bağcıklar • Changlix

16 1 0
                                    

“İbne!”
Alıştım bu sözlere.
Cahil insanlar.
Gözlerimi devirmekle yetindim.
Ayda bir kere rutinmiş gibi bulaşırlardı bana.
Kendi hayatları yok sanırım.
Arkamı dönüp gidecekken beni omuzumdan yakaladı.
“Nereye gidiyorsun sen lan?” gerçekten sıkılmıştım bundan.
“Sevgilim misin sen benim?” cevabım üzerine ellerini benden çekti.
Sırıttım. “Makyajım ve kıyafetlerimin seni bu kadar tahrik edeceğini düşünmemiştim bebeğim.”  yüzü iyice gerildi.
Tahminimce oradan uzaklaşacak huzur dolu sınıfıma gidecektim.
Yani...
Eğer beni kolumdan yakalayıp yere itmeseydi yapacağım buydu.
Gözlerimi yüzüne çıkardığımda ise korku doldu tüm vücudum.
Uzun süre sonra yeniden mi?
Titrerken kendimi duvara iyice yasladım. gözlerimi kapadım.
“İbne.” bana vurmasını beklerken oluşan sessizlikle gözlerimi açtım. Simsiyah kıyafetleri, kaslı vücudu ve sinirli yüzü.
Bana bakmıyordu bende anlık gelen güçle ayaklanıp koşmaya başladım.
Belki o zorbayı kaldırabilirdim ama diğer siyahlı…sanmıyorum..
Kendimi tuvalete kitledim ve bacaklarımın, ellerimin titremesi geçene kadar orada bekledim.
~

Öğle arası bahçede kitap okuyordum. Dikkatim dağılınca bahçeyi süzmeye başladım ki onu görene kadar. Gözlerimiz buluşunca yönünü değiştirip bana doğru gelmeye başladı.
Al, işte şimdi öldüm ben.
Helvamı kavuracaktı zavallı ablam akşama.
Ayaklanıp üstümü çırptım ve ondan ters tarafa yürümeye başladım.
Titreyen bacaklarım sayesinde beni yakaladı.
Abla seni çok seviyorum kendine ve biricik Olivia'ya iyi bak.
Anne seni de çok seviyorum…
....
Son vedalarımı ettikten sonra arkamı, ona yüzümü döndüm.
“İyi misin?”

Ne?

“Dün koridorda, oldukça kötü görünüyordun. İyi olup olmadığını merak etmiştim.” şu an gerçekten ne yaşanıyordu.
“Ben Seo Changbin.” elini sıkmam için uzattı.
Bende titreyen ellerimi fark etmemesi umuduyla elini sıktım. “Lee felix.” kesinlikle fazla titrek çıkan sesimden sonra elini bırakıp gidecekken Bağcıkların açılmış.” dedi.
Biraz duraksadıktan sonra kafamla teşekkür edip bağlamak için eğildim ama bacaklarım bedenimi taşıyamadı, anlık gerilimden herhalde.
Ben yerdeyken Changbin ise gülüyordu. Elini bu sefer ayağa kalmam için uzattı. “Ben hallederim.” içten bir gülümseme ile ayakkabılarımı bağladı.
Ardından ayaklanıp tekrar gülümsedi bana. “Görüşürüz Felix.”
bu koca cüssenin içindeki kibar çocuğa hayran bir şekilde yerimde kalmıştım bende. O giderken çıktı ağzımdan kelimeler
"Umarım Seo, umarım görüşürüz."

🐙🦭

reason is money • skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin