korkunç • Seungchan

9 1 0
                                    

Yine kütüphanedeyim.
Ders çalışıyorum.
Burayı oldukça seviyorum, kimse konuşmuyor ve herkes çalışıyor.
Kendimi dışlanmış veya soyutlanmış hissetmiyorum, herkes benim gibi.

Saatlerim böyle geçerken bir bağırış yükseliyor.
“Ne demek veremezsin lan!?” girişe girdiğim zaman lobideki çocuğun bağırdığını anlıyorum görevli öğrenciye. Müdahale etmeyeceğim, sadece izlemek için buradayım.
Tekrar bağırıyor çağırıyor görevli çocuk, buz gibi bakışlarıyla karşısındaki bedeni izliyor.
"Bana bak! Kitapları teslim tarihinden aylar sonra getiriyorsun, bu yetmiyor bir de hasarlı kitap mı teslim ediyorsun?! Sonra çok haklıymışsın gibi bir de bana mı bağırıyorsun.” çocuğun söylediklerinden çok söyleyiş biçimi insanı korkutuyordu.
Otoriter, soğuk ve asla kendi fikrinden dönmeyecek gibi.
“Aldıklarını düzgün geri getir ondan sonra babanın parasıyla yeni kitaplar al kendine. Senin gibi birisinin kütüphanede işi yok.” çocuk ağızını açıp laf edecekken görevli parmağıyla önce susması için işaret yaptı, artından kapıyı gösterdi.
Sorunlu eleman gittiğinde ise işine geri döndü.
Yarım saat sonra çıkarken yaka kartında yazan ismini okudum.
Kim Seungmin.
~~
Oldukça sessiz bir gündü kütüphanede. Hoş ne kadar ses olabilirdi ki?
Kimseler yoktu pek bugün.
Cuma böyle olurdu genelde.
Seungmin de önüne kitabını almış girişte oturuyordu her zamanki gibi.
İçeri uzun boylu siyah saçlı bir çocuk girdi.
Seungmin onu daha önce de sık sık görmüştü ama bu kadar yakından bakma şansı olmamıştı.
Chan ise Seungmin'in kendisine baktığını fark ettiğinde hızla masalara gitti. Seungmin'in ilgisini çekmişti bu çocuk ve biraz sohbet etmek istemişti.
Rafları düzenlemek için kalktı bir süre sonra.
Rafların arasında dolaşırken sevdiği kitaplardan birisini alıp Chan'ı aramaya başladı.
En köşede bir masada ders çalışıyordu Chan.
Seungmin ona doğru ilerledi ve yanına oturdu.
Chan yanına oturan kişiye baktığında ise gerildi.
Geçen gün onu o kadar sinirli ve soğuk görmüştü ki istemez ön yargıya düşmüş Seungminden tırsmaya başlamıştı.

Seungmin ise Chan'ın düşünceleri aksine en sıcak gülümsemesini sunuyordu ona. "Selam"
Chan nasıl cevap vereceğini bilemese de basit bir selamlama ile kafasını eğdi.
Seungmin kitabı Chan'ın önüne koydu.
"Hoşuna gidebileceğini düşündüm."
Chan yine cevap veremedi.
Sadece kitaba bakıyordu.
Seungmin Chan cevap vermedikçe onu rahatsız ettiğini düşünmeye başlamıştı.

“Gitsem daha iyi olacak. Kitabı istemezsen girişe bırakman yeterli, yerine geri koyarım.” Seungmin ayaklanıp gidecekken Chan da arkasından ayaklandı.
Seungmin çıkan seslere karşı arkasını dönüp ona bakınca “Ben Chan.” diyerek kendini tanıttı çocuk.
Seungmin duyduğu isimle gülümsedi. “Seungmin” diyerek kendini tanıttı.
Chan o giderken kendine böyle tatlı bir insanı 'korkunç' olarak nitelendirdiği için kızdı.

🐙🦭

reason is money • skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin