38

2.8K 155 36
                                    

yunusemre, şekersiz-imkansız aşk denir
"benim de elimi bir başkası tutabilir, beraber verdiğimiz sözleri kim ne bilir?"

demir çetin
1,5 ay sonra, 28 nisan

parla'yı bir başkasıyla görmek canımı gerçekten çok yakıyordu. en son yaklaşık iki ay önce konuşmuştuk. bana, beni unutup hayatına devam edeceğini söylemişti.

etmişti de.

buse'nin kuzeni yavuz ile konuşmaya başlamıştı. baya baya konuşuyorlardı ama yavuz kıza aşkla bakıyordu. parla ise ona şans vermeye çalışıyordu.

şu an yine bardaydık.

ben, buse, yasemin, tarık, parla, yavuz.

yasemin ve tarık birliktelerdi.

yasemin bile şuncacık sürede bir ilişki yaşayabilmişti. onun adına gerçekten çok mutluydum ama benim bu kadar kuruntu yapmama anlam veremiyordum.

"ben bira alacağım." dedim ve ordan kalktım.

benim burda ne işim vardı ki?

benim şu an evimde, işime çalışmam gerekiyordu. oysa ben bir grup ergenin peşinde barlarda dolanıyordum.

aslında bir grup ergenin peşinde değil, parla'nın peşinde.

sinirle biramdan bir yudum aldım. aslında hızlıca kafama diktim ve barın dışına çıktım.

"demir abi , iyi misin?" parla peşimden gelmişti. "iyiyim." dedim sadece.

"iyi gözüküyorsun." dedi burukça tebessüm ederek. "mutlu musun?" diye sordum. anlamadı, "nasıl yani?" dedi. "yavuz'la, mutlu musun?" diye tekrarladım. gözlerini kaçırdı. "mutlu olmamı istemez misin?" diye sordu. "isterim." dedim.

"mutluyum." dedi. gözlerinin içine baktım. gözlerini kaçırdı. sonra anlık bir cesaretle tekrar bana bakıp, "demir... lütfen." diye mırıldandı.

'lütfen seni sevmeme izin ver.' demeye çalışıyordu.

bana bir adım yaklaştı. "nolur." dedi. gözlerimi kapattım. "seni seviyorum." diye fısıldadı. "parla..." diyebildim. aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi.

dudaklarımız arasında bir parmaklık bir mesafe vardı. "olmaz." dedim.

beni öptü. ona karşılık verdim.

ardından ona karşılık vermemem gerektiğini hatırlayıp kendimi geri çektim. "olmaz parla, olmaz." dedim. gözleri dolmuştu. "yavuz benim arkadaşım." dedi. başımı sağa sola salladım. "bizden olmaz." dedim.

beni tekrar öptü, tekrar karşılık verdim.

onu ittirdim. "öpme." diye mırıldandım.

"sen de beni öpme o zaman!" dedi sitemle. alayla gülümsedim. "bize neden güvenmiyorsun? illa bir şans vermen için iş işten geçmesi mi lazım?" dedi hüzünle. "bizden olmaz parla. ben seni üzerim. ben seni hak etmiyorum." diye mırıldandım. gözyaşlarını silip, "demir sen her şeyin en güzelini hak ediyorsun. sana rüyalarındaki gibi bir aşk yaşamayı vaad ediyorum. sen ise bu teklifi ellerinle itiyorsun!" dedi.

"özür dilerim." dedim. "yeter, yeter." diye mırıldandı. "sıkıldım bu belirsizlikten demir. beni seviyorsun işte!" dedi. "aşk her şeyi çözmez parla." dedim. omuzlarımdan itti. "çözer işte, çözer!" dedi.

"git parla." diye mırıldandım. "giderim!" dedi ve sinirle bara girip çantasını aldı. ardından geri geldi. sinirle bana bakıyordu. "bencil!" diye bağırdı ve hızla yola atladı.

tabii, ne o ne de ben sağ taraftan gelen tırı fark etmemiştik. ben farkettiğimde geç kalmıştım.

ben zaten parla'ya da geç kalmıştım.

bisiyokbisiyok
6.9.23'

kırmızı|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin