Aşk Iksiri 2

149 10 5
                                    


  "Bizsiz bir şaka mı planlıyorsunuz yoksa?" Potter ve Sirius Ihtiyaç Odası'nın kapısını açtı. 

"Kimin için bu iksir?" Sirius şüpheli bir şekilde sordu. Iksirin kokusu bir garipti.

  Oğlanlar merakla kazandaki azıcık kalan iksiri kokladılar. Burnunlarındaki koku...

"Sirius! Finn'i tanıyor musun? Hufflepuff'tan. O yakışıklı yüzünü biliyor musun? Omuzları geniş... Acaba yüzüyor mudur? Onun için boğulabilirim. Ona aşığım ben. Duydun mu Sirius? BEN ONA RESMEN AŞIĞIM!"

Sirius gözlerine inanamıyordu.  Anlık bir duraksadı, kafası karışmıştı. "Finn mi? Şaka mı yapıyorsun sen?"

Sirius kendini hep kızla beraber hayal etmişti. Geçen yılın aksine bu yıl hiçbir başka kızla konuşmamış sadece onu düşünmüştü. Ve şimdi kız Finn'den mi hoşlanıyordu? Hatta aşıktı!

"Sirus ne şakası. Aşığım diyorum neyini anlamıyorsun? Sarı saçlarını okşamak ona hayatım hakkındaki her detayı anlatmak istiyorum. Sence o da beni sever mi?"

Sirius geri çekilip biraz düşündü. Bı gecede ne kadar çok şey değişmişti. Bir gecede öpüşmüşlerdi. Ve şimdi ise buradaydılar.

"Bilmiyorum... Sen gayet güzel bir kızsın..."

"Yaşasın o zaman. Ben şu an gidip onunla konuşmalıyım. Üç çocuk istiyorum. Ikisi kız biri erkek olsun."

"Üç çocuk mu? Üç çocuk mu istiyorsun?"

Sirus kendi kendine 'ne diyorum ben?' sorusunu sordu. Bu normal bir durum da değildi. 

O an aklında sanki bir şimşek çaktı. Iksirden gelen kokunun ikisi en sevdiği şeylerin kokusuydu. Üçüncüsünü ise çıkarmıyordu. Ama bu Amortentia, aşk iksiri olmalıydı.

"Beth... Üç çocuk gerçekten de... Fazla değil mi?"

Ne diyordu Allah aşkına? Kız anlaşılan o ki Amortentia etiksindeydi. Şu an düşünmesi gereken son şey ne kadar çocuğun ideal sayı olduğuydu. Bu durumdan bı kızı nasıl çıkaracaktı? Bu efektler devam ederse kafayı yiyeceğini hissediyordu.

"Onun yanına beni götürür müsün? Lütfen. Onu özledim. "

Sirius gözünün seyirdiğini hissediyordu. Yüz ifadesi gittikçe daha sert bir şekle giriyor, kaşlarını çatıyordu.

Bunu nasıl kendine yapardı? Sinirliydi. Aslında bu duygunun arkasında kıskançlık vardı. Kendine bile kabullenmek istemediği.

"Şu - şu an onu görmek mi istiyorsun?" Sirius artık kıskançlığını saklamak istemiyordu. Zihninde bir sürü düşünce oynuyor gittikçe daha da kötü hissediyordu.

"EVET?! Onu görmek istiyorum. Onunla beraber olmak istiyorum."

Sirus kıza baktı. Gözleri parlıyordu adeta konuşurken... Keşke bana da böyle bakıp bunları söyleyebilse diye düşündü oğlan. Severken baktığı gözleri... Gülüşü.. her zaman hafif pembe yanakları...

Sirius dayanamıyordu.

"Elizabeth... Şu an gitme olur mu? Hem uyandırmak istemezsin değil mi?"

  Sirius belli bir süre sonra iki kızı da arkadaşına devretti. Bir sigaraya ihtiyacı vardı.

Ortak solana vardılar. Ordan da yatakhaneye.

"Gerçekten de onu seviyor musun?" Sirius kısık sesle sordu ama bunu duymamıştı Eylül. Sessizce uykuya dalmıştı.

Sabahında iki kız erkenden kalkmıştı. Biri Greg'e biri Finn'e küçük hediyeler vermek için hazırlamıştı.

Kahvaltı masasına beraber indiler. Sirius en arkada yürüyordu.

In Another Universe | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin