1.9

1K 45 5
                                    

Medya (en son sahne Aslıhan ve Teröristimiz)

Yeni bölümden selammmmm

Nasılsınız?  İnşallah iyisinizdir.

Keyifli okumalar sevgili okurlarım;

————

Tam bir ay geçmişti bu kampa geleli ve Allahtan ki bir ayın sonunda bir şeyler bulabilmiştim yoksa kafayı sıyıracaktım artık.

Bu bir ay içinde başkanın yani 'kocamın' da çıkıp kontrol etmesi gereken dört teslimat  olmuştu. İlkinde eğer ne yaptığımı izliyorsa ya da izletiyorsa  diye hiç bir şey yapmadım ama diğer teslimatta onların peşinden çıkıp erkek gibi giyinip atkımı burnumun üzerine kadar çekerek en arkada ne olup bittiğiniz izlemiştim.

İşe yarar bir şeyler duymuştum tabi ki ama bunlar yetmezdi, benim belgelere ihtiyacım vardı.

Üçüncü hafta kamyona çıktıklarında, bende peşlerinden tekrar erkek kıyafetleri ile çıkıp hemen binanın altına gömdüğüm çantamı çıkartıp telsiz ile Hüsnü Yarbaya durum raporu vermiştim. Dördüncü hafta çıktıklarında yani dün sadece aralık kapıdan dinlemekle yetinmiştim. 

Her hafta aynı şeyleri konuşuyorlardı, aynı şeyleri anlatıyorlardı  ama ne bir belge vardı ne de elle tutulur bir şey.

Bir aydır hiç konuşmamıştık bir kelime bile geçmemişti aramızda . Bana bir şey söylemek istiyorsa eğer adamlarından birini gönderiyordu.

Saat yine on ikiye yaklaştığı sıralarda birazdan geleceğini bildiğim için onu beklemeye başladım. Artık yeter küçük çocuklar gibi benden kaçıp duruyordu şimdi bu akşam konuşacaktık.

Kapının çalınmadan açılması ile onun geldiğini anlayarak kapıya dönmüştüm ki adamlarından biri olduğunu gördüm.

"Gine ne soylıyacağsınık?" Diye sorduğumda sırıtarak bir anda içeri girdi ve kapıyı ardından kapattı.

Korkuyla ona bakarken ne bok yiyeceğini anlamıştım ama şu an kendimi korumaya çalışmam demek her şeyin boşa gitmesi demekti, salak kızı oynamaya devam etmek  zorundaydım çünki daha elimde bir bok bilgi yoktu.

"N-ne yapırsağn ?" Diye sorduğumda bana doğru gelmeye başladı. Allahım tabi ki namusumdan vazgeçecek değildim ama kimse gelmezse burada bu adamı öldürüp şehit olacaktım. Bunu burada öldürdüğümü bilselerde bilmeselerde zaten dışarı çıkmam yasaktı , eğer bunu öldürürsem dışarı da çıkamayacağım için şehit olacaktım.

"Şşşhh korğhma sağdace eğylenecez senlen" dediğinde sesli bir şekilde yutkundum. Eğer sözde 'kocam' beni kurtarmaya gelmezse ya gebericem ya da geberticem.

"D-dur dur noğluır gelma" diye bağırdım ama beni dinlemedi ve bir anda üstüme atladı , karşılık veremiyor olmak bana dokunan ellerini bir taraflarına sokamıyor olmak kendime küfürler etmeme sebep oluyordu.

Üstümdeki tişörtümü eli ile yırttığında ben hala salak kız rolünde haykırarak ağlıyordum. Eli altımdaki eşofmanı da indirmek için uzandığında bir anda üstümdeki ağırlığı şiddetle kalktı.

Ne olduğunu anlamak için gözlerimi açıp baktığımda sözde 'kocamın' geldiğini gördüm , adamı üstümden almış öldürürcesine yumruklayarak küfürler ediyordu.

"Sen kimsin lan benim karıma dokunuyorsun? Ha! KİMSİN SEN!!" Diye bağırarak adamı dövüyordu.

Ben mi?

Ben o salak Türk dizilerindeki salak kızlar gibi gidip ayırmaya çalışmadım tabi ki. İçimdeki şeytan sırıtarak dışımdaki salak ve korkak kız ağlayarak izliyordu.

Kendimi hemen yatağın yanındaki duvarın dibine doğru ittirerek dizlerimi kendime çektim ve kollarımı da dolayarak başımı arasına koydum ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim.

Bir anda bedenime dolanan büyük kollar ile gözlerimi şaşkınlıkla açsam da ses tonumu hiç değiştirmeden korkuyla ağlamaya devam ediyordum.

Hemen irkilip duvara ne kadar sinebilirsem o kadar sinerek onu kendimden uzaklaştırmak için kollarımla ittirmeye başladım.

"G-git! Git! Dokunma bana! L-lütfen dokunma bana!  N-nolur yapma bana bunu!" Diye korku ile bağırarak onu ittiriyordum ve tam şu an kollarımı tutup bana sarılması gerekiyordu.

Ve Bingoooo!

Kollarımı tutarak sakinleştirici bir ses tonu ile bana sarıldı

"Şşş sakin ol benim,bak benim sakin ol. Ben bir şey yapmam sana" diye sakince konuşarak bir eli ile saçlarımı okşuyordu diğer eli ise belimdeydi.(sen inanmaya başlamak)

Gözlerimi açıp başımı kaldırdım ve onu yeni farkediyormuş gibi hemen kollarımı boynuna doladım.(ve inanmış olmak) hayır sadece 

Şöyle bir konu Eeee vardı ki, bu puşt benim tişörtümü yırttığı için şu an üstümdeki siyah sütyenimleydim sadece ve ben ona sarıldığımda o da bana sarılmak adına elini çıplak sırtıma koyduğunda , kendim içimin titrediğini  hissederken onun da sesli bir şekilde yutkunup elimin altındaki kaslarının gerildiğini hissettim.

"B-ben çok korktum" dediğimde saçlarımı okşamaya devam ediyordu.

"Şşş ben burdayım tamam sorun yok" dediğinde başımı sağa doğru kaldırdığımda yanlışlıkla  dudaklarımı boynuna sürttüm. Bir anda saçımı okşayan eli olduğu yerde durunca nefes almayı kestiğini hissettim, yutkunmuyordu bile.

"Ben , ben özür dilerim . Yanlışlıkla old-" diye kendimi açıklamaya çalışırken yutkunarak lafımı böldü.

"Ta- tamam sorun yok" dedi ve boğazını temizleyerek beni bir anda kucağına aldı. Yükselmemle sanki Everest dağından aşağı düşüyormuşum gibi kollarımı boynuna sıkıca doladım korkuyla.(evet klişeler klişeler ve salak bir aslıhan) alakası yok yanlışlıkla oldu bir kere. 

Bunu görmüş ve bu hareketime gülümsemişti. Beni yatağa bırakıp yüzüm dışında hiç bir yere bakmadan dolaba yöneldi ve bana bir tişört uzatıp arkasını döndü.

"Giyinebilirsin, sana bakmıyorum" diye kısaca  açıkladıktan sonra bende üstümde parçası kalmış olan tişörtü çıkartıp onun uzattığını giyindim ve ona dönebilmesi için boğazımı temizler gibi bir ses çıkarttığımda anlayarak bana doğru döndü ve yatağa yanıma geldi.(bide bakmıyor anasını satim gördün ya zaten dokundun ya her yerime) hatırlatma sıkıcam kafasına zaten namus gitti sanki görev deilde film çeviriyoruz burda.

Bende kendi tarafıma gidip kollarımı yastığıma doladım ve uyumak adına gözlerimi kapattığımda onun sesini duyarak geri açtım.

"Neden uyumadın?" Diye sordu, bende yatağa sırt üstü uzanıp tavanı izlemeye başldım onun gibi 

"Seninle konuşmak istiyordum" diye kısaca cevap verdiğimde bana bir an bakıp tekrar önüne döndü.

"Ne konuşmak istiyorsun?" Diye sorduğunda onu umursamayarak ufak bir heyecanla sordum.

"Adın ne?" Dediğimde gülümsedi 

"Bu mu konuşacağın şey?" Diye sorduğunda ona cevap vermeyerek tekrar sordum.

"Adın ne?" 

"Bu seni ilgilendirmez?" Diye kesin bir dille cevap verdiğinde ona döndüm.

"İşine gelince 'karımsın' demesini biliyorsun" diye bağırırken buldum kendimi

"Ne biçim 'karılık' bu be , daha adını sanını yaşını hiç bir haltını bilmiyorum" diye kükrediğimde bana uzanarak elini ağzıma koyarak beni susturdu.

"Eğer şimdi o dudaklarını  kapatıp arkanı dönüp yatmazsan , ben kapatırım" dediğin de gözlerimde gördüğü şok ile beni bırakıp arkasını döndü ve yattı.

 Bende hemen toparlanıp yattım. Her ne kadar gözlerim kapalı olsada  bilincim açıktı..

———— 

Yeni bölüm nasıldıııı

Hadi beğendiniz kabul edin ve bir yorum yapın lütfen

Hoççakalınnn

Komutanın  Kızı = Texting=Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin