18 - impossible person

1K 59 48
                                    

Medyadaki şarkı pek uymuyor olabilir ama yazarken dinliyordum, siz de okurken dinleyebilirsiniz <3

Önceki bölümü atlamayın şapşikler <3

-Düz Yazı- (Yine)

Tolga arkadaşları gittikten sonra mutfakta bulaşık yıkıyordu. İçinde nedenini tahmin etmesi zor olmayan bir sıkıntı vardı. Arkadaşları varken bile hiç konuşmamışlardı onunla. Ne yani sonsuza kadar böyle mi yaşayacaklardı yani? Keşke o gün hiç anlatmasaydım diye düşündü Orkun. Böylece onu gerçekten güldürebilen tek şeyi kaybetmemiş olurdu. 

Bulaşıkları yıkamayı bitirince ellerini özensizce kurulayıp salona gitti. Kendini koltuğa attı ve gözlerini kapattı. Sonra hemen açtı çünkü kapatınca gözlerinin önünde o beliriyordu bir anda. 

Açıp yine onu görünce tekrar kapattı gözlerini. Sonra bundan kaçış olmadığını anlayınca içinden bir lanet savurarak açtı gözlerini. Uzun süre birbirlerine baktılar. Orkun Tolga'nın güzel bakışlarına dayanamadı ve gözlerini kaçırdı. 

"Madem ufak bir hoşlantı, neden bu haldesin? Kim seni bu hale soktu?" dedi yumuşak sesiyle.

Orkun sustu. 

"Hm? Söyle hadi." Elini yanağına götürüp hafifçe okşadı. 

Orkun susmaya devam etti, zorlanıyordu.

"Orkun, seni böyle görmeye dayanmıyorum. N'olur söyle bana."

Orkun konuşmak istiyordu ama boğazındaki yumru buna izin vermiyordu.

"Belki yardım edebilirim sana? Lütfen Orkun, yapma böyle. Seninle zamanımı böyle geçirmektense ölürüm daha iyi." 

Orkun artık dayanamıyordu.

"Edemezsin, tamam mı? Edemezsin! Benim aptal kalbim gidip o kadar imkansız birine aşık oldu ki kimse bana yardım edemez!" diye bağırdı Orkun. Yanakları ıslanıyordu, hıçkırmaya başlamıştı. 

"Kim bu imkansız kişi? Orkun lütfen söyle, lütfen."

"Sensin gerizekalı! Sensin! Seni o kadar çok seviyorum ki deliriyorum Tolga! Beni deli ediyorsun! Unutmaya çalışıyorum ama bana kadar güzel davranıyorsun ki senden vazgeçemiyorum!" Göz yaşları sular seller gibi akıyordu. Bu zamana kadar içinde tuttuğu bütün acı göz yaşlarıyla bedenini terk ediyordu.

"Ben yoruldum Tolga. Yoruldum." Gözlerinin içine bakan herkes bu yorgunluğu görebilirdi. 

Odasına gitmek için arkasına döndü ama Tolga onu kolundan tutup kendine çekti. Göğüsleri birbirine yapışmıştı. Orkun tam geri çekilecekti ki Tolga buna izin vermeden Orkun'un hiç beklemediği bir şey yaptı.

Orkun'un belini kavrayıp ağlamaktan tuzlanmış dudaklarını kendi dudaklarıyla buluşturdu. Orkun şaşırdığından dolayı ilk beş saniye tepki veremedi. Hüzün ve mutluluk karışımı bir duygu vardı içinde. Bunun ilk öpücüğü olduğu ve onun da Tolga'ya ait olduğunu fark etmesiyle bir şeyler yapması gerektiğini hatırladı.

 İkisi de anın büyüsüne kapılmıştı, ne yapacakları hakkında hiç bir fikirleri yoktu. Sonra Orkun bir hamle yapıp elini Tolga'nın ensesine yerleştirdi. Tolga ise boşta kalan elini Orkun'un saçlarına daldırdı. Orkun'un alt dudağını dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Daha önce bundan daha güzel herhangi bir şey tattığını hatırlamıyordu. 

İkisi de nefessiz kaldığını hissedince dudaklarını ayırdılar. Birbirlerine bakamadılar, Orkun kafasını Tolga'nın boynuna gömdü. Tolga çenesini Orkun'un kafasının üstüne yerleştirdi. İkisi de nefes nefese kalmıştı. Utanıyorlardı, bu çok açıktı. Ama bu utanç aldıkları zevkin önüne geçememişti.

"Tamam, belki de... O kadar imkansız biri değildir." dedi Orkun nefeslerinin arasından. İkisi de yorulmuştu, bu yüzden Tolga'nın odasına gidip yatağa uzandılar.

 Gözleri kapalıydı. Ama ikisi de biliyordu ki, daha uyumak için çok erkendi.

.

BEKLEMİYODUNUZ DİMİ NASIL ŞAŞIRTTIM SİZİ 

önce çatay ve ayaz ya da batu ve çınar gelir sanıyodum bana bile sürpriz oldu

Yavaştan birleşmelere başlayalım dedim erken mi oldu sizce

Ayrıca acilen öpüşme yazmayı öğrenmem lazım biri bana öğretsin

İçindeki Karmaşa / BxB (✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin