49

2.6K 138 9
                                    

göksel-aşkın yalanmış
"ben sana nasıl uyduysam aşkın yalanmış, aşkın yalanmış."

demir çetin

evet parla'yı başkasıyla flörtleşirken görmek canımı yakıyordu. fakat onu başkasıyla öpüşürken görmek...

canım yanıyordu, çok canım yanıyordu.

düğünde az kişi kalmıştı. hızla arabama binip ordan uzaklaştım. cem'e olanları kısa bir şekilde özetleyen bir mesaj attım ve evime döndüm.

bir zamanlar birlikte yaşadığımız evime.

parla gittikten sonra orası ev gibi hissettirmemeye başlamıştı. eve girer girmez odama geçtim ve yüzüstü yatıp boş boş tavanı izledim.

parla (arslan) kayhan

"pardon, demir'i gördünüz mü?" "hayır."

"demir'i gördün mü berkay?"

"afedersiniz, demir'i gördünüz mü?"

her yerde demir'i arıyordum. en son cem abinin yanına gittim. "tebrikler. cem abi demir'i gördün mü?" diye sordum umutla. gözlerini kısıp bana baktı. "bazı şeyler görmüş. sinirliydi." dedi.

"bazı şeyler?" diye mırıldandım. "yavuz'la seni." dedi.

kahretsin. öpüştüğümüzü görmüştü. "peki ya şu an nerede? onunla konuşmam lazım abi." dedim. bana arabasının anahtarlarını verip, "evine gitmişti." dedi. ona minnetle baktım. o ise bana gülümsedi.

hızla babamın yanına gidip, "baba ben cem abinin arabasıyla döneceğim. soru sorma, eve gelince anlatırım." dedim ve babamın yanağından öptüm. soru sormasına izin vermeden hemen arabaya binip ezbere bildiğim eve gittim.

topuklularla araba sürmek gerçekten zordu ama başarmıştım. demir'in kapısını çalmaya başladım. kimse açmıyordu. inatla çalmaya devam ediyordum. en sonunda "geldim amına koyayım!" diyen demir'i duydum ve kapı açıldı.

beni beklemiyordu. sinirliydi, üzgündü. "noldu?" dedi. hiç düşünmeden onu öpmeye başladım.

bana karşılık vermedi. geri çekildim. "noldu?" dedi tekrardan.

ağlamak üzereydim.

"yanlış anladın." diye mırıldandım. "neyi? öpüşmenizi mi!" dedi sitemle.

"demir, çok yanlış anladın. çok üzgünüm." dedim pişmanlıkla. "bırak ya!" dedi ve kapıyı kapatmaya çalıştı. ayağımla kapıya destek verdim. sinirle bana bakıyordu.

ona sarıldım. evin içine girmiştik. kapıyı kapattım.

"evet." dedim. kaşlarını çattı. "neye evet?" diye sordu. "beni randevuya çıkartabilirsin." dedim ve onu öptüm.


diğer bölüm...
8.9.23'

kırmızı|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin