𝐇𝐢𝐬𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐑𝐞𝐩𝐞𝐚𝐭𝐬 𝐈̇𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟

❝Ölü.❞

❛ playlist:
-nervous.
-reflections.
-softcore.
-the beach.
-sweather weather.
-daddy issues.
-carmen.
-mind over matter.
{ bölümle alaka seviyeleri belirsiz ama bizzat bölümü yazarken dinlediğim şarkılar. } ❜

20. Bölüm

❝ she's gone. ❞

James günlüğüne son bir bakış attı ve daha sonra yazmak üzere masanın üzerinde bırakarak Lily'nin ondan istediği gibi süt almak için aşağı indi.

Merdivenlerden inerken oğlunun gülüş seslerini duyuyordu. Tıpkı James'in olmasını istediği gibi mutluydu. Voldemort'un sebep olduğu dehşetten uzakta. Yaşayacağı acı kaderden habersiz gözlerinin için parıldayarak gülüyordu.

Lily bir yandan mutfağı içinde dolaşarak kek yapmak için malzemeleri çıkarıyor, diğer yandan mama sandalyesinde oturmuş onu izleyen küçük oğluyla konuşuyordu.

Harry sanki onu anlayabiliyormuş gibi gülüyordu. O kadar masum görünüyordu ki James onun kahinin biri yüzünden ölmeye hedef gösterilmesine katlanamıyordu.

Yüzündeki küçük bir tebessümle oğlunu izlerken Lily, "James kek yapacağım. Süt almanı istemiştim, beni duydun mu?" dedi.

James gözlerini kırpıştırdı. Kendini fazla dalgın hissediyordu. "Elbette Lils. Alıp gelirim."

Oğlunun yanağından hızlıca öptü. Harry'nin gülüşü artmıştı. James ceketini giyip dışarı çıkmaya hazırlanırken Lily "Dikkatli ol!" diye seslendi arkasından.

"Sorun yok,"

Lily son zamanlarda fazla mı endişeliydi yoksa ona mı öyle geliyordu?

Godric's Hollow küçük ve sade bir kasabaydı. Çoğunlukla etrafta şaşırtılmış mugglelar vardı. James sorun olacağını düşünmüyordu. Sır tutucuları onları ele vermediği sürece güvendelerdi.

James sır tutucularının onları ele vereceğini düşünmüyordu. Kılkuyruk her zaman onlardan biraz daha korkak olmuştu ama onun sadık olduğuna inanıyorlardı. Ayrıca akla gelmesi güç bir isim olduğundan sır tutucu olduğunun anlaşılması geç olacaktı.

Kısa sürede işini halletmişti. Son birkaç gündür kendini çok dalgın hissediyordu. Evin içerisinde bunalmaya başlamıştı. Lily'i Harry'i çatalakla tanıştırmanın mükemmel bir fikir olduğu konusunda ikna etmişti.

Eve döndüğünde Lily'i oldukça telaşlı görmüştü. Harry kucağındaydı ve şöminenin önündeydi. Biriyle konuşmuş olsa gerekti.

"Lils," dedi James, temkinli bir şekilde. "Sorun ne?"

Harry bile bir sorun olduğunu anlamış gibi suskundu.

"Frank," James arkadaşının adını duyduğunda gerildi. "Bakanlıktan önemli bir şey için çağırıldığını söyledi. Seherbazlardan biri Sirius'la ilgili önemli bir şey olduğunu gevelemiş."