𝐇𝐢𝐬𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐑𝐞𝐩𝐞𝐚𝐭𝐬 𝐈̇𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟

❝İhtimal.❞

bölümde geçen müzikler:
-benden bana
-under the influence

10. Bölüm

❝Üstü tozlanmış duygular...❞

Harry gözlerini diktiği noktadan ayırmadan, birinin onu düşüncelerinin esaretinden kurtarmasını diledi.

Yemeğiyle oynadığı bir kahvaltının ardından, kendini odasına kapatmış müziklere sığınmıştı.

Tony'i endişelendirdiğinden emindi ama sadece yalnız kalmak istediğini söylemişti. Yalan da değildi. Kimsenin onu anlamadığı bir kalabalıktansa yalnızlığı tercih ederdi.

Ne kadar kazarsan kaz, kendi çemberinde bi' noktadasın.

Kulaklığında son ses söylenen sözler üzerine güldü. Tek istediği şarkıya eşlik etmekti.

Sonra aklına gelen şeyle uzandığı yatağından hızlıca kalktı ve valizine doğru ilerledi. Babası valizine büyütme tılsımı yapmıştı. Harry, neden tılsıma ihtiyaç duyduğu üzerine özellikle düşünmemişti. Kıyafetlerinin sığmadığı varsaymıştı.

Belki de kıyafetlerini değil de başka bir şeyi valizine koyabilmek içindi?

Harry, şarkının sözleri kulaklığında çalmaya devam ederken, valizini karıştırdı.

Her adı konulmuş beklenen gibi ilerliyor ve yine dardasın.

Harry, sweatlerinin altında büyülenmiş elektro gitarını gördüğünde neredeyse mutlulukdan ağlayacaktı.

Gitarı valizden çıkarıp, bir süre aşkla baktı. Hayatında en çok değer verdiği şeylerden biri elektro gitardı.

Sirius'un Harry'e sekizinci yaş günü hediyesi bir elektro gitardı. Harry, gitar çalmayı bu kadar seveceğini hiç düşünmemişti.

Ayrıca Sirius, gitarı amfisizde aynı etkiyle çalınabilmesi için büyülemişti.

Harry, Sirius'un ona aldığı gitarı hâlâ saklıyordu ancak geçen yazın başında bir elektro gitar görüp beğenmişti.

Ve tahmin edin sonra ne oldu? Harry, ertesi gün odasında beğendiği gitarı Regulus'tan bir notla buldu.

'Hiç durmadan çalıp, bizi çıldırtmak için yeni bir gitar beğendiğini duydum.
-RAB'

Harry, gitarı valize koyduğu babasına teşekkür etmeyi aklına not ederek, yatağına oturdu.

Sonra eli aniden aklına gelen şeyle boynuna gitti. Elini tişörtün içinde kalmış kolyeye götürdü. Kolyenin ucunda bir pena vardı.

Harry, bu kolyeyi ona veren kişiyi çok iyi hatırlıyordu.

Üçüncü görevden sonra görmezden geldiği için şimdi çok pişman olduğu biriydi.

O kişi Richard Wright'dı.

Dün Tony Stark tarafından Pasifik Okyanusunda boğulma tehtidi alan kişi.

Harry, düşünceli gözlerle penaya bakarken, penanın üstündeki yazıyı okudu.

'when words fail, music speaks'

Dudakları iki yana kıvrılırken, "Müziğin konuşma zamanı gelmişte geçiyor o halde." diye mırıldandı.

Penayı kolyenin zincirinden çıkardı. Yatağına iyice kurulup, gitarı o an aklına gelen ilk şarkıyı çalmak için ayarladı.

Aklına gelseydi, sessizlik büyüsüde yapmış olabilirdi tabi.

๛

Peter, kulağına tanıdık bir melodi gelirken kaşlarını çattı. Anlam veremeyerek başını yaz için verilen ödevlerden kaldırdı. Kahverengi gözlerini bir süre oturma odasının içinde gezdirdi.