❝Ağlarla Şehir Turu?❞

221 21 155
                                    

11. Bölüm

❝Sen ve ben uçalım sonsuzluğa...❞

Harry, gördüğü rüyanın etkisiyle korkuyla uyandı. Midesi olabilecek en kötü şekilde bulanıyordu. Etrafa korkuyla baktı. Kendi odasında değildi.

Yıllarca büyüdüğü odasında değil.

Derin bir kaç nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. Stark Tower'daydı. Odasındaydı. Güvendeydi.

"Harry?"

Hâlâ rüyanın etkisinde olduğundan, Harry bir anlığına gelen sesle irkildi. Ancak Friday olduğunu anlaması çok sürmedi.

"İyi misin Harry?"

Harry, hâlâ midesi dönüp dururken soruya odaklanamadı.

"New York'tasın." dedi Friday, sanki Harry'i kendine gelmesine yardımcı olmak ister gibi. "Saat 5.47 ve odada senden başka kimse yok."

Çarşafı sıkıca tutarak gözlerini odanın içinde gezdirdi. Hava hâlâ karanlıktı, Harry pencerenin dışında yıldızları görebiliyordu. Odayı pencereden içeri düşen dolunayın ışığı ve yanındaki gece lambası hariç hiçbir şey aydınlatmıyordu.

Dolunayı gördüğünde Harry'nin aklına Remus geldi. Ama bu sadece daha kötü hissetmesine neden oldu.

"Bay Stark'ı aramamı ister misin?"

Harry, başını iki yana salladı ve "Hayır, hayır. Ben iyiyim, sorun yok." dedi.

Tiksintiyle vücuduna baktıktan sonra, yataktan çıktı ve doğruca odasındaki banyoya ilerledi. Duş almalıydı.

Duş almalı ve pislikten arınana kadar derisini yüzmeliydi.

Harry, kaynar suyun altında ne kadar olduğunu bilmediği bir süre durdu.

Kabusun etkisinden çıkmayı ve midesinin biraz olsun düzelmesini bekledi. Temizlenmeye çalışmayı uzun süre önce bırakmıştı. Ne yaparsa yapsın temiz hissettirmiyordu artık.

Harry, duştan çıktığında ıslak saçlarını umursamadan kıyafetlerini giyindi. Havanın aydınlanmaya başladığını gördüğünde telefonunu aldı ve saate baktı. Aynı zamanda kendini sessizce mırıldanmaktan alıkoyamadı.

"Geldi yine tüm erkeklerden tiksinme perileri..."

Saat 6.33 olmuştu. Eğer evde olsaydı, kafasını dağıtmak için özgürce uçabilirdi.

Ama değildi.

Telefonu elinden bırakmadan odanın balkonuna doğru ilerledi. Dışarı çıktığında haziran ayı için fazla soğuk bir havayla karşılaştı. Kısa kollu tişörtüne ve şortuna rağmen rüzgarı umursamadan balkona çıktı.

Uyandığında gördüğü dolunay yerini güneşe bırakıyordu ve tüm şehir gözlerinin önündeydi.

Harry, şu koskoca şehirde yapayanlız hissediyordu.

Peter, başka bir binaya ağ atarken keyifle gülümsedi. Gece yarısı uyku tutmamıştı ve 'kısa' bir gece gezmesine çıkmıştı.

Teorik olarak Spider-man çıkmıştı.

Şimdi ise güneşin doğuşuyla birlikte kuleye dönme kararı almıştı. Kimseye hesap vermekle uğraşmak gibi bir niyeti yoktu.

Kuleye doğru bir ağ attı ve...

Harry?

Sabahın köründe, bu soğukta balkonda ne halt ediyordu o?

𝐇𝐢𝐬𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐑𝐞𝐩𝐞𝐚𝐭𝐬 𝐈̇𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin