❝Pekmezli Turta.❞

238 25 263
                                    

6. Bölüm

❝Kalbin kendine has nedenleri vardır, aklın hiç bilmediği.❞

--𝑩𝒍𝒂𝒊𝒔𝒆 𝑷𝒂𝒔𝒄𝒂𝒍

Harry, önündeki ödevle yaklaşık beş dakika daha bakıştıktan sonra sıkıntıyla oflayarak kitabı sertçe kapattı.

Hogwarts profesörleri, öğrencilerine acımamış ve ödev vermişlerdi.

Harry, normalde ödevlerinden nefret etmezdi. Sonuçta hepsi büyüye dayanıyordu. Ve Harry, büyüye bayılırdı. Ama sorun şuydu ki odaklanamıyordu. Lanet olası başı ikiye yarılacakmışçasına ağrıyordu ve tüm vücudu hasta hissediyordu.

Harry, bir küfür savurarak odasının banyosuna doğru koştu. Midesi bulanıyordu. Hem de felaket şekilde. Kusacaktı.

Harry, klozete midesindeki her şeyi boşaltıktan sonra ne zaman akmaya başladığını bilmediği göz yaşlarıyla doğruldu. Sırtını duvara yaslanarak yere oturdu ve nefes almaya çalıştı.

Tüm vücudu tir tir titrerken midesi hâlâ bulanmaya devam ediyordu. Harry, lanet olası daha ne kadar kusabileceğinden emin değildi.

Harry, zayıf sesiyle, "Stark." diye seslendi. Boğazı yanıyordu.

Tabi ki de Harry'nin yüksek bir ses yalıtımına sahip olduğundan emin olduğu duvarlar, onun kısık sesini odadan dışarı geçirmedi.

Harry, boğulduğunu hissetti. Nefesi kesiliyordu. Sanki biri ondan tüm havayı alıyormuşçasına nefessiz kalıyordu.

"Stark!"

Harry, nefes alamazken ve gözlerinden yaşlar akarken, bu sefer daha güçlü şekilde tekrar seslendi.

Kırılgan olmaktan nefret ediyordu.

Nefesi gittikçe kesilirken Harry, "Stark!" diye tekrar seslendi. Panik atak krizinin astımını tetiklediğini hissettiğinde gözyaşları iki katına çıkmıştı.

Ağlamaktanda hastalıklarından nefret ettiği kadar nefret ediyordu.

Harry, elinden geldiğince yüksek sesle, "Anthony!" diye bağırdı. Konuşmak gittikçe zorlaşıyordu.

Adım sesleri duymaya başladığında yapabilseydi, sevinçten kahkaha atardı.

Tony, telaşla Harry'nin odasına girdiğinde banyodan gelen, "Anthony!" sesini duydu.

Hızla banyoya girdiğinde, Harry'nin duvarın yaslanmış şekilde oturduğunu ve nefes alamakta zorlandığını gördü.

Harry'nin gözlerinden yaşlar boşanıyordh ve Tony hiçbir şeyin onun canın daha fazla yakamayacağını biliyordu.

Hızla Harry'nin önüne diz çöktüğünde daha önce hiç bu kadar telaşa kapıldığını hatırlamıyordu.

Harry, "Astım ilacım..." dedi ama cümlenin devamını getirecek gücü kendinde bulamadı. "Hadi güzelim, nerde ilacın söyle bana?" diye onu teşvik etmeye çalıştı Tony.

"Valiz..."

Tony, saniyeler için Harry'nin astım spreyini bulup gelmişti. O kadar endişelenmişti ki nasıl bu kadar hızlı hareket ettiğinden kendisi bile emin değildi.

Harry sonunda rahat nefes almaya başladığında, Tony onu kendine doğru çekti ve göğsüne yaslanmasını sağladı. Nefesi gittikçe düzene giriyor olmasına rağmen Harry'nin gözyaşları durmak bilmiyordu.

Panik atak krizleri, astım ataklarını getirirdi. Astım atakları ise, panik atak krizlerini. Biri demek diğeri de demekti. Ve Harry, ikisinden de nefret ediyordu.

𝐇𝐢𝐬𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐑𝐞𝐩𝐞𝐚𝐭𝐬 𝐈̇𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin