Saatler geçmişti. Karl yanıma geldi. Molaya çıkmışlardı. Yorgunluğum az da olsa geçmişti. Karlın dizinde yatıyordum. Karl saçlarımı okşuyordu.
"Gitmem gerekiyor güzelim. Birkaç saat sonra geleceğim yanına"
"Tamam hayatım." Karl gitti. Ondan gizli sigara içiyordum. Kızacağını biliyordum. Sigaramı yaktım. Cama çıktım. Sigara ilk defa midemi bulandırmiştı.
"İçimde birşey var gibi hissediyorum. Eğer birşey varsa ortaya çıksın."
Sigaramı yarım bırakıp attım camdan. Sonra çantamdan parfüm çıkarıp üzerime sıktım. Az da olsa hala sigara kokuyordum. Tekrar geçip koltuğa yattım. Telefonumu elime alıp karla yazdım.Siz: kocacığım
Kocacığım 💗🌹💍:efendim karıcığım
Siz: özledim seni
Kocacığım 💗🌹💍: bende seni özledim biriciğim
Siz: gelecek misin
Kocacığım 💗🌹💍: geliyorum ;)
Siz: eve ne zaman gideceğiz?
Kocacığım 💗🌹💍: sen ne zaman istersen
Siz: gidelim o zaman...
Kocacığım 💗🌹💍: çantanı al gelince gideriz
Siz: bekliyorum kocam bey
Karl geldi ve yola çıktık. Eve geldiğimizde ikimizde bitmiştik.
"Ödülüm nerede?"
"Ne ödülü bebeğim?"
"Sabah dedin ya. Akşam birseyler yaşarız dedin?"
"He onu diyorsun"
"Hım hım"
"Gel öyleyse"
Elinden tutup odamıza doğru çekiştirdim. Sonra yatağa ittim onu. Yatakta yayılıyordu. Hızlı davranıp üzerine çıktım.
İşte sonra olanlar oldu...Birkaç ay sonra bir gece yarısı:
Ağır mide bulantısıyla uyandım. Midemde beni rahatsız eden birşeyler vardı sanki. Koşarak banyoya gittim. Kusuyordum. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Karl seslere uyanmış olmalıydı. Uyku sersemi banyonun kapısına dikildi. Endişe ve hiç birşey anlamamış bir surat ifadesi ile bana bakıyordu.
"Bebeğim, iyi misin?"
"Midem..." Tekrar kusmaya başladım. Karl gelip saçımdan tuttu. Önüme gelmesini engelledi. Ona minnettarım.. her an yanımda olduğu için...
"Teşekkür ederim" oturduğum yerden kalkarken başım dönmüştü. Ve olduğum yere geri düşmüştüm. Karl elimden tutup beni destekleyerek kalkmama yardım etti.
"Gel güzelim, yüzünü yıkayalım" lavabonun önüne götürdü beni. Eliyle yüzümü yıkadı güzelce.
"Şimdi daha iyi misin?"
"Hım hım"
"Gel bebeğim" elimden tutarak beni yavaşça odaya götürdü. Yatağa yatmamı sağladı.
"Geçecek güzelim"
"Umarım hayatım, umarım"
"Yiyecek veya içecek birşey ister misin güzelim?"
"Bulantılara ne iyi gelirse ondan istiyorum. Midem bulanıyor"
"Hemen bakacağım."
"Bakma"
"Neden ki güzelim?"
"Geçer, merak etme"
"Olsun gel bari salona gidelim." Kolumdan beni destekleyerek yürümeme yardım etti. Yürürken bir an elim ayağım boşaldı. Kendimi karlın kollarında buldum. Gözleri endişeli bakıyordu.
"Hemen hastaneye gidiyoruz! İtiraz istemiyorum!!!" Birlikte odamıza gittik. Karl giyinmeme yardım etti. Sonra evden çıkıp arabaya bindik. Oradan da hastaneye gittik. Özel hastane olduğu için doktorlar vardı. Arkadaşım mark'a sıra aldık. Gecenin 2:39'u olduğu için pek sıra yoktu. İçeriye girdik(Mark: Mr
Mania: M
Karl: K)
Mr: hoşgeldin mania
M: hoşbuldum mark
Mr: şikayetin ne?
M: birkaç gündür sürekli midem bulanıyor. Başım dönüyor.
K: gelmeden önce kollarıma yığıldı kaldı
Mr: beyefendi siz burada bekleyin. Mania sen gel perdenin arkasına.
M:geldim
Yatıp karnımı açtım. Ultrason sıvısını sürüp aleti karnımda gezdirmeye başladı. Şok olmuştu. Kafamı ekrana çevirdiğimde hiç birşey anlamadım.
Mr: tebrikler anne oluyorsun
Gülümsedi.
M: n-ne kadarlık?
Mr: 2 buçuk haftalık olmuş.
Sessiz söylemişti. Karlın duymasini istemiyor gibi. Sanırım sürpriz yapacağımı düşündü. Karnımı sildim, karlın yanında gittik.
Mr: şimdi sana bir şurup yazacağım. Bunu kullan. Hap yutamadığını biliyorum. Detayları eczacı yazar veya söyler. Görüşmek üzere. Geçmiş olsun mania.
M: teşekkürler mark.
Deyip odadan çıktık. Hamile miydim gerçekten?
K: neyin varmış bebeğim?
M: önemli birşey yokmuş aşkım. Şurubu içince geçer.
K: peki bebeğim. Saat geç oldu eve mi gidelim? Yoksa dolanalım mı?
M: olur.
K: ne olur?
M: y-yani farketmez.
Kafam dalgındı. Ne yapacağımı şaşırmıştım.
M: eve gidebilir miyiz?
K: tamam bebeğim. Gel gidelim
Karl elimden tuttu. Arabaya doğru yürürken başım döndü.
K: iyi misin güzelim?
M: hı hı
K: tamam geç sen arkaya.
Deyip kapıyı açtı. Arka koltuk hazırdı. Koltuklar açılmıştı. Bir yatak gibiydi. Battaniye vardı. Karlın benim için aldığı peluş oyuncaklar vardı. Yastıklar vardı.
M: tüm bunları ne zaman hazırladın? Gelirken böyle değildi?
K: sen doktorun yanına gittiğinde bende buraya gelip bunları yaptım. Uzun sürmedi zaten.
M: peki hayatım teşekkürler...Eve geldiğimizde hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Uykum vardı. Arabada uyumama rağmen...
"Uyuyalım mı bebeğim?"
"Lütfen Karl. Uyuyalım" odamıza gidip üzerimizi değiştirdik. Karl giyinmeme yardım ediyordu. Midem ne kadar bulansa da kusmamaya çalıştım. Yatağa girdik. Karl güzelce üzerimi örttü.
"İyi geceler bebeğim"
"İyi geceler yavrum" yavrum demişti. Bu kelime son birkaç haftadır bana çok güzel hissettiriyordu... Yüzme bir gülümseme yerleşti. Öyle öyle uykuya daldım.Gözlerimi açıp yataktan fırladım. Canım ciddi ciddi çiğköfte istemişti. Neden böyle oldu ki şimdi? Mutfağa gidip tüm dolaplara baktım. Fakat çiğköfte yoktu.
"Hay sikeyim!" Bir küfür savurdum. Seslerine uyanan Karl mutfağın kapısında dikiliyordu.
"Ne oldu güzelim?"
"Çiğköfte istiyorum" Türkçe söylemiştim. Ben ingilizce biliyorsam o da Türkçe bilmeliydi.
"O ne demek güzelim?" Kafamo iki yana salladım.
"Bu böyle olmayacak!" Telefonumu alıp Google'a girdim. Arama motoruna yazdım ve görsellerden açtım. Telefonu yüzüne tuttum.
"Bundan" gözlerim köpek yavrusularının gözleri gibi olmuştu. İp-iri.
"Lütfennnn"
"Markete gidip bakalım mı?"
Kafamı evet anlamında salladım. Koşa koşa odaya gittim. Birşeyler giyip kapıya gittim. Karlda giyinip geldi.
Evin en yakınındaki markete gittik.
"Yok. Kahretsin yok!" Her yere bakmıştık. Oradan çıkıp başka markete girdik.
"Nasıl hiç bir yerde olmaz?!"
"Sakin ol bebeğim. Buluruz" çıkıp bir AVM ye gittik. Hala aradığımı bulamadım. KAHRETSİN YA!!
"Sakin ol bebeğim" sinirim gözlerimden okunuyordu. Duygularım neden zirvedeydi? bilmiyorum.
"Karl, lütfen bulalım..." Başka çarem yoktu.
"Bulacağız güzelim." Bir an dengemi kaybettim. Karl beni düşmeden hemen önce tutmuştu.
"İyi misin güzelim?"
"..." Sesimi çıkaramadım.
"Mania?" Kafamı toparladım. Ve cevap verdim.
"İyiyiz"
"İyisin yani değil mi? Sen iyiysen ben de iyiyim"
"Evet iyiyim. Ve sende iyisin"
"Evet güzelim. Gel eve gidelim sen dinlen biraz. Ben aramaya çıkarım"
"Tamam." Arabaya bindik ve evimize geldik. Gerçekten çok yorulmuştum. Bebek beni yoruyordu. Ama geçecekti. Karl evden çıktığı zaman ayaklandim. Ve eczaneye gidip hamilelik testi aldım. Cevabını biliyordum ama kanıt gerekti. Testi uyguladım ve yarım saat bekledim. Karl hâlâ gelmemişti. Test tahmin ettiğim gibi pozitif çıkmıştı. Mutluluk ve korku vardı içimde. Karla nasıl açıklayacaktım? Peki ya abime? Off ne boklar yemiştim ben! Kendimd acıyordum. Ben salonda otururken Karl gelmişti. Elinde bir sürü poşet vardı.
"Onlar ne?"
"Çiğköfte malzemeleri"
"Neden aldın ki?'
"Marketlerde yoktu bende evde yapmaya karar verdim güzelim""
Teşekkür ederim Karl"
"Ne için bebeğim?"
"Herşey için"
"Bende teşekkür ederim güzelim. Hep yanımda olduğun için"
"Rica ederim" Karl video açıp çiğköfte yoğuruyordu. Onu böyle izlemek büyük bir zevkti.1006 kelimecik. Nasılsınız aşklarım? Umarım iyisinizdir. Yazarınız uyumadı ve bölüm yazdı! Sabahki sınavı umursamıyorum bile yani.. Birkaç gün oldu bölüm yayınlamadım. Bahcedeyim ve internetim yok maalesef... Özür dilerim. Ve kodumun fikirleri geç geliyor. Ama aklımda bomba fikirler var şu an!!
Neyse aşklarım. Okuduğunuz için teşekkür ederim hepinize. Oy verip yorum yaparak destek olabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler. Bye byeeeSaat sabahın 5:07si