15 - smoking in a bathroom stall

1.1K 64 39
                                    

Bu bölümü yazdıklarımı büyük bir ilgiyle okuyan, güzel yorumlarla beni güldüren, hikayelerimi destekleyen biricik okuruma ithaf ediyorum <3

-Düz Yazı-

Orkun, Ayaz'dan sonra Çağatay'ın grupta yakın olduğu kişiydi. Orkun diğerlerine göre biraz daha ciddi bir insandı, Çağatay gibi. Ayaz'a anlatamadığı şeyleri Orkun'a anlatırdı, onu kardeşi gibi severdi. Ortak ilgi alanlarına ve fikirlere sahiplerdi.

Bugün ikisi de sigara içmemişti ve çok huysuzlardı. Çağatay onu terslememek amacıyla Ayaz'ı Çınar'la bahçeye göndermişti. Tolga ise, zaten Orkun'la çok ilgilenmiyor ve onu umursamıyordu.

Orkun ceketinin cebini kurcalarken bir dal sigara buldu. Bu onun için altın değerindeydi şuan. Ama işe bak ki, çakmağını Tolga'ya vermişti. O yüzden çakmağı yoktu.

Çağatay'ınsa onun aksine bir çakmağı vardı. Ama onunda sigarası yoktu. İkisi de hararetle okulda geziniyordu. Orkun çakmak, Çağatay ise sigara arıyordu. Ortak noktaları ise, ikisi de dokunulsa patlayacak gibilerdi.

Hızlı hızlı yürürken bir anda birbirlerini gördüler ve adımları daha da hızlandı. Sonra durup aynı anda,

"Çakmağın var mı?"

"Sigaran var mı?" diye sordular birbirlerine. Tekrardan aynı anda ikisi de,

"Var." dediler. Birbirlerine küçük bir şaşkınlıkla bakarken gülmeye başladılar. Orkun gülüşlerinin arasından,

"Hadi yürü bahçedeki tuvalete." dedi ve koşmaya başladı, Çağatay ise onu arkasından takip etmeye.

Tuvalete geldiklerinde boş bir kabin bulup içeri girdiler ve kapıyı kilitlediler. Orkun sigarayı çıkarıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Çağatay da çakmağından çıkan alevi sigara yaklaştırıp yaktı. Orkun sigaranın zehrini içine çekip karşısındaki çocuğa uzattı. Çağatay da aynısını yaptıktan sonra dudakları arasından sızan dumanı serbest bıraktı. Bir süre sigarayı aralarında paslaşarak sessiz kaldılar. Orkun da günlerdir merak ettiği o soruyu sordu.

"Artık yalnız olduğumuza göre bana anlatırsın diye düşünüyorum." Çağatay ne demek istediğini çok iyi anlamıştı, ama anlamamış gibi yaptı.

"Neyi anlatacağım?" dedi sorgulayıcı bir bakışla. Orkun kaşlarını kaldırıp inanmayan bakışlar attı.

"Neyden bahsettiğimi çok iyi anladın." dedi iğneleyici bir tonda. Çağatay ise gözlerini devirip iç çekti.

"Anlat hadi."

"Off, tamam ya. O oro-"

"Mümkünse küfür etmeden."

"Ya ama sen benden imkansızı istiyorsun amına koyayım." dedi Çağatay sinirle.

"Tamam tamam anlat hadi." güldü Orkun.

"Laf attı Ayaz'a. Ailesi yok diye saçma sapan konuştu. Ayaz'ı gördüm Orkun, gözleri dolmuştu. Sonrasını sen biliyorsun zaten." dedi Orkun'a bıkkın bakışlarla bakarken. Orkun tahmin etmişti Ayaz'la ilgili olduğunu. Çağatay Ayaz'ın içinde olmadığı hiçbir şeye karışmıyordu.

"Seviyorsun onu, değil mi?" dedi Çağatay'ın gözlerine bakarak. Çağatay gözlerini kaçırdı. Orkun biliyordu Çağatay'ın açık sözlü ve utanmaz bir insan olduğunu. Genelde soğuk bakışlarıyla direk olarak insanların gözlerinin içine bakıp onları korkuturdu. Gözlerini kaçırması bile Orkun'un haklı olduğunu gösterirdi. Bunun üzerine sırıttı ve,

"Cevap alamadım?" dedi eğlenerek. Çağatay'ın tek bir zayıf noktası vardı ve ona bununla vurmak çok keyifli gelirdi Orkun'a.

"Cevabın ne olduğunu çok iyi biliyorsun." dedi kısık bir sesle. Hala Orkun'a bakmıyordu, daha doğrusu bakamıyordu. Onu düşünmek bile Çağatay'ın yanaklarının cayır cayır yanmasına sebep olurken onun hakkında konuşmak...Çok fazlaydı.

Bunlar olurken tuvalete Tolga girdi. Orkun'u aramıştı, geometri ödevinin cevaplarını sormak için, ama bulamayıp yorulmuştu. Yüzünü yıkaması gerekiyordu. Tuvalete o kadar sessiz girmişti ki sigara içen iki çocuk onları fark etmemişti. Ama Tolga ikisini duymuş ve onlar olduğunu anlayınca sessizce konuştuklarını dinlemeye başladı.

"Peki, hep benim mi sevdiğimden konuşacağız ya? Sen söyle bakalım Orkun efendi. Sen seviyor musun hala?" dedi. Bu sefer o gülüyordu. Orkun ise iç çekti.

"Seviyorum Çağatay, gerçekten çok seviyorum. Ama aynı zamanda yoruluyorum. Sürekli bilmeden duygularımla oynuyor. Benimle şakasına flörtleşmesi kalbimi kırıyor. Yaparken gülüyorum ama, sonrasında düşünmeden de edemiyorum. Yaparken çok mutlu oluyorum, ama ciddi olmadığını hatırlayınca dünyam başıma yıkılıyor. Alışığım böyle yapmasına ama, bazen zor oluyor sadece." Tolga kabinde olmadığı için göremese de Çağatay onun dolu gözlerindeki çaresizliği görmüştü.

Tolga bahsettiği kişinin kim olduğunu merak etmişti. Ona niye anlatmamıştı ki? Ev arkadaşılardı sonuçta. Kendini rahatsız hissettirmişti Orkun'un birinden hoşlanma düşüncesi. Kimdi ki bu?

Tanıdık olmayan tuhaf bir his vücudunun her bir yanını kaplarken oradan gitmesi gerektiğini düşündü. Biraz daha bekleseydi o kişinin kim olduğunu öğrenebilirdi.

"Keşke Tolga salağıyla hiç tanışmasaydım."

.

.

LAN BEN NE FARK ETTİM BİLİYOR MUSUNUZ

ÇINAR VE AYAZIN MODELLERİ AYNI KİŞİYMİŞ

zort

Ayaz'a yeni model bulup değiştirdim bir ara bakın beğenmezseniz değiştiririm

Benim çok içime sinmedi ama en güzeli oydu

Oy ve yorum atarak beni desteklerseniz çok sevinirim <3 (özellikle yorumlarınız beni çok mutlu ediyor)

İçindeki Karmaşa / BxB (✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin