❝Baba.❞

207 20 150
                                    

17. Bölüm

Kimsenin seni kırıp dökmesine izin verme, ışığını söndürmeye çalışsalar bile.
-Lifeless Stars.

Peter Harry'i yere bırakıp kostumunden kurtuldu ve Tony'nin laboratuvarına ilerlemeye başladı. Harry de tabiki onun arkasından geliyordu.

Ağzını bantlasa...?

Neyse.

Tüm gün boyunca ortalıkda olmayan hayırsız Harley, "Nereye ya?" diye sordu ikisine.

Harry durdu. "Böcek ilacı yok mu?"

Harley ona tuhaf tuhaf baktı. "Neden?"

"Bu yüzden," dedi Harry, Peter'ı göstererek. Ama Peter onu takmamıştı.

"Tony!"

Tony kaşlarını çatarak önündeki ekranı kaydırıp duruyordu. Peter'ın sesini duyduğunda ekranı kapatıp, tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Oğlun kendini bina tepelerinden atıyor."

"Ne?" dedi Tony, dehşete uğramış görünerek. Sadece bir kaç saat. Sadece bir kaç saat işiyle ilgilecekti. "Hangisi?"

"Böyle yer cücesi, siyah saçlı, yemyeşil gözleri falan var. Küçücük bir şey. O küçücük boyuyla kulenin tepesinden atladı kendisi."

Harry hızla kapıdan girdi. "Anthony, bu geri zekalı örümcek sana her ne söylediyse tamamen yalan söylüyor."

"Öyle mi ufaklık?" Harry şirin şirin gülümseyerek Tony'i onayladı. "Evet, Anthony'cim. Bana iftira atıyor."

Tony dudaklarını birbirine bastırdı. "Peki," dedi derin bir nefes aldıktan sonra. "Ben yinede bir kontrol edeyim."

"Neyi!" diye sordu Harry ama panikleyip yüksek sesle konuştu.

"Şu iftirayı."

"Yok," dedi Harry, sakince. "Gerek yok. Sen hiç zahmet etme."

"Etme tabi," diye alay etti Peter. "Başın sıkışınca nasıl kibarlaşıyormuşsun ama bücür."

"Bücür diyen dilini koparır-"

"Hop! Hop! Sakin ol ufaklık."

"Geri yediririm diyecektim," dedi Harry.

"Pekala," dedi Tony. Harley ve Peter'la işler çok daha kolaydı. Ama esasında baba olmak bu kadar zor muydu?

"Neden sen gidip Harley'in ne halt ettiğine bakmıyorsun Peter? Harry bana eşlik etmeye karar verdi."

"Yio," dedi Harry, başını onaylamadan sallayarak. "Öyle bir şey yapmadım."

Tony gülerek Harry'e baktı. Ardından göz deviren Peter'a bakarak sessizce ona gitmesini söyledi. Peter mesajı almış gibi bir şey söylemeden kapıya yöneldi.

"Seni bildiğin kovdu!" dedi Harry, onun arkasından. "Farkındasın değil mi?"

Ardından Tony'e dönüp şirin şirin gülümsedi. "E bende gideyim."

"Yok güzelim," dedi Tony. "Gel, sana kulenin dışını nasıl izleyebileceğimizi öğreteyim."

"Öğretmesen olmaz mı?"

"Epey ilgili görünüyordun aslında,"

"Yok ya," dedi Harry. "Hiç ilgimi falan çekmiyor. Teknolojiye dair her şey uzak bir masal gibi."

Tony güldü. "Eminim öyledir."

"Ben bu nutukdan kaçamayacağım değil mi?" derken yandaki sandalyeye oturup dizlerini kendine çekti Harry.

𝐇𝐢𝐬𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐑𝐞𝐩𝐞𝐚𝐭𝐬 𝐈̇𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin