Kızımın yanına yaklaştım. Ellerini çırpıp "anne" diye bağırıyordu. Gidip saçlarını okşadım, öptüm kızımı. Kızımdan abim unutmuştum. Abime de gitmeliydim. Thea ile evliliklerinin nasıl gittiğini öğrenmek ve hasretimi gidermek için. "Güzel kızım şimdi abimin, yani senin dayının yanına gitmem gerekiyor. 15 yıl sonra geleceğim ama merak etme." Kasım ağlamaya başladı (isminin nasıl okunduğunu merak edenler olmuştu. Ay olarak Kasım gibi okunuyor) "Anne" ağlamaya başlamıştı yine. Yanağından büyük bir öpücük alıp abimin yanına gittim. Thea ile iyi geçiniyorlardı. Yani kısmen. "Jimmy ben sana dikkat et demiştim!" "Dikkat ettim ama hayatım?" "Baksana şuna! Taştı!" Theanin karnı burnuna gelmişti. Ve abime oje sürdürüyordu... Ah abim sen bu hallere düşecek adam mıydın? Sanırım düştüğüne göre evet. Gülümseyip yanına yaklaştım. Ben gideli 3 yıl olmuştu bile... Ahh... Keşke bende yanlarinda olabilseydim. Sanırım bir şeyler oluyor! "Jimmy ç-çabuk birini çağır!" "N-ne oluyor?" "Suyum geldi!?" "YARDİM EDİN!" İçeriye birden korumalar girdi. Soran gözlerle bakmaya başladılar. "Ne bakiyorsunuz doktor.. doktor çağırın!" "Jimjim çabuk ol!" "Hayatım sakin ol. Derin derin nefes al ver" "SAKİN OLAMIYORUM!" "Shh birlikte nefes alalım" nefes alıp vermeye başladılar. O kadar yavaştı ki bir an kalp atışım yavaşladı sandım. Şaka şaka benim kalbim atmıyor ki. Yavaşlamaz yani hahaha. Ay neyse abim ve theaya dönelim. Hastaneye gidiyoruz şu an. Bende dahil ehehe. Doktorlar bir anda içeriye dalmaya başladı. Neler oluyor? Abim endişeyle kapıya bakıyordu. Theaya birşey mi oldu acaba? "Beyefendi sakin olun lütfen...ve beni dinleyin." "Dinliyorum" "Bebeğiniz maalesef ki ölü doğdu. Hiç bir tepki vermiyor. Fakat uzmanlarımız elinden gelen herşeyi yapacaklar bundan emin olabilirsiniz.." "N-ne demek bu?" Kısaca bebeğin ölmüş abi. Yok, ben bu insanları anlamıyorum; anlattığını anlamak zor değil ama anlamıyorlar. Doktorlar da karmaşık konuşuyor şimdi. Biraz da onlara sallasak daha iyi olur. Yazdıkları yazı olunmadığı için birsuru insan öldü (Amerika'da da böyle miydi bilmiyorum ama öylesine) Bu da yetmezmiş gibi anlatma kıtlığı çekiyorlar. Hiç mi kitap okumuyorsunuz be! Neyse biz asıl konuya gidelim. Gidip abime teselli vermeliyim sanırım. Yanina gidip oturdum. "Abi en azından thea iyi.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"O-o Ses de ne?!" "Benim abi" "Sen kimsin?!" "Mania somi" "Dalga geçme. Benim kardeşim öldü!" "Abi beni sesimden de mi tanımadın?" "3 yıl geçince unutursun sende mania" "Unutsam gelir miydim Evine, hastaneye?" "Gelmezdin. Unutmadığın için teşekkürler maniş" doktorlar geliyor. "Jimmy bey kiminle konuşuyorsunuz?" "B-ben mi?" "Evet siz? Sizden başka Jimmy bey mi var?" "Doğru dediniz. Kendi kendime konuşuyorum" "Anladım... Kızınızı kaybettik... Başınız sağolsun" abimi yıllar sonra ilk kez böyle goruyordum... Gözleri dolu dolu bakıyordu etrafa. "Abi ağlamamalısın" "O benim kızımdı..." "Abi bende kızımı görmedim ki.. ama sen istedigin zaman karınla vakit geçirirsin. Benim kocam ne yapsın? 3 yıldır karısını yani beni hiç görmedi?" "Haklısın kardeşim... Sen madem gelebiliyordun, neden kocan ve kızının yanında değilsin?" "Onların yanından geldim. Ama şimdi ban ayrilan süre doluyor.. baksana saydamlaşıyorum"
"Geri gelecek misin?" "Onbeş yıl sonra geleceğim..." "Hangi gün?" "Kızımın doğum günü olmasına dikkat edeceğim. Kızıma dikkat et abi..."
Ve her zamanki gibi puffff
Yok olmuştum. Çok zaman geçsin istemiyordum. Kızımın Doğum gününü görmek istiyordum... Ve görecektim de... "Şey bakar mısınız?" "Efendim bayan Jacobs?" "Bana ne zamandan beri böyle hitap ediyorsunuz- neyse bu benim sorum değil" "Sorun neydi?" "Kızımı ve kocamı izleyebilir miyim?" "Onları görmen için 15 yıl geçmesi gerekiyo-" "Hayır hayır onu demiyorum. TV ekranı gibi bir ekrandan izlesem?" "Burada TV ekranı bulamazsın" "Projektör var mı?" "Hayır hayır. Burada teknolojik alet yok" "İyi de o zaman insanları nasıl izliyorsunuz?" "Böyle"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Vay canına! Böyle birşey mümkün mü? Bende yapabilir miyim?" "Elbette. Sana aktaracağım" Birşeyler yaptı ve etrafta parıltılar uçuştu. Ve bana bir güç geldiğini hissettim. "Şimdi dene" " Nasıl?" "Yaptığını düşünmen yeterli" Dediğini yaptım ve düşündüm. Elimde bir enerji topu hissettim. "Oldu mu?" "Tebrikler başardın. Şimdi gitmem gerekiyor. Görüşürüz mania-" "Dur!" "N'oldu?" "İsmin? İsmin ne?" "Melekü'l-mevt" "O ne demek peki?" "insanların canını almakla görevli olan melekten “melekü'l-mevt” (ölüm meleği) diye bahsedilir. Ben bir ölüm meleğiyim. Seni buraya getiren melek benim" "Teşekkürler melekü'l-mevt. Ama sana kısaca ölüm meleği desem?" "Olabilir. Bana istediğin gibi seslenebilirsin" "Teşekkür ederim" "Rica ederim" deyip gitti. Odada tek kalmıştım yine... Az önce yaptığımı yaptım ve kızımı izlemeye koyuldum.
Saat gece yarısını bulmuştu kızım hala dışarıdaydı. Bir eve girdi, fakat bizim evimiz değildi. Herşeyi onun gözünden görüyordum. Bir adamın yanina yaklaştı.. Bİ-BİR DAKİKA BU BENİ YILLAR ÖNCE KAÇIRAN ADNAN DEĞİL MİYDİ?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Konuşmaya başladılar. "Sana güveniyorum Kasım. Parayı çalacaksın, inanıyorum" "Yapmak istemiyorum" "Ne demek istemiyorum?" "Bu yanlış birşey..." "Yanlışına sıçarım! YAPACAKSIN!" "zorunda değilim Adnan!" "Hayır zorundasın. Hemde öyle böyle değil." "N-ne demek istiyorsun?" "Çalmazsan seni öldürürüm" "Beni mi?" "Senden başka biri mi var?" "Yine de çalmayı reddediyorum" "Öyle mi?" Arkadan adamlar gelip kasımı tuttular. Ağzına beyaz birşey tuttular. Bir süre sonra görüntü gitti. Kızımın başı beladaydı! Onu iyi bir anne gibi kurtarmam gerekiyordu. "ÖLÜM MELEĞİ!" "beni mi çağırdın mania somi?" "E-evet" "Sorun nedir?" "Kızımın başı dertte sanırım. Onun yanına gitmem gerekiyor.. yalvarırım izin verin..." "Anlıyorum. Zaten şu anlık süren doldu. İstediğin zaman git. Cezân bitti." "Teşekkür ederim ölüm meleği..." "Haydi vakit kaybetmeden git. Geldiğinde ben sana eşlik edeceğim cennette. Ama kısa süreliğine. Benden sonra seni Rıdvan (Rıdvan, Cennet meleğidir. Kur'an'da adı geçmez.)almaya gelecek." "Teşekkürler..."
Ve 834 kelime uzunca bir aradan sonra geri geldim... Kendinize cici bakın. Seviliyorsunuz prens ve prenseslerim... ☺️
