tepsiyi aldı. Yatağın yanındaki masaya bıraktı. Kaseyi alıp yanıma geldi. Bir kaşık aldı üfledi ve bana verdi..
"Uçak geliyorrr"
"Karl ben bebek değilim?"
"Tucker çok seviyor bunu ama?"
"Karl o bebek"
"Sende benim bebeğimsin!"
"Ya ben bebek değilim kii"
"Sen benim bebeğimsin!"
"Hayır değilim!"
"Gençler kavga etmeyin isterseniz dışarıdan duyuluyor sesiniz" diye lafa daldı chandler.
"Tamamm"
"Yine de sen benim bebeğimsin!"
"Değilim!"
"Öylesin!"
"Bebeğin olduğumu kanıtla öyleyse?"
"Meme ister misin?"
"Karlll"
"Şaka yapıyorum sütüm yok."
"İyi ki de şaka yapıyorsun! Çünkü ben bebek değilim!"
"Kaç yaşındasın hanımefendi?"
"Yirmi iki yaşındayım?"
"Hayır yirmi bir buçuksun"
"Yirmi ikiye az kaldı ama!"
"Olabilir hâlâ benden küçüksün yani benim bebeğimsin"
"Tamam Karl pes ediyorum! Sarılalım mı?" Aklımda bir plan vardı ve onu uygulayacaktım.
"Tabi sarılalım" kollarını açıp bana doğru eğildi. Tam o sırada karnından gıdıklamaya başladım!
"Hahahahahahhaa dur!!!"
"Hayır!"
"Mania dur lütfen!!! Hahahahahaha"
"Durmak istemiyorum." Durmak istemiyorum çünkü sana dokunuyorum Karl. Ama sana dokunmayı sevdiğimi sen sanırım hiç bilmeyeceksin...
"Ne geçiyor o küçük kafandan kim bilir?" Karl bileklerini tutmuştu. Üzerime eğildi. Nefeslerimiz birbirine değiyordu resmen. Dudağıma bir buse kondurdu ve geri çekildi.  Aman tanrım dudakları... Dudakları dudaklarıma değdi... Ay ben bı fena oluyorum. Sıcak mi oldu ne?
"Burası fazla aşk kokmuş ben çıkıyorum" dedi chandler onun burada olduğunu yeni fark ediyordum. Karl gülmeye başladı... Hem kızarmıştı hem gülüyordu. Ah kalbim... Ölüyorum sanırım. Bu çocuk neden bu kadar güzel gülüyor ki?
"Neye daldın mania?"
"Maniş?"
"Fena dalmış bu.."
"Neye daldı acaba?"
"Ben dalmadim ki oturuyorum?"
"Sonunda aramıza katıldı maniş! Yarım saattir seninle konuşmaya çalışıyoruz"
"Gerçekten mi?"
"Yok 5-10 dakika olmuştur ama"
"He fazla değilmiş" abim tek kaşını kaldırıp bana baktı.
"Fazla değil miymiş?"
"Evet fazla değil.."
"Neyse tamam sen dinlen biraz.."
Ekip odadan çıktı en arkadan Karl gidiyordu.
"Karl?"
"Efendim güzelim?"
"Son kez sarılalım mı?"
"Gıdıklama ama bu sefer"
"Tamam söz veriyorum gıdıklamak yok.."
"İyi misin güzelim?"
"İ-iyiyim"
"Moralin mi bozuldu senin?"
"H-hayir" yanıma gelip sımsıkı sarıldı. Saçlarımı okşadı.
"Kalmamı ister misin?"
"Gidecek misin?"
"Hayır kapının önünde duracaktım?"
"Burada dursan olur mu? Hem şurada koltuk da var. Sanırım açılıyor?"
"Ben uyumayacağım ki güzelim"
"Neden?"
"Sen böyleyken ben uyuyamam ki..."
"Ben iyiyim Karl endişelenme. Ve yat uyu!"
"Tamam tamam senin için uyuyacağım" Karl gidip koltuğu açtı. Üzerine hemşirelerin getirdiği çarşafları serdi. Bunları yaparken ben onu izliyordum. Arada bana bakıp gülümsüyordu. Ve bu çok hoşuma gidiyor.. Karl hazırlayıp uzandı. Bende geriye yaslandım. Ve gözlerimi kapattım. Hiç birşey düşünmeden uyuyakaldım.

1183 kelimee aşklarım. Bu gün çok mutlu oldumm çünkü önceki bölümlere oy geldi. Gerçekten çok teşekkür ederim hepinize. Elimden geldiğince bölüm yayınlamaya çalışıyorum. Uzun tutmaya çalışıyorum da aklıma fikir gelmiyor... O biraz zorluyor ama aklıma geldiği an yazıyorum. Neyse fazla uzattım. Oy vererek veya yorum yaparak destek olursanız sevinirim şimdiden teşekkürler hepinizeeee seviliyorsunuz!!

Saat gece 12:10

Mr Beast İlk Kız Üyesi Jimmy'nin Kız Kardeşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin