Slytherin Banyosu

155 11 0
                                    


Kahvaltıya indiklerinde Sirius ve James'in ellerinde kitap görmeyi planlamıyorlardı. Kızlar yeni günün merakı ile yanıp tutuşuyorlarken bu görüntü ikisini de şaşırmıştı. Potter ve Black ikilisi final haftasında bile kitap tuttuğu sık bir etkinlik değildi.

Zeynep dün gece uyandırılmadığı için biraz bile olsa kırgın sayılırdı. Uyandırılmak onun için önemsenme meselesiydi. Ama bir yandan da bu fikrim tam zıttını savunan Eylül vardı.

Eylül'e göre çocukların uyandırması gerçekten de sinir bozucu bı olaydı. Gece üçte birini uyandıracak kadar kötü bir olay olmadığı sürece bunu yapmak düşüncesizlik veya kişiyi umursamamaktı.

Yani kızlar bu konuda oldukça farklı iki görüşü savunuyor, ikisi de kendilerinin daha kötü durumda olduğunu düşünüyordu.

"Günaydın." Çapulcular'dan hemen sonra kızlar da günaydın dileklerini ilettiler. Eylül hemen lafa daldı, daha fazla beklemek istemeden. Sinirli denebilirdi haline.

"Dün benden ne istiyordunuz?"

James reçelli turtasindan aldığı devasa boyuttaki lokmayı hızlı bir şekilde çiğnemeye başladı. Öğütmek için her şeyi yapıyordu. Sirius ise dünden sonra kıza çok ayıp olduğunu düşündüğünden daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyor, bu konuşup açıklama yapma işi James'e paslıyordu.

"Dediğimiz gibi Slytherin binasındakilere şaka yapacağız. Özellikle şakamızın kurbanı Sümsükus olacak. Değil mi Patiayak?" James kahkaha patlattı.

Eylül ve Zeynep birbirlerine kısa bir bakış attılar. Bu iş hoş değildi. Eylül hiçbir zaman Severus'a yapılan zorbalığı mantıklı bulmuyordu, ki kendisi de kendi hayatında bir hayli zorba olmasına rağmen.

"Ben yokum." Net bir cevaptı. Yok olmak. Eylül bu işin bı parçası olmak istemiyordu.

"Ne niye? Hem çok eğlenceli olacak. Söz veriyoruz, değil mi Patiayak? Sen de bir şey söylesene.! Hem Grace okeydir. Değil mi?"

"James.. Kızı zorlamayalım." Sirius kızla muhatap olmaktan adeta çekiniyor gibiydi. Kız ona baktığında gözlerini hemen çekiyor tekrardan tabağına odaklanıyordu.

"Şakayı başka birine yaparsanız tamam ama başka türlü ben yokum."

"Off. Tamam, bari Malfoy'a yapalım. O da çok eğlenceli olur. Hem ayrıca sen neden bu Sümsükus'un koruyucu meleği oldun bir anda?" James hem kızı hem de kendini ortak bir kişiye ikna etmeye çalışıyordu. Ayrıca neden bu Sümsükus'u önemsediğini anlamıyordu.

"O olur, dimi Zeyn- Grace?" Eylül az kalsın her şeyi batırıyordu ki son anda topladı. Kimse de yaptığı hatayı takmamıştı.

"Sarar..." Zeynep sadece bunu söyledi ve Remus ile olan derin muhabbetine devam etti. Büyük ihtimalle daha neyden bahsettiklerini bile bilmiyor sadece onaylaması gerektiğini düşündüğü için onaylıyordu.

"Bu arada benden istediğiniz ne? Daha doğrusu şaka ne?"

"Şaka şu ki saçlarına yaptığımız özel bir karışım var. Mükemmel bir sonuç alacaklarını garanti ediyorum. Hahaaha onu gizlice banyolarına koyacağız. Tabii sen bize iksirde yardım etmek istersen."

"Belatrix. Asıl Belatrix'e yapalım. O kıvırcık aslan yelesi olan çirkin saçları belki düzelir." Eylül şakayı duyduğu gibi aklında tek bir kişi belirdi. Belatrix. Ona sataşmak her şeyden fazla zevk veriyordu.

Eylül be Belatrix uyumu gerçekten de ilginçti. İkisi de kendi binalarının en çok özelliğini taşıyan kişilerdi. Ayrıca ikisi de gerçekten de deli gibiydi. Beratix günlük hayatında bunu benimsese de bu Eylül'de sadece sinirlendiğinde ortaya çıkan bir benzerlikti.

  Kısa bir münakaşadan sonra grup bu şakayı iki kişiye yapmaya karar kıldı. Lucius Malfoy ve Belatrix.

  Çok özlü iksiri yapmak herkesin harcı değildi. Çok özlü iksir ise bir hayli zor bir iksirdi.

Eylül çocukların önünden kitabı aldı ve Zeynep ile arasına koydu. Zeynep Remus ile olan konuşmasını bitirmişti. Remus kendi kitabına gömülürken Zeynep ile Eylül önlerindeki iksir kitabına baktılar.

  Çok Özlü Iksir
  Bir insan içicinin geçici olarak başka bir kişinin şeklini almasına izin verir.
  
  Malzemeler:
Zarkanatlı Sinekler
Sülükler
Toz haline getirilmiş İki Boynuzlu Bir Atın Boynuzu
Çobandeğneği
Hardalotu
Yüzülmüş doğranmış Kanguru Derisi
Birinin dönüşmek istediği kişiden bir kısmı

Eylul önünde açık olan sayfaya iki saniye göz gezdirdi. Bu iksirin kilit noktası Hardalotu'ydu. Dolunay'da toplanmış olması gerekiyordu bu Hardalotu'larının.

"Bu losteyi görüyor musunuz? Bunları bir şekilde elde ederiz lakin küçük bir sorun var. Bu iksiri eğer bir ay sonraya istemiyorsanız bir şekilde Hardalotu bulamanız gerek."

James hızlıca kafa salladı. "Bunda ne var? Bulduk say."

"Ben olsam emin olmazdım. Bu Hardalotu'larının dolunayda toplanmış olması gerek." Zeynep hala James'e karşı biraz tripliydi. Onunla bu kadar az iletişimde olması onu içten içe deli ediyordu.

Kahvaltı saati bittikten sonra oğlanlar Hardalotu bulmayı kafasına not etti ve Derslerine ayrıldı.

Remus bu kadar uzun süredir okulda olmasına rağmen Sihir Tarihi dersi alan tek kişi sayılırdı. Normalde herkes üçüncü sınıfta bu dersi alır ve bir daha da almamaya ant ičerlerdi. Remus hariç,  bu yüzden gruptan ilk ayrılan o oldu.

Kızların dersi kehanetti. Ikisinin de merakla takip ettiği derslerden biriydi bu. Profesör her bir şey söylediğinde ikisi de pür dikkat onu dinliyor, dediklerini sanki bilimsel bı gerçekmiş gibi kabulleniyorlardı.

"Evet... Görüyorum.. Orada biri var. Iç vakte kadar-"

"Off Sirius saçmalama." Eylül Sirius'un kehanet ile geçtiği dalgaya güldü . "Uzun boylu, yakışıklı bir çocuk var üç vakte kadar." Gülerek konuştu.

"Üç vakitten bile daha yakında var o yakışıklı çocuk." Göz kırptı, Black.

Eylül gülerek çocuğu hafifçe ittirdi. Bu flörtleşmeleri ikisinin de ne kadar hoşuna gitse de bir şeylerin ciddiye binmesini istiyordu Eylül...

Dersler bitti akşam ortak salonda gördüler birbirlerini. Zeynep ve Eylül'ün derslerinin hepsi ortaktı. Ama aynı şey Çapulcular için geçerli değildi.

"Selamm. Bulabildiniz mi?"  Zeynep ilk konuşan oldu. Anlaşılan James bir şekilde Zeynep'in gönlünü almıştı, ona öğle arasında çikolata vererek. Basit ama düşünceli bir şeydi. Regl olan bir kıza hele ki ağrılı ve zor bir regli ise çikolata vermek yapılabilecek en şirin şeylerden biriydi.

  "Tabii kızım. Buyrun."

"Nerden buldunuz? Sulughorn'dan mı?" Eylül sordu. O kadar yorgundu ki, ne Sirius ile flört edecek ne de kibar takılacak halı kalmıştı.

"Oha, çok hızlı fark ettin.".
 
   Peter erkenden uyumuş, Remus ise şakaya dahil olmak istemediğinden dört genç Ihtiyaç Odası'nın yolunu aldılar.

Iksiri yapmak için malzemeleri dileyerekten üç kere turladılar etrafı. Oda işte orada belirmişti.

Hızlıcana içeri geçtiler. Herhangi birine yakalanmaktan kaçınıyorlardı. Dönemin başından beri sadece James binaya 50 puan kaybettirmişti bile.

Ihtiyaç Odası'nın içerisi yine tam takım doluydu, Eylül ve Zeynep ise oturup geçen seferki gibi tekrardan bir iksir yapmaya başladı.

In Another Universe | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin