35 - calories behind packets

446 24 59
                                    

Bölüm Şarkısı: Orange Juice - Melanie Martinez

Kontrol etmeden atıyorum, yanlış varsa kusura bakmayın <3

.

.

2 Yıl Önce, önceki bölümün zaman dilimden bir buçuk ay sonra

Yazar'dan <3

Çağatay elinde üç hazır sandviç ve soğuk kahve ile masaya oturdu. Sandviçlerin birini Orkun'un kucağına atarken diğerini Ayaz'a uzattı ve kahveyi Tolga'ya verdi.

"Sağ ol Çağatay." dedi Tolga.

"Neden okuldan almıyorsun ki?" dedi Ayaz gülerek.

"Okul yemeği midemi bulandırıyor." dedi Çağatay yüzünü ekşiterek. Ayaz da anladığını gösterek kafasını salladı.

Son bir aydır dördü birlikte takılıyordu. Çağatay Ayaz'ı yurttan kaçırdığından beri onunla beraber yaşıyorlardı. Annesi şaşırtıcı bir şekilde Ayaz'ı hemen kabul etmişti, hatta Çağatay'ın anneannesi ve teyzesiyle bile tanıştırmıştı. Onlar da onu sıcak karşılamıştı, Ayaz ilk defa böyle bir aile ortamına giriyordu.

Orkun ise Tolga'yı koruduğundan beri yakınlaşmışlardı. Teneffüslerde arada sohbet ediyorlardı, bir gün Çağatay onu birlikte öğle yemeğine davet etmişti. Böylece bir grup oluşturmuşlardı, eğleniyorlardı.

Orkun kucağındaki sandviçi eline aldı ve gergin bakışlarıyla bakmaya başladı. Son bir aydır yemek yemek... çok zordu. En son ne zaman kusmadan bir şey yediğini hatırlamıyordu. Bir yemeye çalıştığı zaman sonu hep tuvalette bitiyordu.

İlk başlarda canı yemek istiyordu, ama o istek de yavaş yavaş uçup gitmişti. Bir şeyi yemek isteyip eline alıyor, sonra istemeden paketin arkasına bakıp yazanları görünce geri bırakıyordu. Sadece meyve yiyebiliyordu, bazen de şanslıysa mısır gevreği.

Ama en azından bunun da iyi bir yanı vardı. Orkun neredeyse üç kilo vermişti.

"Bu ne?" dedi Çağatay'a bakarken.

"Buna yemek deniyor, yaşaman için ihtiyacın olan bir şey." dedi Çağatay kaşlarını kaldırıp. Orkun elindeki paketi masaya koyup konuştu.

"Aç değilim, sonra yerim." dedi omuz silkerek.

Yemiyordu, yiyemiyordu. Hep sonra yiyeceğini söylüyordu, ama asla yemiyordu.

"Ben şimdi yemeni istiyorum." dedi Çağatay. Orkun tam ağzını açacaktı ki,

"Orkun hiç bir şey yemiyorsun, senin için endişeleniyorum. En azından biraz yemeyi dene." dedi Çağatay küçük bir gülümsemeyle.

Orkun iç çekip paketi yine eline aldı, arkasını çevirdi. Tolga da onun her hareketini meraklı gözlerle izliyordu. Orkun yazanları okumasıyla yüz ifadesi değişirken kaloriyi görünce sertçe yutkunmuştu.

350 kalori.

"Açmamı ister misin?" dedi Tolga Orkun'a doğru uzanıp başını yana yatırırken. Tolga'nın konuşmasıyla Orkun adeta transtan çıkmış gibiydi.

"Ha? Hayır, gerek yok.." dedi gülümsemeye çalışırken. Paketi açıp sandviçin birazını çıkardı ve ona öylece bakmaya başladı. Ürkekçe ve yavaşça ağzına götürdü. Derin bir nefes aldı ve biraz ısırdı.

Yavaşça çiğnemeye başladı. Çiğnedi, çiğnedi, çiğnedi... Yutmak istemiyordu. Midesi bulanmaya başlamıştı bile.

Gözü Çağatay'a kaydı, ona bakmıyordu. Ayaz ona telefondan bir şeyler gösteriyordu ama o telefondan çok sarışın çocuğa bakıyor gibiydi.

İçindeki Karmaşa / BxB (✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin