1 HAFTA SONRA...
Sabah gözlerimi huzurla açtım. Ev buram buram pankek kokuyordu. Şimdiden söyleyeyim paneke zaafım var bilinsin. Derin bir nefes alarak yüzümde gülümsemeyle kalktım yatağımdan. Yavaşca lavaboya gittim ve işimi bitirdikten sonra elimi yüzümü yıkayıb aşağı annemin yanına indim. Annem beni görmüş olacak ki neşeli bir sesle "Günaydın birtanem" diyerek yanıma gelib yamağıma küçük tatlı bir öpücük kondurdu. Gülümseyerek "Günaydın sultanım benim, bu ne neşe böyle Allah daim etsin" dedim. "Teşekkür ederim canım kuzum benim, Valla bende bilmiyorum sabah kalktım böyle bir neşeyle Allah sonunu hayır etsin" "Amin Amin" diyerek kendime sandalye çekip tam oturacaktım ki kapı çalmıştı. Hemen "Ben bakarım" diyip kapıya gittim. Kapıyı açmamla karşımdaki her kimse ufak bir kahkaha attı. Ama çok ufak bir kahkaha. Sesinden kim olduğunu anlamaya çalışırken karşımdakinin konuşmasıyla donup kaldım. "Günaydın sevgilim". Allahım keşke yer yarılsada içine girsem dedim içimden. Pijamalarımla açmıştım kapıyı ve o beni bu halimde görmüştü. En kötüsü hangi pijamamı giyindiğimi bile bilmiyorum. Umarım komik çocuksu bir pijama giyinmemişimdir. O sırada annemin sesi geldi. "Kimmiş gelen kı-" konuşasını bitirmeden durdu. Galiba buradaydı ve Ardayı görmüştü. Kalbim hızlı atmaya başladı. Annemin sinirlenmesinden korkuyordum çünkü o bir ikizlerdi, dün izin versede şuan kıza bilecek biriydi. Ama yine çok şaşırdığım ve deseler inanmayacağım birşey oldu. Annem yanıma gelerek Ardaya "Hoşgeldin oğlum, kapıda kaldın gel içeri" dedi. Ben hala heykel gibi olayın şokunu atlatamamış halde kapının önünde dururken annem kolumu dürterek "Kızım gelsene mutfağa sende birlikte kahvaltı yapalım" dedi. Arda telaşla "Özür dilerim ben kahvaltı yaptığınızı bilsem gelip rahatsız etmezdim" dedi mahçup bir şekilde annem gülümseyerek "Aa ne demek oğlum olur mu öyle şey geç içeri, hem kaynanan seviyormuş seni" diye bir cümle kurdu. Ben annemin cümlesine sırıtmaya başlamıştım ki annem tekrar kolumu dürttü ve "Geç çocuğun yanına otur bende çayları koyayım, dikilme öyle heykel gibi" dedi yavaşca. Öyle yavaş konuşmuştu ki ben bile zorla duymuştum ne dediğini. Annemi dinleyerek kendime sandalye çekip Ardanın yanına oturdum. Annem çay koyarken Arda kulağıma doğru eğilip "Bak annende söyledi kaynanam çok seviyormuş beni görüyormusun?" diye sordu. Sırıttığı her halinden belliydi. Nefesi boynuma deydikce tüylerim diken diken oluyordu. Bütün hücrelerim daha hızlı bölünüyor sanki içimde atom parçalanıyordu.
Ne diyorsun hiçbir şey anlamıyorum ben.
Meram etme içses bende hiçbirşey anlamıyorum. Zaten heyecandan ne dediğimi bilmiyormuyum ki. Annem çayları masaya koyarken "Geleceğini bilsem daha güzel sofra açardım" dedi mahçup halde. Kendi kendime mırıldanarak Ardaya "Sana buda fazla" dedim. Bilmiyorum durduk yere triplenmiştim. Galiba annemin Arda gittikten sonra kızmasından korkuyordum. Gerilmiştim bir an kendimi garip hissediyordum. Arda bana dönerek yavaşca "Ne yaptım ben yine?" diye sordu. Elimi ağzıma götürerek işaret parmağımla susması için işaret ettim. Sağolsun hemende susmuştu. Annem "Ee oğlum yanlış anlamassan birşey sorucam" dedi Ardaya. Arda masanın altından elimi tutarak "Tabi sorun" dedi anneme. Sanki Ardada annemden korkuyordu ve elimi destek almak için tutuyordu. Ama birşey söyleyeyim mi? Elleri çok pis titriyordu. Öyle titriyordu ki onun elinin titremesi benimde elimin titremesine sebep olmuştu. Annem derin nefes alarak "Buraya neden geldin? Birşey mi lazımdı?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyalarda Buluşuruz
ChickLitÜniversite okuyan Banu görme yetisini kaybediyor. Doktorlar bir daha göremeyecek deseler bile annesinin ısrarıyla ameliyat oluyor ve hayatı o ameliyattan sonra değişiyor.